Kavga arkadaşlarıyla yılbaşı

Her sene, yılbaşının ertesi günü, başımın ağrısı, yorgunluğum ve garip bir ruh haliyle uyanırdım. Bu yılbaşının ertesi günü böyle olmadı. Sabah kalktığımda tatlı bir yorgunluk vardı ama içim huzur doluydu. UİD-DER’le geçirdiğim bu ilk yılbaşı saat sekiz gibi başladı. Söz alıp konuşmak isteyen arkadaşlar, içlerinden geçenleri bizimle paylaştılar. Hepsini çok dikkatli dinledim. Bunun üzerine epey düşündüm. Herkes yüreğini ortaya koyuyordu. Bu çok güzel bir şeydi. Sonrasında hep birlikte yaptığımız pastalarımızı, böreklerimizi yedik. Sırada türkülerimiz, marşlarımız vardı. Dileyen şiir okudu. Halaylar çektik. Ve böylece saatlerin nasıl geçtiğini anlayamadım. Yeni yıla hep birlikte Enternasyonali söyleyerek girdik. Herkes çok içten, çok samimiydi. Benim için etkileyici, dolu dolu bir akşamdı. Daha önceki yıllarda yılbaşında sadece eğlenirdim. Bu yıl ise kavgada yan yana yürüdüğümüz arkadaşlarımla, UİD-DER ile bir yılbaşı akşamını birlikte geçirmek, burjuvazinin bize sunduğu tüketmek üzerine kurulu bir eğlence anlayışının dışında birlikte olmak çok anlamlıydı.