Buradasınız
Aydınlı TOKi’ye Stant Kurduk
Bir grup UİD-DER’li işçi ve öğrenci
“Tüm Nükleer Santraller Derhal Kapatılsın” sloganıyla gerçekleştirdiğimiz imza kampanyası devam ediyor. Aydınlı mahallesinde bulunan TOKİ konutlarına standımızı kurduk. Konuya duyarlılık gösterip gelip imza atanlar da, nükleer karşıtı olmadığını ve nükleerin gerekliliğini savunanlar da oldu. Bizler de enerjinin doğaya ve insanlığa zarar vermeden de üretilebileceğini anlatmaya çalıştık. Bugün ihtiyaç duyulan enerji rüzgâr, güneş, hidrojen gibi zararsız kaynaklardan elde edilebilir. Fakat nedense bu enerji kaynakları pek tercih edilmemektedir. Kapitalistler maliyeti bahane ederek bu enerji kaynaklarını kullanmaktan kaçınıyorlar. Bu maliyeti göze almaktansa insanlığı ve doğayı hiçe saymayı tercih ediyorlar. Bir diğer sebep ise nükleer silahlanmadır.
Bugün dünya üzerinde 400 civarında nükleer santral bulunmakta ve bunlara yenileri eklenmeye devam ediyor. Japonya’da meydana gelen deprem ve tsunami felaketi, en son teknolojinin kullanıldığı nükleer santraller dahil, hepsinin güvensiz, insan ve doğa yaşamını tehdit eden kirli teknolojiler olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Türkiye’de kurulacak olan nükleer santraller için “en son teknoloji” ile kurulacağının söylenmesi de bu sebeple hiç inandırıcı değil. Patronlar sınıfı ve hükümet sözcüleri diğer devletlerle rekabet etmek için “bizim de” bu nükleer santrallerden kurmamız gerektiğini söyleyerek bizleri milliyetçilik propagandası ile kandırmaya çalışıyorlar.
Sohbet ettiğimiz bir kimya işçisi “Ben ne yapayım Çernobil’i, ne yapayım nükleeri, işsizlik korkusu var, yoksulluk var, yasalar geçiyor. İstediğimiz hiçbir şeyi bu hayatta yapamıyoruz. Asıl bunları ne yapacağız” dedi. Biz de ona derneğimizdeki tüm işçi arkadaşlarımızın bu sorunlara karşı yürüttükleri mücadeleyi anlattık ve bu imza kampanyasının da bu işin bir parçası olduğunu söyledik. Japonya’da işçilerin başlatmış olduğu “10 Milyon İmza Kampanyasına” bir imza vererek bu mücadeleye destek olabilir ve nükleer felaketlerin yaşanmasına engel olabiliriz.
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...