Buradasınız
“Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
Tuzla’dan bir metal işçisi
Türkiye’nin önde gelen kapitalistlerinden Rahmi Koç geçtiğimiz günlerde bir röportajında şöyle demişti: “Başımıza ne geliyorsa nüfus artışından geliyor. Okul yetmiyor, gıda yetmiyor, eğitim yetmiyor. Hiçbir şey yetmiyor bugünkü durumda.” Bu sözler ilk bakışta pek çok işçi kardeşimize doğru görünebilir. Fakat işin aslı hiç de öyle değildir. Esas sorun kaynakların yetersiz olması değil o kaynakların tümüne el koyan sermaye sınıfının varlığıdır.
Türkiye’de devlet bütçesinin çok büyük bir bölümü işçi ve emekçilerden toplanan dolaylı ve doğrudan vergilerle oluşuyor. İşçi ve emekçiler bu vergiler karşılığında hizmet bekledikleri zaman “kaynak yok”, “yeterli bütçe yok” sözleriyle karşılaşıyorlar. Mesela 2021-2022 yıllarında Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği ile İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı arasında defalarca yazışmalar yapılmıştı. Başhekimlik ve çalışanlar depreme dayanıksız olan binanın güçlendirilmesini istemişti. Bakanlık bu talebi geri çevirmiş, binayı güçlendirmeye ödenek olmadığını söylemişti. Sonuç olarak 6 Şubat depremlerinde hastane yıkıldı ve 72 kişi öldü. O halde şu soruların cevapları üzerine düşünelim: Aynı dönemde sağlık sektöründeki patronlara, özel hastanelere ne kadar kaynak aktarıldı? Özel hastane sahibi patronların kârları ne kadar arttı? Vergilerimizle, SGK’ya fatura edilen kaç tane yapılmayan ameliyatın, kaç tane gereksiz yere yapılan test ve taramanın bedelini ödedik? Örnekleri çoğaltmak mümkün: Ödenek olmadığı için çocuklarımıza okulda bir öğün yemeği çok görenler Sarayın günlük harcamasının kaçta kaçıyla bu yemeği verebilirler? Ekim ayında KYK yurdunda asansörün düşmesinin ve gencecik bir öğrencinin ölmesinin nedeni de “bütçe yok” denilerek asansörün bakımının ihmal edilmesi değil miydi? Şirketlerin kaçırdıkları vergilerle kaç tane sağlıklı ve güvenli yurt yapılabilirdi?...
Bir avuç kapitalistin toplam servetinin dünya nüfusunun yüzde sekseninin sahip olduğu zenginlikten daha fazla olduğunu biliyoruz. Sorun nüfustan önce kapitalist sömürü düzenidir. Başımıza ne geliyorsa onların doymak bilmeyen kâr hırsından, açgözlülüğünden geliyor. Tüm kaynakları sınırsızca yağmalayanların düzenine son versek, sömürünün olmadığı, eşitliğin olduğu bir dünya kursak dünya da kaynaklar da hepimize yeter!
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
- “Türkiye Yüzyılı” Yalanı
- Ödediğimiz Primlerden Payımıza Düşen Ne?
- Sağlık Sorunlarımız Kader Değil, Sınıfsal!
- Karıncalar ve Filin Hikâyesi
- “Ne Yapsam Mutlu Olamıyorum!”
- Yalnız Taştan Duvar Olmaz
Son Eklenenler
- Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler, grevlerinin 39. gününde olan MKB Rondo işçileri ve aileleri grevlerinin 18. gününde Tarkett grevcilerini ziyaret etti. Dayanışma ziyaretinde “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor”...
- ABD’nin New York’tan Miami ve Houston’a kadar tüm Doğu ve Körfez kıyısı limanlarında 45 bini aşkın liman işçisi toplu sözleşme görüşmelerindeki ücret ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle 1 Ekimde greve gitti. Uluslararası Liman İşçileri...
- Türkiye’de iktidar sözcüleri sık sık “Avrupa bizi kıskanıyor”, “dünya bizi kıskanıyor” diyerek böbürleniyorlardı. Türkiye’nin her tarafında doğalgaz, petrol gibi değerli madenler olduğunu, bu madenleri çıkartarak ekonomide çağ atlayacaklarını iddia...
- Birkaç hafta önce bir ablam ile ettiğim sohbet sonrası kelebeklerin benim için farklı bir anlam kazandığından bahsetmek istiyorum. Sohbet sırasında kelebekleri çok sevdiğimi özellikle de mavi kelebeklerin çok hoşuma gittiğini anlatmıştım. O da mavi...
- Fernas Madencilik işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, ücretlerin arttırılması ve sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması talebiyle haftalardır mücadele ediyorlar. İşçiler, Soma’dan Ankara’ya yaptıkları 8...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) “Artık Yeter! Geçinemiyoruz! Gelirde, Vergide, Ülkede Adalet İstiyoruz” şiarıyla düzenlediği işçi buluşmalarının sonuncusunu 3 Ekimde Ankara’da Anıt Park’ta düzenlediği mitingle gerçekleştirdi....
- Türkiye’nin çeşitli illerinde grev ve direnişlerden işçiler Emek Partisi milletvekilleriyle birlikte 3 Ekimde Mecliste basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde Meclis’e gelen işçiler “ziyaretçi yasağı” gerekçe gösterilerek içeri...
- Manisa’nın Soma ilçesinde AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait olan Fernas Madencilik’te Bağımsız Maden-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan madencilerin direnişi sürüyor. 25 Eylülde Ankara’ya yürüyüş başlatan Fernas...
- Fransa’nın en büyük sendika konfederasyonu Genel İşçi Konfederasyonu CGT’nin çağrısıyla 1 Ekimde Fransa genelinde işçi ve emekçiler greve gitti. İşçiler ücretlerin yükseltilmesini, kamu hizmetlerine ayrılan fonların arttırılmasını, işsizlik...
- Katil İsrail devleti, Gazze’deki saldırılarını bir yıldır sürdürürken Lübnan’a yönelik son saldırılarıyla bölgeyi daha da büyük bir yıkıma sürüklüyor. Gazze’de 42 bine yakın insanı öldüren, Lübnan’ı bombalayarak birkaç günde bine yakın insanı...
- 24 Eylülde Avustralya’nın en büyük sağlık sistemi NSW’ye bağlı çalışan binlerce sağlık işçisi iş bıraktı. Eylül ayı içerisinde 2 kez iş bırakan işçiler, Sidney’deki Hyde Park’tan Parlamento Binasına yürüyerek “yüzde 15 zam istiyoruz” sloganlarını...
- Belediye otobüslerinde boşsa karşılıklı dörtlü koltuklardan şoför tarafında cam kenarına otururum. Oturduğum yerde sola yaslandığımda rahat ederim. Sebebi omurgamdaki eğikliktir. Bedenimdeki daha doğrusu omurgalarımdaki eğikliğin nedeni, 1989 Bahar...
- Siyasi iktidar sürekli ekonominin iyiye gittiğini propaganda ediyor. Muhalifinden yandaşına tüm ekonomistler de ekonominin düze çıkması için hep birlikte fedakârlık yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Ekonomi büyüdüğünde patronundan işçisine hepimiz...