Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında,  13 Aralıkta GE Grid Solutions ile Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli fabrikalarında grev başlamıştı.

GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik işçilerinin greve çıktığı günün gecesi metal işçilerinin grevi Cumhurbaşkanlığı kararıyla, “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle erteleme adı altında yasaklandı. Siyasi iktidar bu kararla bir kez daha sermayenin tatlı kârları uğruna işçilerin yoksulluğunu derinleştirmekte kararlı olduğunu gösterdi.

Grev yasağı sonrası Birleşik Metal-İş Sendikası ve grevci işçiler, anayasal hak olan grev ve toplu sözleşme hakkının engellenemeyeceğini, adil bir toplu iş sözleşmesi imzalanana kadar grevlerini sürdüreceklerini açıkladılar. Grev çadırlarında grev coşkusunu büyüttüler. MESS’e özel, adrese teslim olarak alınmış, hukuksuz kararı tanımadıklarını söyleyen Birleşik Metal-İş yöneticileri, 19 Aralıkta Balıkesir Gönen’deki MESS üyesi Arıtaş Kriyojenik’te, 25 Aralıkta ise Kocaeli Çayırova’da bulunan Green Transfo fabrikasında da greve çıkılacağını açıkladılar. Böylece toplam 5 işletmeye bağlı 9 fabrikada yaklaşık 2 bin işçi grev ateşini büyütecek.

DİSK: Anayasal Hakkımıza, Grevimize Sahip Çıkıyoruz!

2024-12-18_disk_basin_aciklamasi.webp

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), iktidarın grev yasağı kararına ilişkin 18 Aralıkta DİSK Genel Merkezinde “Anayasal Hakkımıza, Grevimize Sahip Çıkıyoruz!” başlığıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. DİSK adına açıklamayı Genel Başkan Arzu Çerkezoğlu yaptı. Çerkezoğlu, metal işçilerinin grevinin “milli güvenliği bozucu” olduğu gerekçesiyle yasaklanmasını şu sözlerle eleştirdi: “Grev yasağının gerekçesi ne olarak ilan edilirse edilsin gerçek amaç işçilerin demokratik ve anayasal hak arama olanaklarını yok ederek ekmeğimizi patronların insafına bırakmaktır. Demokratik bir ülkede grevleri sona erdirmenin yolu yasaklamak değil işçilerin taleplerini karşılamaktır. Ancak grev yasaklarının sistematik hale gelmesiyle hükümet patronlara ‘asla uzlaşmayın’ demektedir. Amaç Türkiye’yi ucuz işgücü cenneti haline getirmektir. Amaç toplu sözleşme düzenini tümden ortadan kaldırarak tüm işçileri açlık sınırının altına asgari ücrete mahkûm etmek ve bu düzeni kalıcılaştırmaktır. 2025 yılı asgari ücretinin belirleneceği bugünlerde grev yasakları ve grev yasaklarına karşı verilecek mücadele bu nedenle son derece önemlidir.”

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar da yaptığı konuşmada Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikaların işçi sınıfının kalesi olduğunu söyleyerek mücadelede kararlı olduklarını şu sözlerle ifade etti: “Kalelerimizden bir tek çiviyi bile sökemeyecekler. Grev ve toplu sözleşme hakkı için, işçilerin yaşadıkları bu olumsuzluklara, hayat pahalılığı, hükümetin Orta Vadeli Programının karabasan gibi toplumun üzerine çökertilmek istenmesine karşı topyekûn mücadelemizi vereceğiz. Ve kazanan biz olacağız.”

Grev alanlarında işçi dayanışması büyüyor!

Metal işçileri, yasak kararı sonrası patronlardan gelen “işe dönün” çağrılarına grev ateşi etrafında çektikleri halaylarla, “Yaşasın Onurlu Grevimiz” sloganlarıyla cevap veriyor. Sendikalar, siyasi partiler, meslek odaları, çeşitli barolar, emekten yana sanatçılar ve akademisyenler yaptıkları açıklamalar ve eylemlerde grev yasağını tanımayan metal işçilerinin yanında olduklarını duyuruyorlar. Başta Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu işyerleri olmak üzere, fabrikalardan işçiler grev alanlarını ziyaret ediyor, metal işçisinin grevinin ve baskılara karşı mücadelesinin tüm işçi sınıfının ortak mücadelesi olduğunu vurguluyorlar. UİD-DER’li işçiler de grevci işçileri yalnız bırakmayarak sınıf dayanışmasını büyütüyor. Grev alanlarından “Sefalet Ücreti İstemiyoruz”, “Yaşasın Şanlı Grevimiz”, “Baskılar Bizi Yıldıramaz”, “Grev Haktır Engellenmez”, “Asla Teslim Olmayacağız”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganları yükseliyor.

Grev yasaklarına, sendikal baskılara birlikte karşı duralım!

Erdoğan, 2016 yılında, OHAL’den şikâyet eden patronlara “Bir tane fabrikada grev söz konusu mu? Böyle bir şeyde anında müdahalemizi yapıyoruz. Ve OHAL anında bir çözüm kaynağı oluyor” demişti. AKP iktidarı süresince bugüne kadar 21 grev yasağı kararı alındı ve 197 bin işçinin grevi yasaklandı.

Birleşik Metal-İş Sendikası geçtiğimiz yıllarda, 38 işyeri için alınan yasak kararını Anayasa Mahkemesine taşımış, AYM, bu işyerleri için alınan “grev erteleme” kararlarının Anayasaya aykırı olduğuna, bunun sendika hakkının ihlali anlamına geldiğine hükmetmişti. Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu Schneider ve Bekaert fabrikalarında iki yıl önce de grevler yasaklanmış, işçiler grev yasağına boyun eğmemiş ve grevlerini kazanımla sonuçlandırmışlardı.

İşçilerin hakları için mücadelesinin önüne dikilen yasal ve fiili engellere, grev yasaklarına, sendikal baskılara birlikte karşı duralım!