Buradasınız
“Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
İstanbul’dan bir sağlık işçisi
Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara düşünür olduk.
İstanbul gibi büyük kentlerde ekonomik yıkımın sonuçları daha da belirgin bir hâl alıyor. Fakat diğer şehirlerde de durum pek farklı değil. İşyerleri ve mahallelerimizdeki sohbetlerde bazen şunları duyuyoruz: “Büyük şehirlerde yaşanmaz artık, memlekete dönmek lazım.” Memleket, büyük şehir kadar pahalı değildir düşüncesiyle iyi niyetli tavsiyeler veriliyor. “Geçinemiyorsan en iyisi memlekete dön” deniliyor. Yıllar önce büyüklerimiz zaten iş bulup çalışmak, ev geçindirmek derdiyle göçmüşler büyük şehirlere. Şimdiyse tam tersini yaparak sorunlarımızı çözebileceğimiz düşünülüyor. Peki ama memleketimize dönmek gerçekten bir çözüm mü? Döndüğümüz memlekette iş bulabilecek miyiz? Orada yaşamanın, çalışmanın olanakları var mı?
Ne yana baksak geçim sıkıntısıyla yüz yüzeyiz. Türkiye’nin küçük şehirlerinde de işsizlik yüksek, ev fiyatları neredeyse asgari ücrete denk, hayat pahalı. Gıda, ilaç, çocuk bezi gibi ihtiyaçlar da her yerde pahalıya satılıyor. 6 Şubat depremlerinde kentler emekçilerin başına yıkıldı. Neredeyse iki sene geçmesine rağmen hâlâ başını sokacak bir ev dahi bulamayan depremzedeler var. Deprem bölgelerinde insanlar hâlâ çadırlarda, derme çatma barakalarda yaşamaya çalışıyor. Yıkılmayan evler fahiş fiyatlarda kiraya veriliyor. Deprem bölgelerinde insanlar asgari ücretin 3’te 1’i kadar bir ücretle güvencesiz koşullarda çalışıyor. Depremde varını yoğunu kaybedip büyük şehirlere göçen insanların memlekete dönme şansı var mı?
Karadeniz bölgesinde güzelim ormanlar kesiliyor, yok ediliyor, yaşam alanları ranta açılıyor. Ege’de, Akdeniz’de insanların temel geçim kaynaklarından biri olan asırlık zeytinliklere göz dikiliyor. Sermayeye peşkeş çekmek için maden ocakları açılıyor, havamız, toprağımız zehirleniyor, derelerimiz kurutuluyor. Köylüler, tek geçim kaynakları olan ekinlerini satamıyor. Bu durumda dönüp de rahat bir yaşam süreceğimiz bir memleketimiz var mı?
Yaşadığımız bölge neresi olursa olsun ekonomik yıkım, işçi ve emekçileri etkiliyor. Yani sorunlarımızı bireysel kurtuluş yolları aramakla ve memlekete dönmekle çözemeyiz. İşçi ve emekçiler olarak bize yoksulluğu dayatanlara karşı bulunduğumuz şehirlerde dayanışmamızı ve mücadelemizi büyütürsek gerçek ve kalıcı çözümler üretebiliriz.
Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- İyi ki Varsın UİD-DER
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- Çocuklar Öldürülmesin Şeker de Yiyebilsinler
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Kim Uğraşacak Şimdi” Deme, Aradığın Çözüm Sende…
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Bu Akşam Yemekte Tağşişli Gıda Var!
- “Bir Yemeklik Bamya”
- Kim Viral Olmalı?
- Sınıfına Ters Düşme!
- Asıl Hırsız Kim?
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- Konserve Yapmak Çözüm mü?
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
Son Eklenenler
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...