Buradasınız
Bayer’de Toplu Sözleşme Sürecindeyiz
Bir BAYER işçisi
Emeğiyle, alınteriyle çalışan veya kapitalist sistemin oluşturduğu krizden dolayı işini kaybetmiş olan tüm kardeşlere merhaba.
Değerli dostlar ben BAYER ilaç fabrikasında çalışan Petrol-İş üyesi bir işçiyim. Biz BAYER çalışanları 2009-2010 toplu sözleşme görüşmelerini Ocak ayından bu yana yürütmekteyiz. Bu dönem yapmış olduğumuz sözleşme diğer sözleşmelerimizden çok daha farklı. Nedenine gelince, bizler bu döneme kadar BAYER Topkapı olarak sözleşme yaparken, patron bugün Türkiye’deki tüm faaliyetlerini tek bir şirket haline getirerek tek bir işletme statüsüne geçti. Bundan dolayı sendikamızın yasal olarak yetkisi düştüğü için bu yapacağımız ilk yetkisiz sözleşme olacak.
Değerli dostlar, BAYER uluslararası bir ilaç tekeli olduğu için, daha sistematik bir şekilde, bazı sorunları diyalog yönüyle çözmeye çalışan bir sistemi vardır. Ancak şimdilerde, bir yandan krizi bir yandan da yetkisiz bir şekilde sözleşmeye girmemizi fırsata çevirmeye çalışan bir BAYER patronuyla karşı karşıya geldik. Tabii ki patronlar bu tip fırsatları eline geçirdiği zaman bunları en iyi şekilde değerlendirip kendi lehine çevirebilmenin hesabını yapıyorlar.
Bu yukarıda anlattıklarımın hepsi patron cephesindeki durum. Peki ya bizim cephede neler oluyor? BAYER çalışanları tarihine baktığımızda her zaman önce iş güvencesi denilmiştir. Bugün de yine aynı şeyleri söylüyoruz. Sendikamız ister yetkili ister yetkisiz olsun, birlikte hareket ettiğimiz sürece yaşadığımız tüm sıkıntıları aşacağımıza inanıyorum.
Biraz sözleşme maddelerine girecek olursak… Ocak ayından bu zamana kadar 5. görüşme oldu ve bu görüşmelerde birçok maddemiz geçti. Ancak iş güvencesini konu edinen ve temel maddelerimizden olan kapsam dışı, kapsam içi, taşeron ve geçici işçilik konulu maddelerimiz patronun alanını daralttığı için, patron buraları tamamen esnek hale getirip uzun ve kısa vadede sendikal örgütlülüğün zayıflatılmasını planlıyor.
Bizler bu nedenle sakal eylemini başlattık. Hemen her gün de işyerinde alkışlı protesto yürüyüşü yapmaktayız. Şayet bizim iş güvencemizle ilgili olan maddeleri değiştirmekte kararlı iseler, bizlerin de bunların değiştirilmemesi için onurlu mücadelemizi göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın…
Yaşasın Onurlu Mücadelemiz!
Patronların Yalanlarına Kanmayalım!
Onlar Engerekler ve Çıyanlardır
- Emekliler, Belediye İşçileri Hakları İçin Direniyor
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...