Buradasınız
Beklenmedik Grevimiz Sonuç Verdi
Yeşilpınar’dan bir AVM temizlik işçisi

Çağımızın en büyük sorunlarından biri de işçi-patron arasındaki sınıf kavgasıdır. İşçinin ekmek bulma, patronun sermayesini büyütme kavgası. Bu kavgada işçi sınıfının birbirine güvenip, birlikte hareket etmesi ve ne yaptığını bilerek, bilinçli hareket etmesi en önemlisidir. Tek başına hareket edip, tek başına başkaldıran işçi, hiç düşünülmeden patronlar tarafından işten çıkartılır. Bizler işçi sınıfı olarak tek başımıza hareket edemeyiz. Bizim görevimiz kendimizle birlikte yanımızdaki işçileri bilinçlendirip, haklarını ve birlikte hareket etmenin önemini aşılayabilmektir. Evet, bir işçi tek başına bir şeyleri değiştiremez, fakat siyah hakları savunucusu Malcolm X’in de dediği gibi; “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.” Eğer bizler uyanıksak, uyuyanları uyandırmakla mükellefiz.
Yeşilpınar’da bir AVM’de temizlik işçileri olarak başımızdan geçen olayı bu nedenle sizlerle paylaşmak istiyorum.
İki aydır maaş alamayıp, çalışmaya devam ediyorduk. Şefler, personel işe çıkmadığında, bizleri imzaladığımız sözleşmeler ile tehdit edip, işe çıkmama durumunda haklıyken haksız duruma düşeceğimizi, ellerinde imzalı sözleşmeler olduğu için hiç bir şey yapamayıp, beklememiz gerektiğini ve bu süre içerisinde işe devam edip, ses çıkarmamamız gerektiğini söylüyorlardı. Birçoğumuz bu duruma boyun eğmek zorunda kalıp işe devam ediyorduk. Bayrama bir kaç gün kalmış ve maaşlar hâlâ yatırılmamıştı. Bir kaç kişi kendi aramızda toplanıp, işe çıkmamak için konuşmalar yapıyor ve diğer işçileri de bu konuda yanımıza çekmeye çalışıp gerekirse hep beraber işi bırakacağımızdan bahsediyorduk. UİD-DER’li bir yakınım durumdan haberdar olunca bana derneğe gelip oradakilerle konuşarak hem yasal haklarımızı öğrenip, hem de nasıl bir yol izlememiz gerektiği konusunda fikir sahibi olabileceğimden bahsetti. Ben de bu teklifi kabul ettim.
Ertesi gün için bir görüşme ayarladık ve dernekte kararlaştırdığımız saatte görüştük. UİD-DER’den edindiğim bilgilerle birçok yasal hakkımızdan haberdar olup, işi durdurma konusunda nasıl bir yol izlememiz gerektiğini anladım. Ertesi gün işyerinde bir kaç arkadaşıma bir işçi derneğiyle görüşüp, yasal haklarımızı öğrendiğimi söyleyip, bunları onlara da anlatarak, beraberce tüm personele yaymayı başardık öğrendiklerimizi. Artık kararımız kesindi. Cuma günü maaş yatmazsa, Cumartesi hiç birimiz işe çıkmayacaktık. Fakat diğer vardiyalara güvenemiyorduk. Biz 7-3 olarak sabah vardiyasında çalışıyor, bizden sonra ise 2-10 olarak akşam vardiyası geliyordu. Gece vardiyasında bir kaç kişi çalıştığından onlarla pek iletişime geçmiyorduk. İkinci vardiyaya olan güvensizliğimiz neredeyse hepsinin emekli insanlar oluşundan ve bugüne kadar doğru düzgün hiç bir olaya ses çıkarmamasından kaynaklansa da biz kararlıydık. Onlar olsa da olmasa da Cumartesi işi durduracaktık. Cuma günü vardiya bitimine bir saat kala, saat 2’de maaşlar hâlâ yatmamıştı ve ikinci vardiya için işbaşı yapma vakti gelmişti. Bizler işi durdurmak için en yoğun gün olan Cumartesiyi bekleyecektik, fakat ikinci vardiya bizleri onlardan şüphe ettiğimize utandırarak işe çıkmadı. İkinci vardiyanın işe çıkmadığını gördüğümde telefonla bir kaç arkadaşıma haber verip herkese aşağı yemekhaneye inmesi için ulaşmaya başladık. Bizlerin çıkışına da bir saat kalmışken, bütün çalışma bir anda durdu ve kimse yemekhaneden dışarıya çıkmadı. Önce şefler gelip yine sözleşmelerle tehdit etmeye kalktı, kimse şefleri muhatap alıp yüzlerine dahi bakmadı. Biraz sonra müdür geldi ve maaşların bugün yatacağını, şimdi işe çıkmamız gerektiğini söylediğinde, hep birlikte maaşlar yatmadan buradan adım atmayacağımızı söyledik, duruşumuzda kararlıydık. Aradan yarım saat geçti ve saat üçe doğru müdür gelerek maaşların yattığını haber verdi. Aramızdan bir kaç kişi kontrol etmek için gidip, geldiğinde yalnızca bir aylık maaşın yattığını öğrendik. Ve içeride kalan diğer maaşımız da yatmazsa işe çıkmayacağımız konusunda direttik. Bir yarım saat daha geçmeden müdür gelip, ikinci maaşların yarısının yattığını, diğer yarısının ise bir dahaki ayla beraber yatacağını ve bizlere güzel dille işe devam etmemizi rica edince büyük çoğunluk bunu kabul etti. Bir anda patlak veren bu küçük çaplı grev eylemimiz başarıyla sonuçlandı, hakkımız olanı elde ettik.
Mektubumun başında da söylediğim gibi; biz işçiler birbirimize güvenmek zorundayız. Bizim yaşadığımız olaydan bir ders çıkarıp, emekli ya da farklı bir şey diye işçi arkadaşlarımıza güvenmemek bizim kaybımız ve ayıbımız olur. Fakat birbirimize güvenerek beraber hareket edersek, patronlar karşısında ezilmez ve her zaman hakkımız olanı alırız. Verdiğimiz mücadelede hiç bir zaman işçi sınıfı patrona muhtaç değildir. Haklarımızı bilir ve birlikte hareket edersek, aslında patronlar sınıfının bizlere muhtaç olduğunu ve istediğimiz şekilde her hakkımızı elde edebileceğimizi görürüz.
Beş Kadın Bir Tencere
Ferrero Grevi 5. Günde
- Kütahya Şeker Grevi 3’üncü Gününde
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
- Sefalet Zammı Dayatmasına, İşten Atmalara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Soygun Değil de Ne?
- İzmir’de Grevci İşçiler Sefalet Dayatmasına Hayır Dedi
- DYO Boya Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- İşçiler, Emekliler Sefalet Dayatmasına Karşı Mücadeleyi Büyütüyor
- Buca Belediye İşçilerinin Anlattıkları
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Kamu Emekçileri, Öğretmenler, İşçiler Mücadele Ediyor
- Polonez İşçilerine Selam Olsun
- Bize Ekmek Yoksa Size Pasta Yok!
- Buca Belediyesi İşçileri Ücret Gaspına Karşı İş Bıraktı
- Hak Gasplarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçi Mücadeleleri
- Reckitt İşçilerinin Grevi Kararlılıkla Sürüyor
- İzmir Belediye İşçilerinin Grevi Bitti Ama Grev Nefreti Bitmedi
- Bayramın Üçüncü Gününde KRT İşçileriyle Dayanışma
- KRT Çalışanlarından Eylem
Son Eklenenler
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...