Buradasınız
Ben de Varım!
Kocaeli’nden bir UİD-DER’li

Bağcılar’dan bir kadın işçiden mektup var. Bizleri daha aydınlık günler için hayır demeye davet ediyor. “Siz de var mısınız diyor” mektubunda.
Evet, ben de varım!
Olağanüstü bir süreçten geçiyoruz ve bu süreç hızla ilerliyor. Egemenlerin hırsları dinmek bilmiyor, katmerleşerek artıyor. Bir savaş atmosferinde ve OHAL altında “partili cumhurbaşkanlığı” referandumuna gidiyoruz. Şartların hiç adil olmadığını anlamak için çok düşünmeye gerek yok. “Hayır” diyenler gözaltına alınıyor, işinden atılıyor ve dahası “terörist” damgası yiyor.
Bu süreç bana küçükken oynadığım “Evet-Hayır” oyununu hatırlatıyor. “Evet-Hayır” oyununda bir kişi ne yapıp edip diğer oyuncuya “Evet” ya da “Hayır” dedirtmek için dil döküyordu. Bu yeni girdiğimiz referandum sürecinde ise hükümet bu oyunu almış “EVET-EVET” yapmış. Ne yapıp edip işçi ve emekçilere “Evet” ya da “Evet” dedirtmek istiyor.
Hayır diyenler adeta vatan hainliği ile suçlanıyor. “Bakın HAYIR diyenler bunlar” diyerek kirli bir propaganda güdülüyor. “Hayır” bildirileri dağıtanları gözaltına alırken, tehditkâr tutumundan taviz vermiyor. “Evet” propagandası rahatlıkla sürdürülebilirken “HAYIR” diyenler bir ateş çemberine alınmak isteniyor. Aslında söyledikleri sözlerden, uyguladıkları politikalardan bir mirası devraldıkları görülüyor. Bu miras İtalya ve Almanya’da işçi ve emekçilere ağır bedeller ödeten faşizmden kalmadır. “Büyük Almanya” diye şişinen Nazilerden geriye milyonlarca ölü, anaların gözyaşı, merhemi olmayan acılar kalmıştı.
Ülkemizde ise aynı merdivenleri tırmanan egemenler, iktidarlarını sağlama almak için kurumsallaşmak istiyorlar. Bu istekler bizleri karanlık bir döneme sürüklese de bilmeliyiz ki üzerimize çöken bu kör karanlık aynı zamanda şafağın yakın olduğunun göstergesidir. Yeter ki sınıfımızı, gücümüzü, safımızı bilelim.
Bu yüzden ben de Bağcılar’dan gelen mektuba “varım” diyorum. TEK adam rejimine HAYIR diyorum. Mektubumu bir şiirle bitirmek istiyorum.
Referandum geliyor işçi kardeş
Bu nasıl iş?
İş cinayetleri artıyor
Krizin faturası eve yansıyor
Sömürü, talan artıyor
Tek adam resmileşmek istiyor
Bakkal, manav, ev para bekliyor
Hal böyleyken mesailer artıyor
Kıdem tazminatı gitti gidecek
Tek adam resmileşmek istiyor
Bu gidişe karşı işçi kardeş
Gel omuz omuza verelim
“Bu kavga hürriyet kavgası”
Hep beraber HAYIR diyelim
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...