Buradasınız
Yalan Değirmenleri Referandum İçin Dönüyor!
Hadımköy’den bir metal işçisi

Sömürü düzenin yalan makineleri döndükçe ve biz işçileri daha fazla yalan girdabının içine soktukça kendi sınıf çıkarlarımızı göremez hale getiriliyoruz. Aynı gemide, aynı çıkarlara sahip, eşit şartlar altında olduğumuz sürekli vurgulanıyor ve biz işçilerin kafasını iyice bulanıklaştırıyorlar. Oysa şu soruları kendimize sormamız gerekiyor: Neden biz işçiler hep bu geminin makine dairesindeyiz? Neden kaptan köşkünde bir işçi kardeşimiz yok? Evet, bu gemide yaşıyoruz ama gemiyi yönetenler neden biz işçiler değiliz?
15 yıldır gemiyi yönetenler dümenden ayrılmak istemiyorlar. Daha fazla dümende kalabilmek ve var olan düzeni değiştirmek için yeni düzenlemeler yapıyorlar. Sınırlı bir demokrasiye sahip olan burjuva düzen gittikçe otoriterleşirken, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen OHAL ve KHK’lerle totaliter bir rejim halini aldı. Cumhurbaşkanı ve iktidar partisi AKP, OHAL düzenini var olan Anayasa ile ömrübillâh sürdüremeyeceklerini bildikleri için yangından mal kaçırır gibi yeni anayasa taslağını Ocak ayında Meclisten geçirdiler. 16 Nisanda referandum var.
İktidar, işçi sınıfını ve emekçileri bölüyor, birbirine düşman etmeye çalışıyor. Referandumun konusu hangi partiye oy verdiğin ya da sempati duyduğun olmamasına rağmen sanki yeni bir iktidar ya da cumhurbaşkanı seçiliyormuş gibi bir algı yaratılmış durumda insanlarda.
Yeni anayasa değişikliği ile kurulmak istenen tek adam rejimidir. İsminin başkanlık ya da partili cumhurbaşkanlığı olması bir şeyi değiştirmez. Erdoğan’ın yasama, yürütme ve yargıyı tek elde toplayarak aslında OHAL ve KHK ile yapılanların daha katmerlisini biz işçi-emekçilere dayatacağını bugünden görmek zorundayız. Türk tipi başkanlık sistemini savunan Erdoğan; “ben gidersem devlet yıkılır” diyor. Hangi ülkede görülmüş bir cumhurbaşkanı gidince devletin yıkıldığı? Hangi ülkede görülmüş bir devletin varlığının bir kişinin varlığına bağlı olduğu?
Biz işçiler her şeyde olduğu gibi referandum meselesinde de sınıfsal çıkarlarımız temelinde tavır almalıyız. Başkanlık sistemi kurulunca daha mı kolay haklarımızı alacağız? Sendikal haklarımızı daha mı rahat kullanabileceğiz? Daha az çalışıp daha fazla mı kazanacağız? Erken yaşta mı emekli olacağız? İş cinayetlerine daha az mı kurban vereceğiz? Daha mı fazla fikirlerimizi özgürce söyleyebileceğiz? Sorularımız ve sorunlarımız bitmez yazmakla. Ama bunların hiçbiri olmayacak.
Geçmişini bilmeyen geleceğini bilemez derler. Her sınıfın bir hafızası vardır, olmalıdır. Biz işçiler olarak sınıfsal hafızamızı yeniden canlandırmalıyız. Çok uzağa gitmeye gerek yok gerek yok. OHAL süresince yaşananlar bile gelecekte biz işçi-emekçileri nelerin beklediğini göstermeye yetiyor ve artıyor bile.
Haklarımızı gasp eden tek adam rejimine HAYIR!
“Büyük Ülke”, Yoksul İşçi!
Ben de Varım!
Son Eklenenler
- DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, 1 Mayıs’ı bu yıl İstanbul Kadıköy Meydanı’nda kutlama kararı aldıklarını basın açıklaması yaparak duyurdu.
- İzmir Çiğli Belediyesine bağlı Çibel’de çalışan işçiler Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Nisanda greve çıktı. İzmir Narlıdere Belediyesine bağlı Narbel’de de Genel-İş İzmir 4 No’lu Şube ile SODEMSEN arasında...
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...