Buradasınız
Bıçakçılar Tıbbi Cihaz Fabrikasında İşten Atıldık
Bıçakçılar’dan atılan bir grup işçi
Bizler Bıçakçılar Tıbbi Cihazlar A.Ş.’de aynı bölümde çalışan üç işçi arkadaşız. Nisan ayının 2’sinde işbaşı yaptığımız günün sabahında, taşeron sorumlusu bize sözlü olarak “bundan sonra depo bölümünde çalışmayacaksınız, bugünden itibaren sizler fabrikanın dış temizliğinde çalışacaksınız” dedi. Bizler bölüm değişikliğini kabul etmedik, bölüm sorumlusu ve insan kaynakları ile görüşmek istememize rağmen görüştürmediler. Taşeron sorumlusu görüşmenin bir anlamının olmadığını ve yeni çalışma alanımıza gitmemizi söyledi. Biz bunu kabul etmeyince bizleri idari işler müdürünün yanına götürdü. İdari işler müdürü bizi kapıda sanki her şey normal gelişecekmiş edası içerisinde karşıladı. Bizi gördüğünde “ne bekliyorsunuz, yeni çalışma alanlarınıza gidin, bir daha fabrika içerisinde çalışmayacaksınız” dedi.
Biz bu değişikliği kabul etmediğimizi ve işe girerken kendisiyle de görüştüğümüzü söyledik. “Bize böyle bir bölüm değişikliğini söylemiş olsaydınız işe daha baştan girmezdik” dediğimizde, bize “ya çalışırsınız ya da istifanızı yazıp çıkın gidin” dedi. “Size 10 dakika müsaade, kararınızı verin” deyip gitti. Bizim kararımız baştan beri kesindi, çalıştığımız bölümde devam edecektik. Aradan beş dakika geçtikten sonra tekrar gelerek kararımızı sorduğunda biz kabul etmediğimizi söyledik, bize dışarı çıkmamızı ve orada çalışmamızı söyledi. İki dakika içerisinde güvenlik amiri yanımıza gelerek “burada beklemeyin, bahçeye çıkın orada konuşalım” dedi. Tamam konuşalım sorun değil dedik. Bahçeye çıktığımızda bize biraz sakin olmamızı ve öğlene kadar fabrika bahçesinde oyalanmamızı, bu sorunun çözüleceğini söyledi. O anda idari işler müdürü bizi gördüğünde “ne bekliyorsunuz orada, buraya gelin” diyerek yanına çağırdı. Yanına gittiğimizde niye çalışmıyorsunuz diye soru. Biz temizlik işlerinde çalışmak için işe girmediğimizi söylediğimizde bize sert bir üslup kullanarak “sen git taşların arasındaki otları yol, sen ve sen de arkada paletleri düzenleyin, ya yaparsınız ya da istifanızı yazarsınız” diyerek çekip gitti. Yanımızda bulunan güvenlik amiri bize dönerek “şimdilik buralarda takılın, öğleden sonra bu sorun çözülecektir, inatlaşmanın anlamı yok, şu an ortam biraz gergin” dedi. Biz de “tamam ama kararımız net, öğleden sonra bölümümüz dışında çalışmayız” dedik.
Öğle yemeğini yedikten sonra fabrika içerisine geri döndük ve insan kaynakları departmanına telefon açıp görüşmek istediğimizi söyledik. Bize “görüşülecek bir şey yok, depo bölümünde işçi fazlalığından ve performansınızın düşüklüğünden dolayı sizin işsiz kalmamanız da düşünülerek idari işler müdürüne size uygun bir iş vermesini söyledik” dediler ve konuşmamıza fırsat vermeden telefonu kapattılar. Ardından taşeron sorumlusu yanımıza gelerek çalışma alanımıza dönmemizi söyledi, biz tekrar kabul etmediğimizi söyledik, depo harici başka bir bölümde çalışmayacağız dedik. Beş dakika sonra güvenlik amiri geldi, dışarı çıkın dedi. Direnince, sizi buradan zor kullanarak atarım diye bizi tehdit etti. Atabiliyorsanız atın, biz çalışmak istiyoruz ve buradan dışarı çıkmayız dedik. Tamam, siz görürsünüz diyerek beş dakika sonra dört güvenlik ve iki yalaka işçiyle yanımıza gelip “dışarı çıkıyor musunuz, yoksa biz mi atalım” dedi. Biz de “sizin yaptığınız yasal değil, biz çalışmak istememize rağmen sanki bir suç işlemişiz gibi dışarı çıkarmaya çalışıyorsunuz” dedik.
Bir arkadaşımı kolundan tutmak isteyen güvenliğe arkadaşımız kolunu sallayarak tepkisini gösterdi. Bağrışmalar arasında üretim alanı dışına çıkartıldık, misafir otopark alanına kadar çıkartıldıktan sonra idari işler müdürü tekrar yanımıza gelerek bize tehditler savurarak “ya çalışın ya da ben size yapacağımı bilirim” dedi. Biz “temizlik yapmayacağız, kendi bölümümüzde çalışacağız” dedik. Bizi dinlemeden arkasını dönüp gitti. İş çıkış saatine kadar bu tür tartışmalar devamlı güvenlik amiri, idari işler müdürü ve bizim aramızda devam etti. Ertesi gün işbaşı yapmak için servislere binip işyeri önüne geldiğimizde fabrika kapıları tek kişi geçilecek şekilde ayarlanmıştı. Fabrika kapısı önüne dikilen dört güvenlik görevlisi bizim içeri girmemize engel oldular. Neden içeri alınmadığımızı sorduğumuzda “bize öyle talimat verildi, içeri giremezsiniz” dediler. Sorumlu kişilerle görüşmek istediğimizi söyledik, “biraz bekleyin” dediler. Aradan bir saat geçtikten sonra tekrar sorduk bizimle kimin görüşeceğini, güvenlik sizinle görüşmeyecekmiş diye söyledi. Bizler bu işin peşini bırakmayarak taşeron firma binasına gittik. Orada da bize hiçbir şeyden haberdar olmadıklarını söylediler ve “siz gidin, biz size ulaşacağız” dediler. Ertesi gün bizler patronun üç gün üst üste gelmedi diye tutanak tutup haksız yere işten atma oyununa başvuracağını bildiğimizden noterden ihtarname çekerek fabrika önünde beklemeye koyulduk. Diğer taraftan Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne müracaat edip şikâyetimizi bildirdik. Böylece patronun oyununu bozduk, aksi takdirde tutanak tutup bizim üç gün işe gelmediğimizi iddia edip bizi haksız duruma düşürecekti. Ancak mücadelemiz devam ediyor, fakat bir kez daha örgütlüğün ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Eğer fabrikada işçiler olarak yeterli birlikteliği sağlayabilsek patron canı istediğinde bizleri kapı önüne koyamazdı. Yine de UİD-DER’den öğrendiklerimizle patronun oyununu bozmuş olduk. Bundan sonra da daha fazla gayret ederek, örgütlenerek haksız işten atılmaların önüne geçeceğimize inanıyoruz. Bu yaşananlar bizlere sendikalılaşmanın şart olduğunu bir kez daha göstermiştir. ÖRGÜTLÜYSEK HER ŞEYİZ, ÖRGÜTSÜZSEK HİÇBİR ŞEY!
Performansım Düşükmüş!
Yeni Zamlar, Yeni İtiraflar
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...