Buradasınız
Bir Direnişin Hatırlattıkları
Tuzla’dan bir metal işçisi

Günlerdir duyduğumuz “HT Solar’a sendika gelecek” söylentileri geçtiğimiz hafta başında patlak veren bir direnişle gerçek oldu. Serbest bölgede güneş paneli yapan bu fabrikada 600 işçi arkadaşımız çalışıyor. BMİS’e üye olan işçilerden haberdar olan işveren sarı sendika ile anlaşmaya çalışıp bu sendikaya üye işçileri içeri aldı ve 6 işçiyi işten çıkardığını duyurdu. Bunun üzerine işçiler fabrika içinde direnişe başladılar ve sendikaları ile beraber sarı sendikanın adamlarını fabrikadan kovdular. Başlayan direniş ile fabrika yönetimi diğer vardiyalara izin verip evlerinde olan işçilerin direnişe katılmaması için uğraştı. Ama nafile, direniş ateşi bir kez yakılmıştı. Sendikalarda örgütlü çevre fabrikalardan işçiler ve emekçi dostları onlara desteğe koştu. Ben de bu fabrikalardan birinde çalışmaktayım ve bu yazdıklarım da oraya gittiğim zaman gördüklerim ve yaşadıklarım.
Bu direniş bu büyüklükte gördüğüm ilk direnişti. Kendi adıma buradan öğreneceğim çok şey olduğunun farkındaydım. Direnişin ilk gecesi fabrika önünde olanlar çeşitli sendika görevlileri, fabrika temsilcileri ve işçileri, bazı parti ve derneklerin üyeleriydi. O gece bizim fabrikadan da gece vardiyasındaki arkadaşlarımız direnişteki işçilere destek için oraya geldiler. İşçilerin, sınıfımızın ancak birlikte mücadele ile kazanacağını belirten birçok slogan atıldı. İkinci gece ise serbest bölgeye direnişçi işçilerin girmesi güvenlik ve polislerce engellendi. Bir arkadaşımla birlikte içeriye ancak fabrikamızın güvenliklerinin gelip almasıyla girebildik. İşveren özel kanunlarla yönetilen bu bölgenin imkânlarından yararlanıyordu. Ama işçilerin direnişi kırılamamıştı. Ne içerde bekleyenlerde ne de dışarıda desteğe gelenlerde umutsuzluk vardı. Yağan yağmur da, güvenliğin yaktığımız ateşe müdahale etmeye çalışması da kimseyi endişeye sevk etmedi. İçerdeki işçiler genelde genç ve yeni işçiler olmalarına rağmen birlikte hareket etmenin gücüne sahiptiler. Kısmen örgütlü davranıyorlardı. Yanan ateşin başında bir sendika görevlisinin söylediği “bizim de eksikliklerimiz var, biz hak ediyoruz bu yağmurlarda ıslanmayı” sözü üzerine çok düşünülmesi gereken bir tespitti. Eksikliklere rağmen giderek artan desteğe dayanamayan işveren yetki belgesi geldiğinde sendika ile görüşeceğine ve işten yeni atmalar olmayacağına söz verdi. Bunun üzerine işçiler direnişi bitirip evlerine dönmeye başladılar.
İlk kez bir örgütlenme faaliyetine giren HT Solar işçileri, üç günlük direnişin sonunda şimdilik sendikanın kabul edileceği sözünü aldılar. Üstelik de hükümetin alay edercesine “sendika haktır, engellenemez” deyip bu hakkın kullanılmasını engellediği bir ortamda. Direnişteki işçilerin paylaştığı birçok video izledim. Birinde genel müdür 12 dakika boyunca işçileri “hukuki işlemler” ile korkutmaya ve yıldırmaya çalışıyordu. Videonun sonunda direnişteki bir işçinin yöneticinin karşısına geçip “Artık biz sizin muhatabınız değiliz. Bizim yetki verdiğimiz sendikamız var. Onunla muhatap olacaksınız” demesiyle yönetici orayı terk ediyordu. Hukuki işlemlerle korkutan ve “ben bunları Çin hükümeti adına söylüyorum” diyen kişi oradaki işçilerin de hukuki ve anayasal haklarını kullanmalarını hazmedememişti anlaşılan. Serbest bölgede polisin sürekli denetimi ve özel güvenliklerin baskılarına rağmen dışarıda kalan işçiler, fabrikaya girmek için her yolu denediler. İki kadın işçinin tel örgüden arkadaşları ile konuşmasına müdahale eden görevliler onları polise teslim etmekle tehdit bile ettiler.
Gördük ki OHAL uygulamaları sayesinde grev ve direnişlere anında müdahale emri her safhada aralıksız tatbik ediliyor. Bu direniş de gösterdi ki sermaye kendi çıkarları için hiçbir engel dinlemiyor. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalaşma haklarını kullanmada gösterdikleri gayretten dolayı HT Solar işçilerini kutluyorum ve bizlere kazandırdıkları deneyimler için onlara teşekkür ediyorum. İşçilerin birliği sermayenin tüm oyunlarını boşa çıkaracaktır. Yeter ki örgütlenelim.
“Milli Eğitim” Bakanlığı
Taşeron Düzeni Devam Ediyor
- Portakal-Porvil Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Genel-İş Sendikası İzBB Grevi Hakkında Basın Açıklaması Yaptı
- Sağlıktan Petrokimyaya İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Çiğli Belediyesinde İşten Atılan Kadın İşçiler Mücadelede Kararlı
- Toros Tarım ve DYO Boya İşçileri Grevde
- Hakkını İsteyen İşçilere Dayanışma İşçilerden Gelir
- Temel Conta İşçileri Basın Açıklaması Yaptı
- Queen Tarım İşçilerinden Dayanışma Çağrısı
- TPI Compozit’te Grev Başladı
- İzmir’den Kocaeli’ye İşçiler Grev Diyor
- İzmir Narlıdere Belediyesi İşçileri Greve Çıktı
- İşçilerin Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Erlau Metal, ATR Yapı, TÜPRAŞ İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Sakarya Şehir Hastanesi İşçileri Direnişte
- Belediyelerde Grev Sesleri Yükseliyor
- Oryantal Tütün Grevcilerinin Anlattıkları
- Manisa’da Mercan Makina’da Direniş Başladı
- Tütün ve Maden İşçileri Aileleriyle Grevde, Eylemde!
- Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor
- İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...