Buradasınız
Bu Düzende Halk Sağlığı Mümkün mü?
İstanbul’dan UİD-DER’li bir hekim
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
3-9 Eylül tarihleri halk sağlığı haftası olarak bilinir. Halk sağlığı; “hastalıkları önleme bilimi ve sanatı” olarak tanımlanmıştır. Çevre-sağlık koşullarının düzeltilmesi, insanlara sağlık bilgisinin verilmesi, bulaşıcı hastalıkların önlenmesinin yanında, hastalıkların erken teşhis ve tedavisini yapacak işlevli bir sağlık örgütünün kurulmasını ve böylelikle yaşam süresini uzatmayı, beden sağlığının arttırılmasını amaçlayan bir bilimdir. Aynı zamanda halk sağlığı, salgın hastalıkların önlenmesi ve durdurulmasını amaçlar. Tanımlar ve amaçlar kâğıt üzerinde oldukça güzel görünür. Peki ya gerçekler?
Bu sorunun yanıtı için çok uzun süre düşünmemize gerek yok. Çalışma saatlerinin uzunluğu, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, iş cinayetleri, doğanın tahrip edilmesi, hava kirliliği, savaşlar, salgınlar, yaşam alanlarının çarpıklığı, seller, açlık, yoksulluk, depremler… Daha birçok madde sayılabilir bu melanet düzeni anlatmak için. Aldığımız nefesten oturduğumuz evlere, içtiğimiz sudan yediğimiz yemeğe kadar her şey halk sağlığının konusudur. Bu alanlarda halkın sağlığına uygun düzenlemeler yapmak güya ödediğimiz vergileri alan devletin görevidir. Her şeyin piyasalaştığı şimdilerdeyse artan vergilerin yanında her sağlık uygulamasına ücret ödediğimiz bir noktaya gelmiş bulunuyoruz. Dediğimiz gibi kâğıt üzerinde yazanlarla yaşadığımız gerçekler birbirinden çok farklı.
6 Şubat depremlerinin yarası hâlâ yüreğimizde dururken; bölgedeki sağlık çalışanlarından, sendikalardan ve meslek odalarının açıklamalarından su sorununun, barınma sorununun hâlâ çözülemediğini görüyoruz. Zaten önlem almayarak yüzbinlerce insanı ölüme mahkûm eden bu düzen, yaşayanlar için de sağlıklı bir hayat sunmuyor. Barınma, ısınma, duş, tuvalet, su, toz ve hava kirliliği problemleri çözülmedikçe enfeksiyon hastalıklarının salgına dönüşmesinin önüne geçilemez. İşte tüm bunlar halk sağlığı, koruyucu sağlık uygulamaları konusudur. İktidar niyetini, fıtratını açıkça bize anlatıyor. Bizi zerre kadar umursamıyor, çadır satan Kızılay başkanı Kerem Kınık’a “İyilik ve Merhamet Elçisi” unvanı veriliyor. Diğer taraftan deprem bölgesine atanan sağlık personelininki de dâhil olmak üzere barınma sorununu gideremeyenler ekranlarda iki odalı prefabrikten bozma alanı “hastane açtık” diye sunmaktan bir nebze utanmıyorlar. Sağlık hizmeti vermek için atanan hekimlerin çoğu çadırlarda veya boş bulabilirse hastanedeki hasta odasında kalmak zorunda kalıyor. Bu durumda nasıl bir sağlık hizmeti verilir, tahmin etmek güç değil.
Önümüzdeki dönemde okullar açılacak. Kara kara düşünüyoruz, çocukların beslenme çantalarına sağlıklı ne koyabiliriz diye. Geçtiğimiz kış çocukların açlıktan okullarda bayıldığına şahit olduk. Dört bir yanımız bereketli topraklar, uçsuz bucaksız deniz olan bir dünyada nasıl açlıktan bayılabilir çocuklarımız? Bu ancak kapitalizmde mümkün olabilir. Mamaların marketlerde kilit altında tutulduğu bir sistemde anneler lapa, şekerli su gibi şeylerle çocuklarını beslemeye çalışıyor. Yetersiz beslenme sonucunda gelişimini tamamlayamayan çocukların yetişkinlik dönemi hastalıklarla boğuşmakla geçiyor.
Yoksulluğun derinleştiği, havanın kirlendiği, sağlıksız beslenmeyle kanser oranlarının arttığı, sadece bedensel değil insanların, toplumun ruhsal olarak da sağlıksız olduğu şu günlerde, sağlığımıza sahip çıkmak zorundayız. Hayatımıza, geleceğimize, çocuklarımıza, depremde yaraları sarılmayan kardeşlerimize sahip çıkmak zorundayız. Tedbir almayarak iş cinayetlerine neden olanlardan, bize göçük altında günlerce seslerini duyduğumuz yakınlarımızın ölmelerini izletenlerden hesap sormak zorundayız. Bunları sadece örgütlenirsek yapabiliriz. Sorunlarımız farklı gibi görünse de gerçekler ortada. Halk sağlığı haftasında tekrar hatırlayalım, bu düzen bize sağlıklı bir hayat veremez! İnsanca ve sağlıklı yaşamanın tek yolu bu sömürü düzenini ortadan kaldırmaktır.
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İsrail’in Gazze Katliamı Dokuzuncu Ayında Protesto Edildi
- Göçmenlere Yönelik Irkçı Saldırılar Protesto Edildi
- Sivas Katliamı’nın 31. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
- İstanbul’da “Kayyuma Geçit Vermeyeceğiz” Mitingi
- Sendikalardan Asgari Ücrete Zam Talebiyle Eylem
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- İsrail Katliamı, Emperyalistler İkiyüzlülüğü Sürdürüyor
- Samandağ’da “Rezerve Hayır!” Mitingi
Son Eklenenler
- Kemal Türkler… DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in unutulmaz önderi… Dürüst, namuslu ve yüreği işçi sınıfından yana atan bir sendikacı… Katledilişinin 44. yıldönümünde büyük işçi önderi Kemal Türkler'i saygıyla anıyoruz.
- Özçelik-İş’in örgütlü olduğu Yolbulan Metal fabrikasında TİS görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine işçiler 20 Haziranda greve başladı. Sakarya Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan İYİ-SEN üyesi taşeron işçilerinin ücret gaspına karşı 22...
- Bangladeş’te kamu sektöründe istihdam kotasına karşı öğrencilerin başlattığı protestolar büyüyerek devam ediyor. Kamu sektöründe kota sisteminin kaldırılmasını talep eden öğrenciler ve emekçiler kamuda işe alımda liyakata dayalı bir sistem...
- Merhaba, ben Elazığ’dan Ankara’ya gelmiş genç bir işçi ve uidder.org takipçisiyim. Bir Elazığlı olarak Eti Krom AŞ işçilerinin mücadelesi karşısında duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
- Ekonomik yıkım, işsizlik, barınma sorunu, artan siyasi baskılar, din, dil, ırk, cins ayrımcılığı, savaşlar, göç sorunu, toplumsal ilişkilerin yozlaşması, iklim krizinin getirdiği aşırı sıcaklar, yangınlar, seller… Dünyanın neresine gidersek gidelim...
- İşçi ve emekçi kardeşlerim, bu satırları yazarken bile gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor. Daha birkaç gün öncesi çalıştığım fabrikada korkunç bir iş kazası oldu. Aynı bölümde çalıştığım bir arkadaşım ne yazık ki enjeksiyon kalıbının mapasının...
- Bu düzende tüm gerçekler baş aşağı edilip çarpıtılıyor, adeta gözümüze perde iniyor. Gerçekler bir sis perdesinin arkasına itiliyor, biz de olanı göremez hale geliyoruz. Kapitalist sistemin yarattığı sorunlara karşı durabilmemiz ancak gözümüzdeki...
- Fabrikalarda, işyerlerinde şans ve bahis oyunları oynayarak “kolay yoldan para kazanma” hayaline kapılan işçilerin sayısı giderek artıyor. “Bahis oyunlarıyla çok para kazananların” hikâyeleri kulaktan kulağa yayılsa da etrafımızda böyle işçileri...
- Elazığ/Alacakaya’da bulunan ve Yıldırımlar Holding bünyesinde faaliyet gösteren Eti Krom AŞ’de çalışan maden işçilerinin 1 Temmuzda başlattığı iş bırakma eylemi şirketle yapılan anlaşma üzerine 16 Temmuzda sonlandırıldı.
- 31 Mart seçimleri sonrası onlarca belediye “tasarruf tedbirleri”, “borcumuz çok”, “işçilerin maaşını ödeyemiyoruz”, “seçim öncesi işe alınan işçiler” gibi bahanelerle işten atma saldırısına başladı. Belediye işçileri bu saldırılara boyun eğmeyerek...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve emekli örgütlerinin çağrısıyla 16 Temmuzda Ankara, İstanbul, Eskişehir, Antalya, Bursa, Diyarbakır gibi büyükşehirler başta olmak üzere pek çok kentte eylemler yapıldı.
- İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan sağlık emekçisi Merve Kınar, geçtiğimiz günlerde erkek kardeşi tarafından defalarca bıçaklanarak vahşice katledildi. Bunun üzerine 16 Temmuz Salı günü hastanenin başhekimliği...
- İran’da 1979’dan beri hüküm süren zalim molla rejimi can almaya devam ediyor. Molla rejimi son olarak 45 yaşında bir kadına, Şerife Muhammedi’ye (Sharifeh Mohammadi) idam cezası verdi. Şerife’nin 10 sene önce yasal bir sendikaya üye olması, sendikal...