Buradasınız
Bu Sistem Çoklu Organ Yetmezliği Yaşıyor
İstanbul/Kıraç’tan bir kadın işçi
Merhaba kardeşler, bizler Esenyurt’taki emekçi ve mücadeleci kadınlar olarak bir araya geldik. Sorunlarımızı ve tabi ki çözüm yollarını konuştuk. Hayat pahalılığı, artan kira fiyatları, sokakta yatmak zorunda bırakılan üniversiteli öğrencilerimiz, niteliksiz eğitim vs. Kadınlar olarak bizleri birebir ilgilendiren bu sorunlar da katlanarak, her gün daha fazla ağırlaşarak devam ediyor. Bir kadın arkadaşımız şunları söyledi: “Artık markete gidip alışveriş yapmaya korkuyorum, ihtiyacım olan şeylere her gün zam geliyor. Artık fiyatları takip edemiyorum. Önceden aşağı yukarı hangi markette neyin uygun olduğunu biliyordum ama artık artan fiyatlardan dolayı bilemiyorum ve bu beni huzursuz ediyor. Bizim aldığımız maaşlara bir kuruş zam gelmedi ama hayatımızdaki her şeye zam geldi. Geçinmekte zorluk çekiyoruz. Çocuklarla markete gitmiyorum, çünkü onların istediklerini alamıyorum. Bu durum bir anne olarak beni üzüyor.”
Ardından başka bir arkadaş şöyle devam etti: “Bizler kiracı insanlarız, yatlarımız katlarımız yok. Emeğimizle geçinmeye çalışan, çoluk çocuğumuzun karnını doyurmaya çalışan insanlarız. Kira fiyatları aldı başını gidiyor. Ev sahipleri ya kirayı arttırıyorlar ya da istedikleri zam yapılmazsa ‘oğlumu evlendireceğim ya da bir yakınım gelecek’ diyerek evi boşalttırıp daha pahalıya vermenin derdine düşmüşler. Barınmak en insani hakkımızdır ama bunu bile yapamayacak duruma getirmeye çalışıyorlar.” Başka bir annemiz de çocuklarının eğitim alamamasından yakındı: “Çocuklarımızı yarış atı gibi görüyorlar, bizim yeterli eğitimi alamayan çocuklarımız her imkânı olan, özel okullarda eğitim alan, özel hocaları olan çocuklarla aynı sınavlara giriyor. Diyelim ki başarılı oldu, bu sefer de yurtlarda yer yok. Bak, çocuklar sokaklarda barınamıyoruz, kalacak yer bulamıyoruz diye eylemler yapıyorlar. Haklılar, onlar bizim gibi insanların çocukları. Ev tutayım desen kiralar iki bin, üç bin lira olmuş. Bir asgari ücretli nasıl versin bunu? Bizleri duymuyorlar ve görmüyorlar, onların umurunda değil bizim çocuklarımız. İster aç kalsınlar ister okuyamasınlar isterse barınacak yerleri olmasın. Yeter ki onların çocuklarına kimse dokunmasın. Onlar yaptıkları emek sömürüsüyle rahat etsinler.”
Görünen köy kılavuz istemez, bizim sorunlarımız gün geçtikçe artıyor. Emekçi kadınlar olarak katlanarak artan sorunlar karşısında çaresiz de umutsuz da değiliz. Birlik olursak, bizim gibi düşünen, çözümler arayan insanlarla ellerimizi sımsıkı birleştirirsek bunların üstesinden geliriz. Bu sistemin beyin ölümü gerçekleşmiş, çoklu organ yetmezliğine doğru geçiş yapmıştır. İşçi sınıfının kadınlarının ve erkeklerinin birlik olup sistemin fişini çekmeleri gerekiyor. Çocuklarımız gülsün diye bütün emekçi kadınlar olarak “Haydi UİD-DER’e” diyoruz.
- Bir Kuş Konar, Bir Kuş Yer…
- Bu Düzen İnsana da Canlılara da Değer Vermez
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
- Aydınlık Günleri Getirene Dek
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Körlükten Nasıl Kurtuluruz?
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
- Çorlu Tren Katliamının 6. Yılında Hayatını Kaybedenler Anıldı
Son Eklenenler
- Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmelerinin ardından işten atılan Polonez işçilerinin işlerine sendikalı olarak geri dönmek için başlattıkları direniş kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler, fabrika önünde mücadelelerini sürdüren Polonez işçilerine...
- Afrika’nın en kalabalık ülkesi Nijerya’da işçi ve emekçiler hayat pahalılığına karşı ayağa kalktı. Geçtiğimiz yıl hükümet akaryakıt sübvansiyonunu kaldırmış bunun üzerine hayat pahalılığı daha da artmıştı. Yaşam koşulları dayanılmaz hale gelen...
- DİSK’e bağlı Lastik-İş Sendikası Bursa Kestel’de örgütlenme faaliyeti yürüttüğü İbraş Kauçuk’ta 6 işçinin işten atılmasını protesto etmek için 2 Ağustosta basın açıklaması gerçekleştirdi. Kristal Yağ grevinin 52. gününde basın açıklaması...
- Bayramda ziyaretine gittiğimiz bir teyzemiz yıllar önce gençken tohumunu ektiği, büyüttüğü meyve ağaçlarından meyveler sundu bize. Kayısılar, dutlar, çeşit çeşit meyveler… Sonra bin bir emekle büyüttüğü meyve ağaçlarından tohumlar verdi. Verirken de...
- İşyerinde mola saatlerimiz sınırlı olsa da arkadaşlarla sohbet etme fırsatı yaratabiliyoruz. Geçenlerde çay molasındayken sokak hayvanları konusu açıldı. Bu konuda ne düşündüğünü sorduğum arkadaş şöyle dedi: “Tüm ailem ve ben malûm partiye oy...
- İzmir Kınık’ta domates üretimi yapan çiftçiler domatesi alan firmaların düşük fiyat dayatmasına karşı 31 Temmuzda traktörlerle eylem yaptılar. Daha önce 5 lira olarak belirlenen domatesin kilo fiyatının 1,8 liraya indirilmesi üzerine eylem kararı...
- Hatay İskenderun Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Befesa Silvermet fabrikasında Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlü işçiler, Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 26 Temmuzda greve çıktı. UİD-DER’li işçiler...
- Biz işçiler için hayat günden güne zorlaşıyor. Artan hayat pahalılığı her alanda kendini can yakıcı şekilde hissettiriyor. Düşük ücretler, iş bulma ya da işini kaybetme kaygısı işçileri strese sokuyor. Bütün bunlar yetmezmiş gibi hukuki olarak suç...
- Bugün ben 12 saat çalışmak zorundayım ama fabrikalarda en az 8 saat çalışan abilerim ve ablalarım da çoğunlukla kalan 4 saati isteseler de istemeseler de fazla mesai adı altında çalışarak geçiriyor. Yani çocuğuyla genciyle robota dönüştürülmeye...
- Patronların tek isteği işçiler hep çalışsın, çok çalışsın, hak hukuk aramasın, hatta bedavaya, ölümüne çalışsın. İşte bu açgözlü istekleri onları bir canavara dönüştürüyor. Neredeyse her gün “yok daha neler” diyeceğimiz haberler duyar olduk....
- İngiltere’de binlerce kişi ırkçı ve faşist yükselişe karşı “No Pasaran/Geçit Yok” şiarıyla 27 Temmuzda başkent Londra sokaklarına çıktı. İngiltere’de Tommy Robinson liderliğindeki faşist örgüt İngiliz Savunma Birliği’nin (EDL) düzenlediği mitinge...
- Kapitalist sistemin çelişkileri tüm dünyada derinleşmeye devam ediyor. Dev şirketler rekor kârlar açıklarken işçiler sefalet ücretlerine, gençler işsizliğe, geleceksizliğe mahkûm ediliyor. Emperyalist savaşın alevlerini daha da harlayan egemenler,...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...