Buradasınız
Çinli Bir İşçinin Şiirleri, Dizelerindeki Dizginsiz Sömürü
Ankara’dan bir kadın işçi

2014 yılında intihar eden Xu Lizhi, onlarca işçiden yalnızca biriydi. 20 yaşındayken Shenzen’deki Foxconn fabrikasında çalışmaya gelen bir göçmen işçidir Xu Lizhi. 3 yıl boyunca Foxconn’da montaj hattında çalışır. Kitaplara, okumaya, şiire meraklıdır aynı zamanda. Foxconn fabrikasının iç gazetesinde 30’dan fazla şiiri yayınlanır. Şiirleri 20’li yaşlarını verdiği fabrika, montaj hattı, ağır çalışma koşulları, yitip giden gençliği üzerinedir.
Dünyanın en büyük elektronik üreticisi olan Foxconn şirketinin İngiltere, ABD, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Meksika, Brezilya, Hindistan, Rusya ve Vietnam gibi ülkelerde fabrikaları var. Bu fabrikalarda Microsoft, Apple, Dell, HP, Intel ve Sony gibi markalar için üretim yapılıyor. Üretilen ürünlerden milyarlarca dolar kâr yapan Foxconn, geçtiğimiz günlerde kriz nedeniyle 50 bin işçinin sözleşmesini iptal etti. Foxconn şirketi aynı zamanda ucuz işgücü cenneti haline getirilen Çin’deki fabrikasında yaşanan işçi intiharlarıyla tanınıyor.
Foxconn fabrikasında uzun saatler boyunca çalışan işçiler çoğunlukla fabrikanın yurtlarında kalıyor, fabrika alanı içerisindeki yerlerden alışveriş ediyor, fabrika dışına adım atmıyorlar. Ağır çalışma koşullarına, robot gibi yaşamaya dayanamayan onlarca işçi intihara teşebbüs etti bugüne kadar. Foxconn işçileriyle yapılan bir röportajda bir işçi “insanlar ölmeden Foxconn olmazdı” diyerek anlatıyor işçileri ölümle yaşam arasında bir cendereye sıkıştıran sömürüyü. Foxconn patronları intiharları “önlemek” için fabrikanın çevresini tel örgülerle, ağlarla çevirdiler. Böylece fabrikanın hapishaneden bir farkı kalmadı. İlerleyen yıllarda Foxconn işçilerinin çeşitli mücadelelerinin, direnişlerinin etkisiyle intiharlar azaldı fakat sürmeye devam etti.
2014 yılında intihar eden Xu Lizhi, onlarca işçiden yalnızca biriydi. 20 yaşındayken Shenzen’deki Foxconn fabrikasında çalışmaya gelen bir göçmen işçidir Xu Lizhi. 3 yıl boyunca Foxconn’da montaj hattında çalışır. Kitaplara, okumaya, şiire meraklıdır aynı zamanda. Foxconn fabrikasının iç gazetesinde 30’dan fazla şiiri yayınlanır. Şiirleri 20’li yaşlarını verdiği fabrika, montaj hattı, ağır çalışma koşulları, yitip giden gençliği üzerinedir. “Montaj hattında, on binlerce işçi kâğıttaki sözcükler gibi dizilmiş/ ‘Daha hızlı, acele edin’ diye havladığını duyuyorum denetçinin.” “Gündüz gece nasıl yerle bir olduğunu seyrediyorum gençliğimin/Preslenmiş, cilalanmış, kalıbına dökülmüş/Birkaç kuruşluk, ücret denilen faturaların.”
Çalışma hayatı üzerine onlarca şiir yazan Xu, “benim yazdıklarımı ancak göçmen işçilerin kalpleri anlayabilir” diye yazmıştır. Ancak ölesiye çalışmayı, sıkıştığı cendereyi anlattığı şiirlerini kilometrelerce ötedeki bir ülkede, bugün okuyan bir işçi olarak yüreğimde hissediyorum onun yazdıklarını, hissettiklerini. Dünyanın neresinde olursak olalım biz işçilerin yaşadıkları, acıları, sevinçleri ortaktır. Onun Foxconn’daki dizginsiz sömürüyü anlattığı şiirlerini sizlerle de paylaşmak istiyorum. Xu Lizhi bir makine gibi değil, insan gibi yaşamak, kitaplar okumak, şiirler yazmak istiyordu. Kapitalist düzenin yarattığı yabancılaşmaya, yalnızlaşmaya karşı durmak, insan gibi yaşamak için tüm dünyada örgütlenmekten, daha güzel günler için sömürüye karşı mücadele vermekten başka şansımız yok.
Uykuya Dalıyorum Ayakta Dururken
Gözlerimin önündeki kâğıt sararıp soluyor
Çelik bir kalemle ona tekinsiz bir siyahı kazıyorum
İşleyen sözcüklerle dolduruyorum
Atölye, montaj hattı, makine, çalışma kartı, fazla mesai, ücretler…
Beni uysal olmam için eğittiler
Bilmiyorum nasıl haykırılacağını veya isyan edileceğini
Nasıl şikâyet veya muhalefet edileceğini
Biliyorum yalnızca sessizce tükenmenin acısını çekmeyi
Buraya ilk geldiğimde
Yalnızca şu gri ödeme çıktısını bekledim her ayın onunda
Bana gecikmiş bir teselli versin diye
Bunun için eklemlerime, bunun için sözcüklerime eziyet edip durdum
İşi asmayı reddettim, hastalık iznini reddettim, özel ihtiyaçlar iznini reddettim
Geç kalmayı reddettim, erken çıkmayı reddettim
Montaj hattının başında demirdenmiş gibi dikiliyorum, ellerim sanki uçuyor,
Kaç gün boyunca, kaç gece boyunca,
Ayaktayken -tıpkı böyle- uykuya dalıp gittim?
Bir Vida Yere Düştü
Bir vida yere düştü
Fazla mesainin şu kara vaktinde
Dikey sıçradı, hafifçe yuvarlandı
Kimsenin dikkatini çekemeyeceğim
Geçen seferki gibi
Aynı böyle bir gecede
Biri böyle yere yuvarlandığında olduğu gibi
Kiralık Oda
On metrekarelik bir yer
Sıkışık ve rutubetli, yıl boyunca yok gün ışığı
Burada yemek yer, uyur, sıçar ve düşünürüm
Öksürür, baş ağrısı çeker, yaşlanır, hastalanır ama bir türlü ölmeyi beceremem
Alık sarı ışık altında boş boş bakarım, bir aptal gibi kıkır kıkır gülerim
İleri ve geri adımlarım, hafif sesle şarkı söylerim, şiirler yazarım
Camı açarım hep veya sahanlık kapısını
Ölü bir insan gibi görünürüm
Yavaşça tabutunun kapısını açan.
Demirden Yapılmış bir Mehtabı Yuttum
Demirden yapılmış bir mehtabı çiğneyip yuttum
Onlar buna bir çivi diyorlar
Bu endüstriyel lağım pisliğini, işsizlik istatistiklerini çiğneyip yuttum
Makinelerde kamburu çıkmış gençlik vaktinden önce ölüyor
İtişip kakışmayı ve mahrumiyeti çiğneyip yuttum
Yaya köprülerini, pasla kaplanmış hayatı çiğneyip yuttum
Daha fazlasını çiğneyip yutamaz hale geldim
Tüm çiğneyip yuttuklarım şimdi gırtlağımdan geri fışkırıyor
Atalarımın toprağında saçılıyor
Utanç verici bir şiire karışıyor
- Sıyrılıp Gelecek
- Uyanalım Artık
- Yaşamak En Güzel Şey Olacak
- Bıkmadan Söyle Sen Aynı Şarkıyı
- Yeter
- Perfetti Önünde Direniş Ağacı
- Umuda Yürüyenler
- Uzaklara
- Yürüyor İşçi
- Gazze
- Hayaller, Bıçaklar, Abdullah El Hamuud
- Unutma
- Sevdayı Taşımak
- Haydi, Sen de Gel!
- Küfe
- Yüreğim
- O Gün
- Ayağa Kalkacağım!
- Yıkılmalı Bu Düzen
- Umut Vardiyası
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...