Buradasınız
Dün ISO-9000 idi, bugün Q-1 oldu
Kartal’dan bir işçi
ISO-9000 ve Q-1 hayatımızın içine kadar giren kelimeler oldular. İş yaşantımızda bu kelimeler önümüze yemek gibi pişirilip sunuluyor. Aslında sunulanın kapitalist sistemin bize karşı kullandığı göz boyamacı bir illüzyonu olduğu gün gibi ortadadır. Kalite politikası adı altında insan hayatının kan emicilerin elinde nasıl sömürüldüğü, yoğunlaşan sömürü düzeninin insanı nasıl iliğine kadar soyup kuruttuğu açıktır.
Geçtiğimiz günlerde, çalıştığım fabrikanın kuruluşunun 30. yıl toplantısı oldu. 410 kişinin katıldığı bu toplantıda konuşmacılar daha önceden belirlenmişti: fabrika sahibi ve müdürleri. Geçmişten bugüne, fabrikanın hangi koşullardan buraya geldiği bir slayt gösterimiyle anlatıldı. 2006 yılının nasıl geçirildiği –tabii ki burjuvazi için– ve 2007 yılındaki hedefler anlatıldı. İşte daha önce de durmadan söylenen ve dilden düşmeyen kelime de burada açıklandı: Q-1 (İngilizce okunuşuyla Q-Van). Bu proje çerçevesinde yapılması planlananlar ise şöyle:
1. Çalışma gruplarının oluşturulması,
2. Yılın en iyi çalışan elemanlarının ve her bölümden ayın çalışanının seçilmesi,
3. Sportif faaliyetler (pinpon-futbol gibi) düzenlenmesi.
Gecenin finalinde çekilişle hediyeler dağıtıldı. Bir de fabrikada 10 yıldan 18 yıla kadar çalışan elemanlara plaket verildi. Açıkçası gene işçilerin biraz sırtı sıvazlandı. Bütün işçiler neşeli bir vaziyette evlerinin yolunu tuttu. İşçiler kendi aralarında, böyle bir organizasyonun çok iyi olduğundan ve anılarında yer edeceğinden söz ettiler. Kimi işçiler de gene göz boyandı deyip olayı geçiştirdiler.
Oysa geceye burjuvazi açısından asıl anlamını veren şey Q-1 projesiydi; yani tıpkı diğer sözde kalite politikaları gibi, sömürünün nasıl daha fazla arttırılabileceğinin projesi ve politikası. Çünkü kayıp zamanların hesaplanması ve giderilmesi (eslerin, duruşların hesaplanması), sen nasıl daha verimli çalışırsın diye yapılan işlerdir. Sen hastalanmışsın ya da tuvaletin gelmiş, onlar için hiçbir önemi yok. Önemli olan seni daha çok nasıl sömürebiliriz düşüncesi. Kalite değil bu, senin kanını yarasa gibi emen bir sistemin politikasıdır.
Bu politikalara karşı gözümüz açık olmalı. İşçiler olarak her zaman yapılan yeni şeyler karşısında uyanık ve atak olmalıyız. Kapitalist sistemin oyunlarına kanmamalıyız. Kapitalist sistemin kendisi örgütlü bir şekilde ve disiplinle çalışıyorsa, biz de onların bu sistemine karşı daha örgütlü bir güçle karşı koymalıyız. Kapitalist sistemi yıkmadan onun bu alttan, sinsice oynadığı politikalar hiçbir zaman yok olmayacaktır. Ona karşı gücümüzü kullanmalıyız. Üretimden gelen gücümüzle, ama örgütlü gücümüzle onun bu sisteminin çarkını balyozumuzla vurup paramparça etmeliyiz.
Yaşasın örgütlü mücadelemiz!
Yeni yılda da değişen bir şey yok!
İş kazalarına duyarsızlık devam ediyor
- Emekliler, Belediye İşçileri Hakları İçin Direniyor
- İşçiler, Emekliler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Eğitim Sendikaları Proje Okullara Yapılan Keyfi Atamaları Protesto Etti
- İşçiler, Emekliler Mücadele Ediyor, Mücadele Kazandırıyor
- “Eziyet Yönetmeliği İstemiyoruz” Diyen Sağlık Emekçileri Bir Kez Daha İş Bıraktı
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
Son Eklenenler
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...
- Bundan 1162 yıl önce, 863’te köleler Abbasi İmparatorluğuna isyan ettiler ve bataklığın ortasında bir şehir kurdular. Bu şehrin adı El-Muhtare idi, yani “Özgürlük Kenti”… Bu bölge, Dicle ve Fırat nehirlerinin Basra Körfezine dökülmeden önce...
- 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi kapsayan toplu sözleşme sürecinde iktidarın ilk zam teklifi 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ayı için yüzde 6; 2027’nin ilk 6 ayı için yüzde 4, ikinci 6 ayı için yüzde 4 olmuştu. İkinci...
- Kamu emekçilerinin 2026–27 yıllarını kapsayacak toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başladı. Yaklaşık 6 milyon kamu emekçisi var ve aileleri ile birlikte düşünüldüğünde 20 milyon insanı ilgilendiren bir süreç başladı. Kamu işvereni yani devlet, 2026’nın...
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....