Buradasınız
Darbe Yasalarını Örgütlü İşçiler Kaldıracak
Bir petrokimya işçisi

12 Eylül’den çok sonra bile 12 Eylül hukukunun bu kadar tazeliğini koruyor olması ve “DOKUNULMAZ” durumda olması, aslında bizlere bazı şeyleri anlatır durumda: Darbe geçici bir organizasyon değildir. 12 Eylül’ü kurgulayanlar öncesini hesapladıkları gibi sonrasını da hesaplamışlardı. Aradan 30 yıl geçti ve darbe biz işçilerin pek çok hakkını aldı. İşçi sınıfı bir araya gelip örgütlü şekilde hareket etmesin diye her türlü düzenbazlığı yapmaya devam ediyorlar, edeceklerdir.
12 Eylül darbesinin ilk icraatları olarak bütün siyasi partiler, sendikalar ve dernekler kapatılıp malvarlıklarına el konuldu. İşçi sınıfının bir araya gelip örgütlü şekilde hareket etmesinin önüne geçmeye çalıştılar. Ancak bunlar mücadeleyi yalnızca yavaşlatabilirler ama bizlerin önünü kesemezler. Darbeden altı yıl sonra yaşanan Netaş grevi güzel bir örnektir buna: “12 Eylül 1980’den sonraki en önemli ve en büyük grev olan Netaş fabrikasındaki grev 18 Kasım 1986 yılında başladı. Toplu sözleşme maddelerindeki anlaşmazlık nedeniyle başlayan ve 3150 işçiyi kapsayan grev, 93 gün sürdü. Grev, Ümraniye’deki ana fabrikanın yanı sıra diğer şehirlerdeki montaj tesislerinde çalışan işçileri de kapsıyordu. O günün koşullarında Netaş grevinin öne çıkan özelliği; coşkusu, militanlığı ve işçi sınıfı dayanışmasının pratik olarak örgütlenebilmiş olmasıydı.”
Netaş grevi, suyun yolunu açmıştı. 1987 yılında birçok fabrikada iş yavaşlatma ve iş durdurma yaşanırken, en büyük grev, Deri-İş’e bağlı 33 deri fabrikasında, Kazlıçeşme’de oldu. Ardından büyük bir coşkuyla başlayan 1989’daki Bahar Eylemleri, Mart, Nisan, Mayıs aylarında yapılan hak alma eylemleriydi. Bu kıpırdanmadan sonra, 4 Ocak 1991’de Zonguldak’ta 100 bini aşan kitleyle 4 gün süren ve siyasi iktidarın bile değişmesine neden olan Ankara yürüyüşünü unutmamak gerekiyor.
Referandumla toplumun gündemine giren 12 Eylül darbesi yasalarının bizlerden neler götürdüğünü ve neler kaybettiğimizi artık daha iyi anlayabiliyoruz. Bu darbe, “kardeş kavgasına son vermek” üzere değil, biz işçilerin bir araya gelmesinin önüne set çekmek için patronlar sınıfı tarafından tertiplenmiştir. Bu darbenin sorumlularından mutlaka hesap sormamız gerekiyor. 19 Eylülde Kadıköy’de UİD-DER’li bir işçi olarak katıldığım 12 Eylül’ü Lanetleme Mitinginde bu sorunu kimlerin ortadan kaldıracağını anladım.
Son Eklenenler
- İşçi sınıfının Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Tüm dünyada ekonomik yıkımın emekçileri, emekçi gençliği çıkışsız bıraktığı bir dönemde, Türkiye’de de baskıları, yasakları arttıran, korku iklimi yaratarak...
- Merhaba kardeşler. Biz İstanbul Avrupa Yakasında yaşayan kadınlarız. Kimimiz çeşitli sektörlerde çalışan işçileriz, kimimiz emekliyiz, kimimiz de ev emekçisiyiz. Ankara’dan, Gebze’den UİD-DER’li kadınların 1 Mayıs’ta haykıracakları taleplerini...
- Bizler genç işçi ve öğrencileriz. Kendimizi bildik bileli, “böyle gelmiş böyle gider” denildi bize hep. “Bu insanlardan bir şey olmaz, sen sesini çıkarırsan yalnız kalırsın”… Fakat geçtiğimiz günlerde neredeyse bütün kentlerde işçi ve emekçiler, ön...
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...