Buradasınız
Deri-İş Tuzla Şubesi Kongresi Gerçekleştirildi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Kongre, Deri-İş Tuzla Şube Sekreteri Haydar Canpolat’ın Tuzla deri işçileri başta olmak üzere tüm işçi sınıfını selamlamasıyla başladı. Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye Tuzla Şube Başkanı Binali Tay geldi. Tay, konuşmasında AKP iktidarının işçi sınıfının ve toplumun her kesiminin haklarına saldırıda bulunduğunu üzerinde durdu. AKP hükümetinin savaş politikalarını eleştiren Tay, barışın gerçek temsilcisinin ancak işçi sınıfı olacağını belirtti. Demokratik hak ve özgürlüklerin kısıtlandığına, çıkartılan yasalarla birlikte işçi sınıfının haklarının gasp edildiğine değindi.
Meclis’ten geçirilen Toplu İş İlişkileri ve Sendikalar Yasası ile sendikal hareketin tasfiye edilmek istendiğine değinen Tay, konuşmasına şöyle devam etti: “Açıktır ki sendikal hareket ülkemizde çok güçsüzdür ve kriz içindedir. Özel sektörde örgütlülük %2’dir. Toplumun ezici bir çoğunluğu örgütsüzdür. Yeni yasa ile sendikamızın toplu sözleşme yapma yetkisi tehdit altındadır. Bu çok ciddi bir meseledir ve önümüzdeki süreçte mücadelemizin en temel yönünü oluşturacaktır.” Tay, sendikal yasakların, barajların olduğu gibi durduğunu ve örgütsüzlüğün ancak fiili mücadeleyle aşılacağını vurguladı. Türk-İş yönetimini çıkartılan yasalara sessiz kalmakla eleştiren ve Türk-İş yönetimini protesto eden Tay, Deri-İş’in Türkiye sendikal hareketi içinde sınıf sendikacılığı anlayışı ile örnek olduğunu ifade etti. Tay, bunun yaratılmasında emeği geçen üyelere, temsilcilere, devrimci-sosyalist güçlere teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.Tay’ın konuşmasının ardından deri işçilerinin mücadelelerinden kesitler sunan sinevizyon gösterimi yapıldı. Sinevizyonda 460 gün boyunca direnen Kampana işçilerinin eylemleri, basın açıklamalarından ve çeşitli eylemlerden görüntüler aktarıldı.
Sinevizyon gösteriminin ardından sözü, Deri-İş Genel Başkanı ve aynı zamanda kongrede divan başkanı seçilen Musa Servi aldı. Servi konuşmasına “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Son Günü”nü hatırlatarak başladı. Servi, işçi sınıfına yönelik dünya genelinde saldırıların gerçekleştirildiği ve krizin derinleştiği bir süreçten geçildiğine değindi. İşçilerin anayasal haklarını kullandıkları için işten atıldıklarını ve birçok sektörde sendikalı, sendikasız işçilerin eylemlerle bu saldırılara karşı çıktığını ve direnişe geçtiklerini belirtti. Kampana, DESA, TOGO, Çorlu Yeşil Kundura,
THY’de ve sağlık sektöründe gerçekleştirilen direnişlere değindi. Adana’da saya, Antep’te tekstil işçilerinin kendiliğinden eylemler gerçekleştirdiğini vurguladı. İçinden geçilen süreçte patronlar sınıfının her türlü suni ayrımı kullanarak işçileri Kürt, Türk, Alevi, Sünni diye bölmeye çalıştığını, ancak işçilerin böyle oyunlara gelmemesi gerektiğini söyledi. İşkollarının birleştirilmesi ve işkollarındaki işçi sayısının artması nedeniyle yetki sorunu yaşanacağının ve deri işçilerinin bu süreçte hiçbir ayrım yapılmaksızın örgütlenmeye sarılması gerektiğinin üzerinde durdu.Konuşmalar sırasında sık sık “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Birleşen İşçiler Yenilmezler”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek!” sloganları atıldı.
Kongrede konuklara da söz verildi. Derneğimiz UİD-DER adına da bir konuşma yapıldı. Yapılan konuşmada UİD-DER’li işçilerin selamları ve dayanışma duyguları iletildi. Sermaye sınıfının işçilere çok yönlü saldırılar gerçekleştirdiğine değinildi. Sermayenin emrindeki AKP hükümetinin, işçi sınıfının sendikal ve demokratik haklarını kuşa çevirdiği ve işçi, emekçilerin kanı üzerinden Ortadoğu’da kirli hesaplara giriştiği vurgulandı. Sermaye sınıfının saldırılarına karşı gelmek için suni ayrımlara karşı bir arada mücadele etmek gerektiği ifade edildi. UİD-DER’in başlattığı “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” kampanyasının duyurusu da yapıldı ve salondaki işçiler açılan imza standına davet edildi. Son olarak, “Gücümüz birliğimizden ve örgütlülüğümüzden gelir. Türkiye işçi sınıfını zorlu mücadeleler bekliyor. Ya bu mücadeleye hazırlanacağız ve kazanacağız ya da bu güne kadar bedeller ödenerek kazandığımız hakların son kırıntılarını da kaybedeceğiz. Bu bağlamda bugün Türkiye Deri-İş Sendikası Tuzla Şubesinin 30. Genel Kurulunu derneğimiz UİD-DER adına selamlıyor, gelecek mücadelelerimizde başarılar diliyoruz” denerek konuşma bitirildi.
460 gün boyunca direnişlerini sürdüren Kampana direnişçileri adına Dilek Göl de bir konuşma yaptı. Göl, konuşmasında taşeronlaştırmaya karşı ciddi bir mücadele yürüttüklerini ancak bunun tek başına yeterli olmadığını belirtti ve şöyle devam etti: “Tek sorunumuz da taşeron işçiliği değil. Kıdem tazminatının elimizden alınmasına, taşeronlaştırmaya, kölelik bürolarına, iş kazalarına ve işçi ölümlerine karşı yeni yönetimin güçlü bir mücadele vermesi gerekiyor. Bu bakımdan, yönetime aday olan arkadaşlarımızın bu saldırılara karşı nasıl bir anlayışla mücadele edeceklerini ortaya koymaları önemlidir.” Göl, deri işçilerini ve yeni yönetimi mücadeleci bir plan ve programla bir araya gelmeye çağırarak konuşmasını bitirdi.
Kurulun 2. bölümünde delegelere söz verildi ve faaliyet raporu üzerine değerlendirmeler yapıldı. İşçilerin ortak talebi patronların gerçekleştirdiği saldırılara karşı din, dil, memleket, Çankırılı-Bingöllü gibi ayrımların ortadan kaldırılması ve birlikte mücadele etmek gerekliliğiydi. Söz alan çok sayıda deri işçisi Türk-İş yönetiminin işçilerin haklarına sahip çıkmamasını ve hükümete yakınlığını eleştirdi.
Delegelerin konuşmasının ardından seçimlere geçildi. Mevcut Şube Başkanı Binali Tay tekrar aday olurken, Rafet Şen muhalif bir listeyle yönetime aday oldu. Blok liste ile girilen seçimde, 160 delege oy kullandı. Binali Tay başkanlığındaki liste 79 oy alırken, muhalif liste 76 oy aldı. 5 oyun geçersiz sayıldığı seçimlerde Tay, bir dönem için daha Der-İş Tuzla Şube Başkanı seçildi.
Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın!
Patronlara Dökecek Bir Damla Kanımız Yok
- BİRTEK-SEN Genel Başkanının Tutuklanması Protesto Edildi
- Antep Başpınar İşçileriyle Dayanışma Eylemleri
- Ağız ve Diş Sağlığı Çalışanları İş Bıraktı
- Chinatool ve Green Transfo Grevlerinde Anlaşma Sağlandı
- Digel Tekstil İşçileri: Sendikalı Çalışmak İstiyoruz!
- Çayırhan İşçilerinin Ankara Yürüyüşü Sona Erdi
- Antep: İşçiye Yine Baskı ve Yasak!
- Antep’te Tekstil İşçilerinin Düşük Zamlara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Çayırhan İşçileri Özelleştirmeye Karşı Ankara’ya Yürüyüş Başlattı
- KFC ve Pizza Hut İşçileri Haklarını Arıyor
- Chinatool Otomotiv İşçileri Greve Çıktı
- İzBB ve Turkcell Global Bilgi İşçileri İşten Atma Saldırısına Karşı Mücadele Ediyor
- Tekstil İşçileri Sendika Düşmanlığına, Beltur İşçileri Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- “Rehabilitasyonda Patronlar Kâr Peşinde, Öğretmenler Geçim Derdinde!”
- “Patronlara Değil Eğitime Bütçe!” Eylemi
- Kamu Emekçileri Sefalet Ücretine Karşı İş Bıraktı
- Sendikal Baskılara, Ücret Gaspına, Şiddete Karşı Eylemler
- Polonez İşçileri Fabrika Önünde Kazanımlarını Kutladı
- Perfetti Van Melle’de Direniş Kazanımla Sonuçlandı
- Sefalet Dayatmasına Karşı Eylemler Sürüyor
Son Eklenenler
- Yaşanan depremlerin, yangınların, sellerin bir felakete veya katliama dönüşmesinin sebebi patronların kâr düzeni ve kâr hırslarıdır. Dolayısıyla bu yaşananlar sınıfsaldır. Tek tek kişilerin sorunu değil, bir bütün olarak işçi sınıfının sorunudur,...
- Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen 16 Şubatta ikinci kez gözaltına alındıktan sonra 17 Şubatta savcılık tarafından ifadesi alınmadan, tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi ve tutuklandı. Türkmen’...
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.