Buradasınız
DİSK 52. Yılını Saraçhane’de Kutladı
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) kuruluşunun 52.yıldönümünü Saraçhane Parkında gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla kutladı. DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri, DİSK eski genel başkanları, üye işçiler ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin katıldığı basın açıklamasında DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı.
1961’de sendika, toplu sözleşme ve grev hakkını savunmak için gerçekleştirilen Saraçhane Mitinginin Türkiye işçi sınıfı hareketi tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu, bu meydanda işçilerin ayağa kalktığını hatırlatan Çerkezoğlu, işçi sınıfının bugün de kendine yönelen saldırılar karşısında yeniden ayağa kalkmasının vaktinin geldiğini belirtti. DİSK’in 52 yıl önce işçi sınıfının sermayeye verdiği bir cevap olduğunun altını çizdi. Günümüzde de sosyal ve sendikal hakların tahrip edildiğini, grev ve toplu sözleşme haklarının fiilen engellendiğini hatırlattı. Bunlarla övünen bir Cumhurbaşkanı ve siyasi iktidarın varlığının dünya genelindeki gelişmelerden bağımsız olmadığını ifade etti. Arzu Çerkezoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Ekonomik kriz sosyal ve sendikal haklardaki tahribatı daha da arttırmaktadır. Ekonomik krizin faturasının krizin sorumlularına değil de çalışanlara kesilmesi, enflasyon, pahalılık ve işsizlik; sorunları daha da ağırlaştırmaktadır. Otoriter başkanlık rejiminde kararların giderek tek kişide toplanması, sorunların çözümünü ve işçilerin hak aramasını daha da zorlaştırmaktadır. Sermayenin çıkarları doğrultusunda, böylesine hukuksuz ve keyfi bir biçimde yönetilen bir ülke, işçi sınıfı başta olmak üzere halkın yüzde 99’u için yaşanabilir bir ülke olmaktan daha da uzaklaşmaktadır.”
Çerkezoğlu, DİSK’in 52. kuruluş yılında taleplerini sıraladı ve konuşmasını şöyle bitirdi:
“Sevgili mücadele arkadaşlarım, her kuşaktan DİSK’liler, DİSK’in kadim dostları… Ne mutlu bize ki bizler; Kemal Türkler’in, Abdullah Baştürk’ün emanetini taşıma onurunu yaşıyoruz. Ama bu onur aynı zamanda büyük bir tarihsel sorumluluktur. Bizim tarihimiz geleceğimizdir. O nedenle bugün DİSK, 52 yıllık onurlu bir tarih ve hep birlikte kurulacak özgür bir gelecektir. Aklımız ve yolumuz açık olsun…”
Belçika’da Grev
Elektrik Zamları Cebimizi Boşaltıyor
- SES: Sağlıkta Ticaret Ölüm Demektir!
- İşçiler, Kamu Emekçileri, Çiftçiler Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Tokat’tan Diyarbakır’a Maden Şirketlerine Karşı Köylüler Mücadele Ediyor
- Çiftçiler Düşük Fiyat Dayatmasına Karşı Çıkıyor
- 112 Acil Sağlık Çalışanlarından Eylem
- Tüm Emeklilerin Sendikası: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Kazandı!
- Mersin Dizge Okulu Öğretmenleri Düşük Ücretlere Karşı Eylem Yaptı
- Manisa Gördes’te Madene Karşı Direniş Nöbeti Sürüyor
- Özel Sektör Öğretmenleri Hakları İçin Eylemde
- Bursa ve İzmir’de İşten Atma Saldırılarına Karşı Eylemler
- Hak Gasplarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- IFFCO Türkiye Fabrikasında Sendika Düşmanlığı
- Sendikalaşma Hakkı Engelleniyor, İşçiler Mücadele Ediyor
- Belediye ve Sağlık İşçileri Haklarını İstiyor
- Antep’ten Ankara’ya İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Durak Tekstil’de Sendikalaşan İşçiler İşten Atıldı
- Düşük Zam Dayatmasına ve Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Tersane İşçileri Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Eylemlerini Sürdürüyor
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...