Buradasınız
DİSK-AR’dan Başkanlık Rejiminin Dört Yıllık Bilançosu Raporu

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR), başkanlık rejiminin asgari ücret, enflasyon, işsizlik, döviz kuru ve bölüşüm ilişkileri üzerinde etkilerini ele alan raporunu geçtiğimiz günlerde yayınladı. “Başkanlık Rejiminin Dört Yıllık Bilançosu” başlıklı rapor, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen tek adam rejiminin emekçiler için nasıl büyük bir yıkım yarattığını çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
Hatırlanacağı üzere 24 Haziran 2018 seçimlerine giderken Erdoğan emekçilere şöyle sesleniyordu: “Bu kur filan, bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil. Bizim geleceğimizi, biz belirleyeceğiz. 24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz.” Erdoğan’ın bu sözlerinin üzerinden dört yıl geçti. Tek adam rejimini arzulayan Erdoğan, yetkiyi alarak resmen bu hedefine ulaştı. Ancak rejim, işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşullarını alabildiğine kötüleştirdi. Geçen dört yıllık süreçte sermaye sınıfı kâr rekorları tazelerken, işçi ve emekçiler ucu bucağı görünmeyen bir sefalet çukurunda yaşamaya mahkûm edildi.
Erdoğan kur bizim geleceğimizi belirleyemez dediyse de DİSK-AR’ın hazırladığı rapor tam tersini ortaya koyuyor. Rapora göre 2018 yılının Haziran ayında 4,8 lira olan dolar kuru, 2022 Haziranında 17,4 liraya fırladı. Avro ise 5,5 liradan 18,3 liraya yükseldi. Böylece başkanlık sistemiyle geçen dört yılda dolar ve avro kurları 3,5 katına yükselmiş oldu. Döviz kurlarındaki bu sıçramalı yükselişe karşın asgari ücretin döviz cinsinden değeri ve emekçilerin alım gücü sert bir şekilde düştü. 2018 yılında 1603 lira olan asgari ücret 2022 yılında 4253 lira olarak belirlendi. Raporda belirtildiği üzere “Aradan geçen dört yılda asgari ücret yüzde 156,3 artmış olarak görünse de asgari ücret avro ve dolar karşısında değer kaybetti. Haziran 2018’de asgari ücret 336,8 dolar iken 2022’de 245 dolara geriledi. Benzer şekilde Haziran 2018’de 292 avro olan asgari ücret Haziran 2022’de 233 avroya geriledi.”
Hayat pahalılığı ve enflasyon emekçilerin alım gücünü düşürüyor, yaşam her geçen gün daha da zorlaşıyor. Raporda TÜİK’in verileriyle yapılan bir karşılaştırmada, başkanlık döneminde resmi enflasyonun yüzde 15,4’ten yüzde 73,5’e, gıda enflasyonunun yüzde 18,9’dan yüzde 91,6’ya yükseldiği belirtiliyor. DİSK-AR’ın da vurguladığı üzere emekçilerin marketlerde ve pazarlarda karşılaştığı gerçek enflasyon, resmi enflasyonun çok daha üstünde.
Rapor tek adam rejiminde işsiz sayısının da katlanarak arttığını söylüyor. Haziran 2018’de dar tanımlı işsiz sayısı 3 milyon 444 bindi. Nisan 2022’de bu sayı 409 bin artarak 3 milyon 853 bine yükseldi. İş bulma ümidini kaybedenlerin ve iş aramayıp çalışmaya hazır olanların dâhil edildiği geniş tanımlı işsizlik oranlarında ise daha vahim bir tablo var. “Haziran 2018’de 5 milyon 506 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Nisan 2022’de 2 milyon 601 bin artarak 8 milyon 107 bin oldu. Böylece geniş tanımlı işsiz sayısı yüzde 47,2 artmış oldu.”
Rapor aynı zamanda işçi sınıfının milli gelirden aldığı payın azaldığına dikkat çekiyor. Buna göre 2018’in birinci çeyreğinde (Ocak-Şubat-Mart) işçi sınıfının milli gelirden aldığı pay yüzde 37,8 iken bu oran 2022’de yüzde 31,5’e düştü. Sermayenin payı ise yüzde 44,4’ten yüzde 47,6’ya yükseldi. Böylece tek adam rejimi döneminde işçi sınıfının büyümeden aldığı pay 6,3 puan azalırken sermayenin aldığı pay 3,2 puan arttı.
Artan yoksullaşma, işsizlik ve hayat pahalılığı işçi ve emekçilerde derin bir güvensizlik ve gelecek kaygısı yaratıyor. TÜİK’in aylık olarak açıkladığı Tüketici Güven Endeksi de buna işaret ediyor. Rapordan aktaralım. “Tüketici Güven Endeksi, tüketicilerin maddi durumları ve ülke ekonomisine yönelik değerlendirmelerini ve harcama ve tasarruf eğilimlerini göstermektedir. Tüketici Güven Endeksi 0 ile 200 arasında bir değer alır ve 100’den büyük olması tüketicilerin ekonomi konusundaki iyimserliğini, 100’den küçük olması ise kötümserliğini ifade eder. Başkanlık döneminde tüketici güveninde ciddi bir gerileme yaşandı. Ekonomik kriz, Covid-19 salgını ve artan pahalılık tüketici güven endeksinde çakılmaya sebep oldu. Haziran 2018’de 90,6 olan tüketici güveni Haziran 2022’de 63,4’e geriledi. Böylece başkanlık döneminde tüketici güveni yaklaşık 30 puan düştü. Bu durum halkın ekonomiye güvenmediğini ve geleceğe ilişkin karamsar olduğunu gösteriyor.”
DİSK-AR raporundaki veriler, kapitalist sistemin sebep olduğu yoksullaşma dalgasının Türkiye’de tek adam rejimiyle birlikte çok daha fazla büyüdüğünü ve yıkıcı hâle geldiğini ortaya koyuyor. Bu tablo, otoriter rejimlerin, kurtarıcı pozu takınan tek adamların, işçi sınıfının derdine derman olmasının mümkün olmadığını bir kez daha göstermektedir. Her zaman dediğimiz gibi, işçi sınıfının kurtarıcısı, kendi öz gücü ve bağımsız sınıf siyasetiyle var edeceği güçlü birliği, mücadelesidir!
- Digel Tekstil İşçilerinin Hak ve Onur Mücadelesi Devam Ediyor
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
Son Eklenenler
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...