Buradasınız
DİSK: Gelirde Adalet, Vergide Adalet!

“Gelirde Adalet, Vergide Adalet” talebiyle imza kampanyası başlatan DİSK, 14-15 Aralıkta Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler ve basın açıklamaları gerçekleştirdi.
İstanbul, Adana, Eskişehir, Ankara, İzmir, Diyarbakır ve Kırşehir’de yapılan ortak açıklamalarda, enflasyon ve vergi yükü ile ücretlerin eritildiği ifade edilirken, Türkiye’nin Avrupa’da en düşük asgari ücrete sahip ikinci ülke olduğu hatırlatıldı. Asgari ücretin ortalama ücret haline geldiğine dikkat çekilirken, enflasyonun kasten düşük gösterildiği ve ücretlerin bu orana göre “arttırılarak” aslında emekçilerin ekmeğine el uzatıldığı söylendi. Tüm bu veriler ortadayken “büyüme rekorları kırdık” diyenlerin, neden emekçilerin ekmeklerinin büyümediğini hatta küçüldüğünü açıklayamadıkları kaydedildi. Çok zenginlermiş gibi çalışanlardan vergi dilimleri adı altında kesintilerin olduğu, verilen zamların da bu yolla geri alındığı söylendi. Vergi dilimlerinde herhangi bir düzenlemeye gidilmediği takdirde 2023 yılında da soygunun devam edeceği vurgulandı. Hükümetin “verginin tabana yayılması” politikası neticesinde vergilerin işçilerin, emekçilerin sırtına yıkıldığı, verginin tabana değil tavana yayılması gerektiği ifade edildi. Vergide adalet olmadan, gelirde adalet olmayacağı vurgulanarak, talepler şu şekilde sıralandı:
- Gelir vergisi oranı ücretlilerde yüzde 10’a düşürülmelidir.
- Vergi tarife dilimleri en az asgari ücret veya yeniden değerleme oranında artırılmalıdır.
- İşverenlere uygulanan 5 puan SGK prim desteği çalışanlara da uygulanmalıdır.
- Çağdışı damga vergisi tümüyle kaldırılmalıdır.
İstanbul
İstanbul’da yapılan açıklama 14 Aralıkta İstanbul Vergi Dairesi önünde gerçekleştirildi. Açıklamada DİSK Genel Merkez yöneticileri, DİSK’e bağlı sendikaların şube başkanları ve DİSK üyesi işçiler yer aldı. Basın açıklaması öncesinde konuşma yapan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, grevleri yasaklanmasına karşın mücadeleyi devam ettiren Bekaert işçilerine selam gönderdi. İşçilerin asgari ücrete mahkûm olmamasının koşulunun sendikalaşmadan geçtiğine, iktidarın sendikalaşmanın önüne türlü engeller çıkardığına ama bu engellere rağmen direnen işçilerin olduğuna vurgu yaptı. Çerkezoğlu konuşmasının devamında 6 yaşındaki çocukların evlilik adı altında ya da çalışmaya mahkûm edildikleri işyerlerinde istismara ve sömürüye uğramadıkları bir Türkiye’nin mücadelesini verdiklerini söyledi. Çerkezoğlu’nun ardından basın açıklamasını, DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu okudu.
İzmir
İzmir’de gerçekleşen basın açıklaması 15 Aralıkta Konak Vergi Dairesi önünde yapıldı. Açıklamada DİSK’e bağlı sendikaların yöneticileri ve DİSK üyesi işçiler vardı. DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, basın açıklaması öncesi yaptığı konuşmada artan işsizlik ve yoksulluğa işaret ederek “Bu ülkenin aydınlık yüzü olan biz işçiler, bu böyle gitmez diyerek, verdiğimiz yetkiyi almasını da biliriz” dedi. Konuşmasının ardından basın açıklaması okundu.
Ankara
Ankara’daki basın açıklaması Ulus Zafer Anıtı’nda gerçekleştirildi. DİSK’e bağlı sendikaların yöneticilerinin ve DİSK üyesi işçilerin gerçekleştirdiği eyleme UİD-DER’li işçiler de katıldı. Eylemde konuşan DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün, grev yasaklarına boyun eğmeyen Bekaert işçilerinin yanında olduklarını ifade ederek “kanunların arkasından dolanarak işçilerin haklarını hiç etmeye çalışanları kınıyoruz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen mahkeme kararına da değinen Görgün, “Ülkede insanların adalete olan güvenini bitiren bir olay yaşanmıştır” dedi. Görgün, “Adalet olmadan, demokrasi olmadan ekmek de olmaz, iş de olmaz, aş da olmaz, mutlu bir yaşam da olmaz. İstanbul’a ve İmamoğlu’na ayrıca büyük bir selam ve alkış gönderiyoruz” sözleriyle İstanbul’a destek mesajı gönderdi.
Yapılan açıklamalarda “Sermayeye Değil, Emekçiye Bütçe”, “Vergide Adalet İstiyoruz”, “İnsanca Yaşamak Hakkımız, Söke Söke Alırız”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”, “Grev Haktır Engellenemez”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” ve “Sefalet Ücreti İstemiyoruz” sloganları atıldı.
- Şimdi Daha Fazla Birleşerek ve Örgütlenerek Mücadeleyi Büyütme Zamanı
- Barutçu Tekstil İşçilerinden Direnişin 200. Gününde Açıklama
- Eğitim-Sen: Eşit İşe Eşit Ücret, Gerçek Bir Meslek Kanunu ve Grevli Toplu Sözleşmeli Sendika Hakkı
- Maya Mekanik’te İşçiler Sendika Hakkı İçin Mücadele Ediyor
- AFP’nin Türkiye Ofisi Greve Çıktı
- Ankara’da Sendika ve Meslek Örgütleri 1 Mayıs Programını Duyurdu
- Gübretaş’ta Grev Kararı Asıldı
- Meslek Örgütlerinden Açıklama: Meslek Hastalıkları Hastaneleri Kapatılmasın!
- İşten Atmalara ve Düşük Zam Dayatmasına Karşı Mücadele Sürüyor
- TEKSİF Gezer Terlik Önünde Eylem Yaptı
- Emek Örgütlerinden 1 Mayıs’ta İstanbul Maltepe’ye Çağrı
- Sendikalar ve Meslek Örgütleri: Yeni Bir Başlangıç İçin 1 Mayıs!
- Mata İşçileri: Biz Bitti Demeden Bu Mücadele Bitmez
- Deştin Köylüleri: Çimentocular Topraklarımızı İşgal Edemeyecek!
- DİSK/Emekli-Sen: “Emeklilerden Demokrasi Düşmanlarına Oy Yok!”
- Kartonsan Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Mata Direnişçisi Kadın İşçiler: Bu Bir Onur Mücadelesi!
- Düşük Zam Dayatmasına İşçiler Mücadeleyle Cevap Veriyor
- Mata Direnişi ve Sermayenin Fıtratı
- Mata İşçileri Direnişlerinin 30. Gününde Ankara’daydı
Son Eklenenler
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...
- Ben 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılan gençlerden biriyim. Gençlerin artık seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Sesimizi boğmaya çalışanların tuzaklarını aşıp, hiçlik duygusundan çıkıp değişimin öznesi olmak istiyoruz. 1 Mayıs’ta yaşadığımız coşkuda bunu...