DİSK’ten Çağlayan’da Basın Açıklaması

DİSK’in de aralarında olduğu sendikalar 2013’ün 1 Mayıs’ını Taksim’de kutlamak istemiş, hükümet ise yoğun polis şiddetiyle kutlamaları engellemişti. Yaşanan olayların ardından DİSK Genel Başkanı Kani Beko ile Genel Sekreter Arzu Çerkezoğlu hakkında soruşturma açıldı. Bugün savcıya ifade vermelerinin ardından DİSK tarafından Çağlayan’daki Adliye binası önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya DİSK’e bağlı sendikaların temsilcileri destek verdi.

Basın açıklamasını DİSK adına Kani Beko gerçekleştirdi. Kani Beko yaptığı açıklamada, Taksim Meydanı’nın DİSK için ifade ettiği tarihsel önemi hatırlattı. İlk kitlesel 1976 1 Mayıs’ını, 1977’deki 1 Mayıs katliamını, darbeyle gelen yasaklamaların ardından 1 Mayıslarda yaşanan polis şiddetini ve buna karşı yürütülen mücadeleyi anlattı. Beko, hükümetin engelleme girişimlerine rağmen 2007, 2008 ve 2009 yıllarındaki 1 Mayıs mücadelesinin ardından 1 Mayıs’ın resmi tatil ilan edildiğini ve meydanın kutlamalara açıldığını ifade etti. Bundan sonra 3 yıl boyunca 77 şehitlerinin anısına ve yüz binlerin katılımıyla 1 Mayıs kutlamalarının gerçekleştirildiğini belirtti.

2007-2009 yıllarında gerçekleşen engellemeler nedeniyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açılan davada, AKP hükümetinin mahkûm olduğuna ve Taksim Meydanı’nın kutlama alanı olarak tescil edildiğine değindi. AİHM’nin kararına rağmen Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs kutlamalarına kapatan ve adeta sıkıyönetim ilan eden AKP’nin işçilere, emekçilere, sendikalara, hastanelere saldırarak suç işlediğini vurguladı.

Beko açıklamayı şu sözlerle bitirdi: “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali, kendi suçlarını örtmeye çalışan AKP iktidarı, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan en temel demokratik haklarını kullanan işçileri emekçileri suçlamaya, yargılamaya çalışmaktadır.  Bu mızrak çuvala sığmaz,  Emek ve Dayanışma günü 1 Mayıs Yargılanamaz!”

Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz 1 Mayıs’ın İstanbul’da kitlesel ve coşkulu bir şekilde kutlanmasının önüne geçen AKP hükümeti, tam anlamıyla polis terörü estirmişti. Başta DİSK olmak üzere sendikalar ise, tüm açıklamalarına rağmen kitlesel bir katılım sağlayamamışlardı. Açılan davada da görüldüğü gibi, sendikaların güçsüzlüğünden de güç alan AKP hükümeti, soruşturmalarla sendikalara gözdağı vermektedir.