Buradasınız
Dostlarımızla UİD-DER Pikniğinde Buluştuk
Sefaköy’den bir işçi
UİD-DER Sefaköy temsilciliği olarak yaz etkinliklerimizden birini daha geçtiğimiz pazar günü gerçekleştirdik. 1 Mayıs’a bizimle gelmiş olan dostlarımız, direnişteki UPS işçileri, fabrikalardan arkadaşlarımız ve ailelerimizle birlikte genişçe bir piknik yaptık. Güzel bir kahvaltıyla güne başladık. Birbirinden zevkli oyunlarla gönlümüzce eğlendik. Öğlen yemeğinden önce bilgi yarışmamız vardı. Bilgi yarışmasında ekipler fabrika takımlarından ve direnişteki UPS işçilerinden oluşturuldu. Hep birlikte bildiklerimizi hatırladık, bilmediklerimizi öğrendik, doyasıya eğlendik. Öğlen yemeğinde mangal ziyafetiyle karnımızı bir güzel doyurduk. Ve sıra genç UİD-DER’lilerin hazırladığı tiyatro skecine geldi. İnsanoğlunun en güzel duygulardan biri olan aşkın, mülkiyet ilişkileriyle nasıl içinin boşaltıldığını bizleri eğlendirerek anlattı arkadaşlarımız. UİD-DER şiir topluluğundan, Haziran ayında yaşamını yitiren şairlerimiz Nazım Hikmet ve Ahmed Arif’e ait şiirler dinledik. Şiirlere UİD-DER müzik topluluğu, şairlerimizin bestelenmiş olan şiirlerinden ezgilerle eşlik etti.
İşçilerin kürsüsü yine hepimizi duygulandıran anlar yaşattı bizlere. Yapılan konuşmalardan bazılarını kısa kısa aktaralım:
UPS Direnişçisi: UPS, önde gelen dev tekellerin ilk 8’inin içinde. Ama o gösterişlerinin altında öyle bir yokluk yaratıyorlar ki bizim için… 522 TL’ye çalışırken en temel haklarımızı bile korka korka istiyorduk. Direnişimizin 27. günündeyiz. Bu yaşadıklarımızı sizlere anlatmamak haksızlık olur. Patronlar örgütlenen işçilerden öyle korkuyorlar ki, fazla mesaiye çağırırken bile rica etmeye başlamışlar. Bunlar havadan gelmedi; direnişimiz sayesinde oldu. Ben UİD-DER’de öğrendiklerim sayesinde hakkımı isteyecek bilince ve cesarete sahip oldum. UİD-DER’e çok teşekkür ederim.
Perde işçisi: Çalıştığımız koşullar sadece ekonomik olarak değil, psikolojik olarak da sarsıyor bizi. Çok düşük ücretlerle ve ağır koşullarda çalışıyoruz. Bu da yetmiyor, yedi sülalemize küfür ediyorlar. Buna nasıl dayanılır? Dayanmalı mıyız? Mücadele etmemek gibi bir seçeneğimiz var mı gerçekten?
Metal işçisi: Çok mutluyum. Bu güzel günü yaşama fırsatı verdiği için UİD-DER’e, yanımda olduğunuz için sizlere çok teşekkür ederim.
UPS direnişçisi: 4 çocuğuma 520 TL ile bakmam imkânsız. Bu yüzden direnişteyim. Heyecanımdan dolayı anlatamıyorum. Böyle bir fırsat verdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Sağlık işçisi: Ben sağlık işçisiyim. Bu piknik için UİD-DER’e çok teşekkür ederim. Her zaman sizinleyim.
UPS direnişçisinin çocuğu: Benim babam UPS işçisi. Babam haksız yere işten çıkartıldı. Onun için babamı her zaman destekleyeceğim. Bu piknik için UİD-DER’e teşekkür ederim.
Üniversite öğrencisi: Bu benim için ilkti. Daha önce gelmediğim için pişman olduğumu söylemek istiyorum. UİD-DER’e çok teşekkür ederim.
UPS direnişçisinin eşi: Bu pikniğe bizi davet ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Asgari ücretle yaşamak çok zor. Çocuğum benden bir şey istediğinde “alacağım sonra” diyorum. O da “anne sen beni kandırıyorsun” diyor. Ben çocuğumu kandırmak istemiyorum. Böyle yaşamak istemiyorum. Direnişte, eşimin yanındayım.
Pikniğimiz coşku dolu halaylarla sona erdi. Tüm dostlar bir sonraki piknikte görüşebilme temennisiyle ayrıldılar.
Son Eklenenler
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...