Buradasınız
Dr. Ekrem Karakaya Anıldı: “Yaşamak ve Yaşatmak İstiyoruz!”

Türk Tabipler Birliği 6 Temmuz 2022 günü çalıştığı Konya Şehir Hastanesinde silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden hekim Ekrem Karakaya’yı anmak için eşzamanlı basın açıklamaları düzenlendi. İstanbul’da İstanbul Tabip Odası (İTO) öncülüğünde gerçekleşen eylemlerde Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubesi ve Hekim Birliği Sendikası’ndan temsilcilerle sağlık emekçileri yer aldı.
İTO’nun çağrısıyla İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği önünde yapılan açıklamada ölümünün birinci yılında Doktor Ekrem Karakaya anılırken, 4 Temmuz günü görevi başında hasta yakını şikâyetiyle gözaltına alınan Doktor Suna Dilbaz için dayanışma vurgusu yapıldı. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Nergis Erdoğan yaptığı açıklamada iktidarın hayata geçirdiği Sağlıkta Dönüşüm Programının sağlıkta şiddeti arttıran ve hastalarla sağlık çalışanlarını birbirlerine düşman eden en büyük nedenlerden biri olduğunu ifade etti. İktidarın “artık hastanelerde sıra beklemeyeceksiniz; artık siz doktoru değil, doktor sizi bekleyecek” söylemlerinin şiddetin kapılarını sonuna kadar açtığını belirten Erdoğan, “hayatımızı kaybetmemize kadar giden ve gündelik yaşamımızın bir parçası haline gelen şiddeti uygulayanları ve buna kayıtsız kalanları asla affetmiyoruz” dedi. Güvenli çalışma ortamlarında, insanca çalışma koşullarında yaşamak ve yaşatmak istediklerini belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Erdoğan’ın ardından görevi başında gözaltına alınan Dr. Suna Dilbaz söz aldı. Dilbaz vizit sırasında bir hastanın yanında yatan yakınını “toparlanır mısınız?” diye uyardığını, bunun üzerine sonradan hâkim olduğunu öğrendiği hasta yakınının polisi arayıp kendisini sorgusuz sualsiz gözaltına aldırdığını aktardı. Dilbaz, bu hukuksuzluğa tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bir hâkim nasıl yetkisini kötüye kullanarak hem de haksız olduğu bir konuda savcıyı da kendisine ortak ederek bir doktoru, poliklinik yaparken acil olmayan bir konuda, sadece ego tatmini için poliklinikten polis zoruyla aldırtabilir? Hem doktorun hem de onlarca hastanın mağduriyetine sebep olacak bu zulmü kendine hak görebilir? Bu hâkimin adil olduğuna nasıl hükmedebiliriz? Şiddete uğradığımızda hakkımızda karar verecek olan bu hâkim olursa vereceği karara nasıl güvenebiliriz?”
İstanbul’da Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen açıklamada da saygı duruşunun ardından şiddete uğrayan ve hayatını kaybeden sağlık emekçileri anıldı. Ortak basın açıklamasını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi İTO temsilcisi Dr. Ömer Alper Uysal gerçekleştirdi. Uysal, son 20 yılda sağlıkta şiddetin arttığını ve sağlık çalışanlarının siyasi iktidar tarafından hedef gösterildiğini belirterek sağlık kurumlarındaki idari baskılara ve performansa dayalı ek ödeme sistemi gibi uygulamalarla sağlığın ticarileştirildiğine dikkat çekti. Uysal, siyasi iktidarın sağlıkta şiddetin önlenmesiyle ilgili aldığı tutumu şu sözlerle ifade etti: “Türk Tabipler Birliği ve tabip odaları olarak sağlıkta şiddete on yıllardır dikkat çekmekteyiz özellikle son on beş yıldır eylemlerle ve taleplerimizle sağlıkta şiddeti bitirebilmek için yoğun derecede mücadele ettik, yasa teklifleri oluşturduk. Ancak ne yazık ki Bakanlık ve Kamu Otoritesi gerekli düzenlemeleri yapmadı ve ancak birimiz hayatını kaybettikten sonra sağlıkta şiddetle ilgili zayıf düzenlemeler yapmakla yetindi. Beyaz kod verilerini dahi kamuoyu ile paylaşmayı reddeden anlayış için maalesef sağlığın ticarileşmesi bizlerin yaşamı da dâhil her şeyden daha büyük bir önem arz ediyor.”
Sağlıkta şiddete dikkat çekmek için Türkiye’nin pek çok ilinde gerçekleştirilen eylemler, hekim ve sağlık çalışanlarının “Yaşamak ve Yaşatmak İstiyoruz!” sloganlarıyla son buldu.
- Kamu Emekçileri: Ne Hakem Ne Sefalet Zammı!
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- KESK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde TİS Eylemi
- Akkuyu İşçilerine Jandarma Saldırısı
- SES: “Grevli Sendika Hakkı, Gerçek Toplu Sözleşme!”
Son Eklenenler
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...