Buradasınız
Emek ve Demokrasi Güçleri: “Ne Askeri Ne Sivil Darbe, Ne Olağanüstü Hal! ACİL DEMOKRASİ!”
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Ne Askeri Ne Sivil Darbe, Ne Olağanüstü Hal! ACİL DEMOKRASİ!
15 Temmuz darbe girişimi ile ülkemiz büyük bir kaos ve yıkıma sürüklenmek istenmiştir. Ülkemizin geleceğinin darbeyle belirlenmeye çalışılmasını kabul etmedik, etmiyoruz.
Her türlü darbe, darbe girişimi ve antidemokratik uygulamaların karşısındayız. Darbelerin, demokrasiye, işçilerin emekçilerin haklarına ne kadar büyük zararlar verdiği tarihimizde defalarca kez görülmüştür. Demokrasiye ve özgürlüklere kast ederken yüzlerce yurttaşımızın ölümüne, binlercesinin yaralanmasına yol açan bu darbe girişimini bir kez daha lanetliyoruz.
AKP iktidarı ise “darbe ile mücadele” gerekçesiyle 20 Temmuz Çarşamba günü tüm ülkeyi kapsayan OHAL ilan ederek toplumu susturmaya, kendisinden olmayan herkesi sindirmeye çalışmaktadır. Demokrasi talebiyle sokağa çağrılan kitlelerin önüne şeriat söylemi ve kışkırtmalarıyla geçilerek, halkın üzerinde tahakküm kurulmak istendiğini ve bunda ısrar edildiğini görüyoruz.
AKP bu darbe girişiminin karşısına demokrasinin ve evrensel insan hakları değerlerini savunarak çıkmamakta, aksine idam cezasının savunulması, işkencenin meşrulaştırılması, TBMM’nin işlevsizleştirilmesi gibi darbecilerin hedef ve amaçlarıyla benzer bir yönelime girmektedir.
Bakanlar Kurulu’nun OHAL ilanı, açık ki, sivil darbe ile Başkanlık sisteminin; ‘Başkomutanlık’ adı altında uygulanması, kurumsallaştırılması anlamına gelmektedir. OHAL ile TBMM tamamen devre dışı bırakılmış, hukuk askıya alınmıştır.
Tüm söz, yetki ve karar KHK’lara dayanarak Cumhurbaşkanı’na verilmiştir. Son olarak da Anayasanın 15. Maddesinin 2. Fıkrasında her şart altında güvence altında olduğu belirtilen temel haklara rağmen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin askıya alınacağı bildirilmiştir.
Bu adımlarla ülkemizin içine sürüklendiği koyu karanlıktan kurtulması mümkün değildir. Tüm toplumu nefessiz bırakan, ülkenin geleceğine ilişkin en küçük bir umut kırıntısını dahi yok etmeye yönelen AKP iktidarı bu yoldan derhal dönmelidir.
Türkiye’nin içinden geçtiği bu zorlu ve kritik dönemde sebebi ne olursa olsun kimse kendisini halkın iradesi yerine koymamalıdır. Türkiye’nin acilen çoğulcu ve özgürlükçü bir demokrasiyi hayata geçirmesi ve insan haklarına saygıyı güçlendirmesi gerekmektedir. Ülkemiz derhal evrensel değerleri ve uluslararası sözleşmeleri uygulamaya geçirmelidir.
Ülkemizin demokratik geleceği ancak hukukun ve adaletin, barışın ve birlikte yaşamın tesis edilmesine, laikliğin ve özgürlüklerinin geliştirilmesine bağlıdır.
Bizler tüm emek ve demokrasi güçleri olarak biliyoruz ki; emek, barış ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi dışında hiçbir yol Türkiye’yi içinde bulunduğu bu karanlık tablodan çıkaramaz.
Bu inanç ve kararlılıkla, AKP’nin derinleştirdiği bu sivil darbe süreci ve baskılar karşısında emekçi halkın talep ve çıkarlarını savunarak yan yana omuz omuza durmaya devam edeceğiz.
Acil Demokrasi İçin Taleplerimiz
- OHAL derhal kaldırılmalıdır.
- Darbeciler yargılanmalı, bu yargılama evrensel hukuk ve insan haklarına bağlı kalarak gerçekleştirilmelidir. İşkence yasağı mutlaktır ve buna uyulmalıdır.
- Darbecilerle birlikte sokakta gerçekleşen linç girişimleri ve emniyetteki işkenceler de araştırılmalı, sorumluları yargılanmalıdır.
- İdam, demokratik bir talep değil insanlık suçudur. İdam cezası kabul edilen uluslar arası sözleşmeler ile kaldırılmıştır, hiçbir şekilde geri getirilemez.
- Sendikal hak ve özgürlükleri, toplantı, gösteri ve yürüyüş haklarını ortadan kaldıran uygulamalardan vazgeçilmelidir.
- Kamuda, üniversitelerde ve yüksek yargıda hiçbir hukuki gerekçe öne sürülmeden başlatılan görevden almalar, şeffaflıktan yoksun uygulamalar nedeniyle tüm kamunun AKP’lileştirilmesi kaygısını doğurmakta, muhaliflerin tasfiyesinin hızlandırıldığını göstermektedir. Bu adımlardan derhal vazgeçilmeli, hukuka uygun davranılmalıdır.
- Acil Demokrasi adımları atılmalıdır. Atılacak tüm adımlar ve çıkarılacak yasalar TBMM ve tüm toplum kesimleriyle paylaşılarak atılmalı, KHK’lara başvurulmamalıdır.
- Suriye’de izlenen savaş politikasından, cihatçı yapılanmalarla kurulan ilişkilerden vazgeçilmelidir.
- “Demokrasi nöbetleri” adı altında yapılan kimi sokak gösterilerinde başta Alevi vatandaşlarımızın yoğunlukta yaşadığı mahallere saldırı girişimleri olmak üzere çok daha tehlikeli bir sürece yol açabilecek provokasyonlara karşı acil önlemler alınmalıdır.
- Kürt sorunu nedeniyle yaşanan silahlı çatışmalara son verilmeli, barışçı ve demokratik çözüm için derhal adımlar atılmalıdır.
Bizler bu Acil Demokrasi taleplerimiz doğrultusunda her koşulda mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Emeğin haklarını, laikliği, gerçek demokrasiyi ve barışı savunmaya devam edeceğiz.
İşçi Sınıfının Sesi
Son Eklenenler
- İngiltere işçi sınıfı, Filistin halkı için yürüttüğü ulusal eylem günleri kapsamında 15 Şubatta başkent Londra’da bir kez daha meydanlara çıktı. Hükümet binalarının bulunduğu Whitehall’da toplanan çeşitli sendikalardan, siyasi partilerden ve sivil...
- 2025 yılı için asgari ücretin son derece düşük belirlenmesi işçileri şaşırttı ve haklı olarak öfkelendirdi. Pek çok işçi, “daha yüksek belirlenmesini bekliyorduk” dedi. Aynı öfke emekli maaşları için de söz konusu. Öte yandan metal işçileri de...
- Temel Conta işçilerinin grevi 10 Aralıktan bu yana sürüyor. İşçiler, yaklaşık bir yıl önce sendikalı olma kararı almış, Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’nde örgütlenmeye başlamışlardı. Petrol-İş Sendikası, Çalışma Bakanlığı’ndan yetki belgesini...
- Sırbistan’ın ikinci büyük şehri olan Novi Sad’in tren istasyonu 2022 yılında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri kampanyası sırasında yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de istasyonun açılış törenine katılarak, 60 yıl sonra bu istasyonu...
- Urfa’nın Viranşehir ilçesinde Kadıköy Güneş Enerji Santrali’nde (GES) Kalyon ve Eksim Real Enerji şirketlerinde çalışan işçilerin 11 Şubatta başlattığı iş bırakma eylemi tüm baskılara rağmen devam ediyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi şantiyesinde...
- 6 Şubat Maraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Söylemesi dile kolay olan bu cümle alt metinde bizlere birçok şey anlatıyor. Dönüp geriye baktığımızda yaşanan onca acı ve keder bizlerin zihinlerinde tekrar tekrar canlanıyor. UİD-DER’li...
- Donald Trump bir kez daha ABD başkanı seçildi. Seçilir seçilmez de ilk bakışta deli saçması gibi görünen açıklamalar yapmaya başladı. Mesela Amerika’nın Grönland’ı alması gerektiğini söyledi. Bu, Trump’ın kafasından çıkmış çılgın bir fikir gibi...
- Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde sefalet zammına karşı direnişe geçen tekstil işçilerinin mücadelesi yasaklarla, baskı ve saldırılarla engellenmeye çalışılıyor. 14 Şubat günü, tüm saldırılara rağmen direnişlerini sürdüren Başpınar...
- Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri (ADSM), Ağız ve Diş Sağlığı Hastaneleri (ADSH) ve devlet hastanelerinde çalışan diş hekimleri ve sağlık çalışanları “Yüksek MHRS sayıları, kısıtlı süreler, eksik istihdam, sağlıksız ve güvenli olmayan birimler, düşük...
- Türkiye’de yasalarda her işçinin özgürce sendikaya üye olabileceği yazıyor. Ama resmi istatistiklere göre çalışanların yüzde 85’inden fazlası sendikasız. Sendikalı çalışmak yasal olmasına ve ücret, ikramiye, sosyal haklar bakımından avantajlar...
- Çok açık ki iktidarın “Aile Yılı” ilan etmesi aileler refaha kavuşsun diye değil, sermayenin ve iktidarın çıkarları içindir. İşçi aileleri için daha büyük yoksulluk, daha kötü çalışma koşulları, acı ve gözyaşı, hatta ölüm getireceği sır değildir.
- Almanya'da Ocak ayı boyunca Berlin, Münih, Hanover, Hamburg ve Nünberg gibi büyük kentlerde hükümetin aşırı sağ ve ırkçı politikalarına karşı çok sayıda sendikanın, göçmen topluluklarının ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla büyük çaplı...
- Gebze Plastikçiler OSB'de bulunan Chinatool Otomotiv’de grevin 4. gününde, Kocaeli Çayırova'daki Green Transfo Energy'de ise grevin 51. gününde anlaşma sağlandı.