Buradasınız
Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Afganistan’dan Irak’a, Libya’dan Suriye’ye halklara cehennemi yaşatan, 24 Şubatta ise Ukrayna’ya sıçrayan emperyalist savaşın ateşi yayılarak devam ediyor. Rusya’nın 24 Şubatta Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın ardından pek çok ülkede savaş karşıtı protestolar düzenleniyor. ABD ve İngiliz emperyalist blokunun kışkırttığı, Rusya’nın başlattığı haksız ve emperyalist savaş ateşinin ortasında kalan Ukraynalı emekçiler ile dayanışma sesleri dünyanın dört bir yanında yükseliyor. Başta Rusya olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yürüyüşler, protestolar gerçekleştirildi; onlarca şehirde düzenlenen eylemlerde ortak slogan ise “Savaşa Hayır!” oldu.
Rusya
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasıyla başlayan savaşa karşı ilk ses Rusya’nın işçi ve emekçilerinden yükseldi. Kendi egemenlerine karşı sokaklara çıkan Rus emekçiler, Ukraynalı emekçilere barış, dayanışma ve kardeşlik elini uzattı. Otoriter ve baskıcı yönetime rağmen ülkenin onlarca şehrinde bir araya gelen, meydanlara çıkan emekçiler, cesur bir şekilde barış taleplerini haykırdılar. Başkent Moskova ve St. Petersburg başta olmak üzere 50’den fazla şehirde düzenlenen protestolarda şimdiye kadar 6 bine yakın insan gözaltına alındı. Ukraynalı emekçilerle dayanışma içinde olduğunu gösteren Rus emekçiler, her gün yüzlerce kişinin tutuklanmasına ve egemenlerin baskı ve tehditlerine rağmen savaş karşıtı protestolarına devam ediyorlar.
Almanya
27 Şubatta Almanya’nın başkenti Berlin’de yüz bini aşkın insan savaş karşıtı protestolarda bir araya geldi. En kitlesel protestolardan birinin gerçekleştiği Berlin’de barış talepleri yükseldi, savaş karşıtı dövizler ve pankartlar taşındı. Branderburg Kapısı’nda toplanan on binler “Savaşa Hayır” dedi. Sendikalardan, sivil toplum örgütlerinden ve barış aktivistlerinden oluşan bir ittifakın düzenlediği protestoda, “Savaşı Durdurun" sloganı atıldı.
Belarus
Savaşta Rusya’nın yanında yer alan Belarus’ta da savaş karşıtı sesler yükseldi. Savaş karşıtı eylemler başkent Minsk olmak üzere 12 şehirde gerçekleşti. Protestolar, otoriter devlet başkanı Lukaşenko’nun yetkilerinin arttırılması anlamına gelen anayasa değişikliği referandumunun yapıldığı 27 Şubatta da gerçekleştirildi. Lukaşenko’ya ve savaşa duyulan tepki birleşti, referandum günü ülkenin dört bir yanında protestolar büyüdü. Yüzlerce kişi gözaltına alınmasına rağmen eylemlere katılanlar “Savaşa Hayır” demeye devam etti.
Gürcistan
Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te yaklaşık 30 bin kişi sokaklara döküldü. 2008’de Rus ordusu Gürcistan’a girmiş, Gürcistan emperyalist paylaşım savaşının Kafkas cephesi haline gelmişti. Savaşın getirdiği dehşet ve yıkımı yakın zaman önce yaşayan Gürcistan’ın emekçileri, Ukraynalı emekçilerin yaşadığı acılara ortak oluyor, savaş karşıtı protestolarıyla Ukrayna halkıyla dayanışma içinde olduğunu gösteriyor.
Türkiye
Dünyanın dört bir yanında savaşa karşı yükselen barış talebi İstanbul’da da yankılandı. 26 Ocakta, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Kadıköy Rıhtımda düzenlenen eylemde “Emperyalist Savaşa Hayır, Halkalar Barış İstiyor” pankartı açıldı. Bir araya gelen kitle “Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi”, “Yaşasın Halkların Kardeşliği” sloganları attı. KESK İstanbul Şubeler Platformu Sözcüsü Mesut Mike’nin okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kapitalist emperyalist sistem yıkılmadıkça kan ve gözyaşı dinmeyecektir. İşçi sınıfı ve ezilen halkların tüm ülkelerde kapitalist efendilere karşı eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükseltmesi gerekmektedir.”
Avrupa’nın neredeyse bütün başkentleri ve bütün büyük şehirleri savaş karşıtı protestolara sahne oldu. Fakat barış sloganları yalnızca savaşı yanı başında hisseden Avrupa’da değil ABD’den Latin Amerika’ya, Ortadoğu’dan Uzak Asya’ya dünya meydanlarında ve sokaklarında yankılandı. Başta ABD-İngiltere emperyalist bloku olmak üzere emperyalist güçlerin ikiyüzlüce tutumunun aksine, emekçiler barış istiyor. Emekçi kitleler savaşın tüm taraflarına tepki gösteriyor, Ukrayna halkıyla dayanışma gösteriyor. Çünkü ateş yalnızca düştüğü yeri yakmıyor. Savaşın ağır sonuçları, ölüm, yıkım, göç, işsizlik ve yoksulluk tüm dünya halklarını etkiliyor. Ukrayna’daki savaşı başlatan Rusya ve türlü acıların ve gözyaşının müsebbibi ikiyüzlü Batılı emperyalistler savaşın ekmeğini yerken, patlayan bombaların altında can veren emekçiler oluyor.
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...