Buradasınız
En Fazla Yakan Araba: Market Arabası
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Geçen gün buzdolabımın iyice boşaldığını, yemek için az miktarda kahvaltılık dışında bir şey kalmadığını gördüm. Hoş, son zamanlarda buzdolabımı hiç dolduramadım. Haftayı zor çıkarıyor, ancak günü kurtaracak kadar malzeme alıyorum. Fakat yine de dolapta birkaç parça bir şey bulunsun diyerek evimin yakınındaki markete gittim.
Yolda yürürken bir yandan da işçi arkadaşlarımın dün akşamki sohbeti düşünüyordum. Yemek molasında bir grup işçi ikinci el araba fiyatlarının günden güne roket hızıyla arttığını konuşuyordu. “Eskiden krediyle borç harç ayağımızı yerden kesecek bir araç alıyorduk. Şimdi hem araç pahalı hem de faizler yüksek. Böyle giderse biraz zor keseriz ayağımızı yerden” diyorlardı. “Yaş ilerledi. Hastalık var, zor gün var. Araba bir ihtiyaç olmaya başladı. Ben iyice araştırıp uygun bir araba alacağım” diyen Talip Ustaya, “ihtiyaç, doğru diyorsun, al bir araba, ama hangisini alacaksın? İşçi adamız biz. Kazancımız masraflarımıza yetmiyor. Çok kaçan az yakan bir araba bulman lazım” cevabını verdiler. Talip Usta, “benzin, mazot, oto gaz zamlarından sonra çok kaçan az yakan araba kaldı mı?” diye sorunca “yok valla! Sen de haklısın” diyerek gülüşmeye başladılar.
Son zamlardan sonra akaryakıt ve oto gaz fiyatları hakikaten uçuşa geçti. Benzin ve mazotun litresi 40 liraya, oto gazın litresi 20 liraya dayandı. “Talip Usta haklı, bu fiyatlarla az yakan araba kalmadı” diye aklımdan geçirirken marketin önüne vardım. Girişteki market arabalarından birini alıp ihtiyacım olan malzemeleri bulabilmek için market içerisinde gezinmeye başladım. Son zamanlarda marketleri müze gibi dolaşıyorum. Bir reyondan ötekine geziyorum. Ürünlere bakıyorum fakat almıyorum. Sadece seyrediyorum.
Gezindikçe bazı şeylerin farkına varıyor insan. Örneğin markette zam sağanağı aralıksız devam ediyor. 100 liranın altında hiçbir şey yok neredeyse. Fiyat indirimlerine değil aynı kalmasına sevinir hale gelmişiz artık. Günde 380 lira kazanıp 200 lirasını günlük harcamalara verip yaşamaya çalışan, meyveyi, sebzeyi taneyle alan, temel ihtiyaçları alırken bile kırk kere düşünen insanlara dönüşmüşüz. En temel ihtiyacımız olan beslenme lüks olmuş. Sağlıklı beslenmeden, salt karın doyurmaya dikey iniş yapmışız.
İhtiyaçlarımın çoğunu erteleyip, ürünleri birer birer es geçerek yaptığım market gezisi kısa sürdü. Satın aldıklarım arasında temizlik ürünü yok, alkol yok, antrikot gibi pahalı etler yok. Yağ yok, deterjan yok. Birer kilodan biraz az salatalık, domates, yoğurt, bir kalıp peynir, biraz zeytin, kıyma, tavuk ve bakliyat var. Kılı kırk yararak yaptığım bu gıda alışverişine 1850 lira verdim. Yanlış okumadınız, market arabasıyla yaptığım bu kısa mesafeli gezinin maliyeti 1850 lira! Talip Usta en az yakan arabayı bulabilir mi, bu devirde az yakan araba kaldı mı bilemiyorum. Fakat görünen o ki, en fazla yakan araba market arabası.
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- İlk Adımlarını Direnişte Atan, “Eylem” Adını Alan Çocuklarımız
- “Hayal Vergisi” de İster misin?
- Türkiye’de Asgari Ücret Düşük Değilmiş!
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- Yine, Tekrar, Bir Daha Şahlanıyoruz!
- Ucuz Bir Hayatı Neden Bu Kadar Pahalıya Yaşıyoruz?
- “Hiçbir Faydası Yoksa Neden Vergi Ödüyorum?”
- “Başımıza Ne Geliyorsa Nüfus Artışından” mı?
- Aman Bize Müjde Vermesinler!
- Onca Şeye Rağmen Gündemlerinde Yer Alamıyoruz
- Patronun Havucu İşçinin Onuru
- Asgari Ücret: Geçinmek mi Açlıktan Ölmemek mi?
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
- Bir Değil, İki Değil, Üç Değil!
- Sorunlarımız Ortak, Peki Ya Mücadelemiz?
- Derinleşen Yoksulluk ve Artan Eğitim Maliyetleri
- “Türkiye Yüzyılı” Yalanı
Son Eklenenler
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...