Buradasınız
Esenyalı’da İşçilere İşçi Dayanışması’nı Ulaştırdık
Tuzla’dan UİD-DER’li bir işçi

20 Mart akşamı “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır!” kampanyamızı duyurmak ve İşçi Dayanışması bültenimizi işçi kardeşlerimize ulaştırmak için Esenyalı’daydık.
İşten evlerine dönen çeşitli sektörlerden işçi kardeşlerimizle buluştuk, kampanyamızı anlattık. Bir işçi, daha önce tersanede çalıştığını, oradaki koşullardan yıldığı için bir daha tersanede çalışmamak niyetiyle sağlık sektöründe çalışmaya başladığını anlattı. Ama burada da sağlıkla oyun oynandığını, sağlıkta taşeron olmaması gerektiğini, kendisinin neredeyse tersaneyi arar duruma geldiğini söyledi. Bizim çalıştığımız sektörlerdeki durumu sordu. Birçok işçi arkadaşımız başka işlerde durumun farklı olduğunu düşünür. Ama bugün hemen hemen tüm sektörlerde sorunlar ortak. İşçiler için adeta bir kölelik uygulaması olan taşeronluk sistemi giderek yaygınlaşıyor. Her işyerinde patronlar benzer yöntemlerle işçileri sömürü koşullarında çalıştırıyor. İşçilerden maksimum düzeyde kâr sağlamak için patronların işçileri güvencesiz çalıştırdığını, birkaç işçinin işini tek işçiye yaptırarak daha yoğun ve uzun sürelerde, çok daha düşük ücretlerle çalıştırdığını anlattık.
“Neyi protesto ediyorsunuz?” diye soran işçi kardeşlerimize taşeronu, uzun iş saatlerini ve düşük ücretleri protesto ettiğimizi söyleyerek başladık sohbete. Onların zaten bu sorunlardan canları yanmış. Daha önce AKP’ye oy vermişler, “hani bizim başımızdaki bizim için çalışacaktı, biz anlamıyoruz; bu kime çalışıyor? Bir sürü söz vermişti, çok beklentimiz vardı, hepsi yalan oldu. Şimdi kime çalışıyor görüyoruz. Oğlunun gemicikleri var, bizim hiçbir hakkımız yok. Başımıza bir iş gelince de sahipsiz ortada kalıyoruz…” dediler. Daha birçok şey anlattılar. Sordular, dert yandılar, ama ne olursa olsun bir daha AKP’ye oy vermeyeceklerini de söylediler.
Yanımızdan geçen bir işçi kardeşimize bildiri verdiğimizde “sizlerle gurur duyuyoruz, sizler inatla işçileri örgütlemeye çalışıyorsunuz” diye söze girince sohbet etmeye başladık. Çalışmalarımızda bize destek olmak istediğini söyleyen bu işçi arkadaşımıza derneğimizin faaliyetlerini, kampanyalarını anlattık.
Biz UİD-DER’liler işçi semtlerinde işçi kardeşlerimize ulaşmaya devam ediyoruz. Patronlar günden güne işçilerin haklarını ellerinden almaya, susturmaya, sindirmeye çalışıyor. Tüm bunlara karşı durmak için yüreği mücadeleden yana olan işçilerin UİD-DER çatışı altında bir araya gelmesi gerekiyor. Sınıfımızın güçlü bir mücadele verebilmesinin tek yolu, birleşmek ve güçlü bir örgütlülük yaratmaktır!
TÜVTÜRK İşçileri Direnişe Geçti
Sarıgazi’de Kampanyamızı Tanıttık
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/