Buradasınız
Esenyurt’ta Emekçilere Seslendik: Savaş da İstemiyoruz Düşmanlık da!
Esenyurt’tan bir grup işçi

Gençlerimizi birbirine boğazlatmaya ant içen, sefalete ittiği yoksul halklara evlat acısını reva gören, sürdürdüğü nefret kampanyasıyla halkı düşmanlığa itmeye çalışan AKP hükümetinin savaşına, emekçilerin son verebileceğini biliyoruz. Her fırsatta çocuklarımızı feda etmemizi buyuran, ölümlerinden mutluluk ve gurur duymamızı isteyen, kana susamış egemenlere karşı sessiz kalamayız. UİD-DER’li işçiler olarak bulunduğumuz her alanda emekçi sınıf kardeşlerimizle bir araya geliyor, halkların kardeşliğini örmek için çalışıyoruz.
23 Ağustos Pazar günü, emekçilerin yoğun olarak yaşadığı Esenyurt Depo mahallesindeydik. Pazar girişinde “Savaş da İstemiyoruz Düşmanlık da” şiarıyla işçilere, emekçilere seslendik; işçi gazetemizi ulaştırdık. İşçi Dayanışması gazetemizin dağıtımı sırasında birçok işçi ve emekçiyle konuştuk. Bu sohbetlerde “bu savaşı çıkartan Erdoğan’dır” diyen pek çok işçiyle karşılaştık. Bir kadın emekçi “Savaşlarda niye çocuklarımız ölsün, bak ayağım topal ama iki erkek torunuma bakıyorum, geçim sıkıntısı çekiyoruz. Ben şimdi onları savaşta ölsün diye mi büyütüyorum?” diye tepki verdi.
Bir işçi “helal olsun size, yaptığınız iş çok gurur verici” dedi. Bir kadın işçi “kimsenin ölmesini istemiyoruz. Çocuklarımızın öldürülmesini istemiyoruz” diyerek Erdoğan’a beddua etti. “Kim ister ki savaşın olmasını” diyerek yanımızdan geçen çok işçi oldu.
Çocuğunun Tatvan’da asker olduğunu, çok korktuğunu ve üzüldüğünü anlatan bir anne, Kürtlerin değil devletin bu savaşa yol açtığını söyledi. Çocuğu onu aradığında, 20’lik dişleri çıkmaya başladığı için çok ağrısı olduğunu, bir şey yiyemediğini anlatmış. Botları çıkarmalarına izin vermedikleri için parmakları pişik olmuş. Bize resmini gösterip ağlayan asker annesi ile örgütlenmenin, birlik olmanın aciliyeti ve asker ailelerine büyük sorumluluklar düştüğü üzerine konuştuk. “Ne gerekiyorsa yapalım, toplanalım, meydanlara çıkalım” diyen asker annesiyle ve bu savaşı durdurmak için elinden geleni yapmak istediğini söyleyen işçilerle irtibat kurduk.
Suriye pazarından pay kapmak isteyen, Kürt bölgelerini engel olarak gören Erdoğan, bu emeli uğruna savaş çıkartmaktan çekinmedi. Kendileri zenginlik içinde saraylarda yaşarken, emekçilerin çocuklarını savaşta öldürtme hırsından şaşmayan, savaş isteyen Erdoğan ve AKP’dir. Anneler babalar çocuklarının bu haksız savaşta ölmelerine razı olmamalıdır.
- Savaşı Kınamak Sorumluluktan Kurtulmaya Yeter mi?
- 7 Ekim’in Birinci Yılı: Emperyalist Savaş Büyüyerek Devam Ediyor
- Ukrayna Savaşının 2. Yıldönümü: “Emperyalist Savaşa Karşı Mücadeleye!”
- Ukrayna Savaşının İkinci Yılı: Ukrayna’dan Gazze’ye Emperyalist Savaşa Hayır!
- Filistin ve Ortadoğu’da Emperyalist Savaş Yangını Devam Ediyor
- Bütçe Holdinglere Akıyor, Holdingler Savaştan Besleniyor!
- Milyonlar Meydanlarda Filistin Halkıyla Dayanışmayı Büyütüyor
- Emperyalist Savaşa Karşı İşçilerin Uluslararası Dayanışmasının Önemi
- Savaş ve Biz İşçiler
- Akan Kan Bizim de Kanımızdır!
- Filistin Halkıyla Dayanışma Büyüyor: Emperyalist Savaşa Hayır!
- Japon Doro-Çiba Sendikasının Filistin Sendikalarına Yanıtı
- Filistin Sendikalarının UİD-DER’in Mesajına Yanıtı
- Türkiye’de ve Dünyada Filistin Halkıyla Dayanışma Eylemleri: “Savaşı Durdurun!”
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...