Buradasınız
Gün Gelecek Devran Dönecek, “Ayaklar” Bir Gün Başa Geçecek!
Ankara Tuzluçayır’dan UİD-DER’li bir işçi
İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan bir 1 Mayıs’ı daha geride bıraktık. İşçi sınıfının patronlar sınıfına karşı gücünü ölçen bir barometre niteliğinde olan 1 Mayıs kutlamalarının nerede yapılacağına dair tartışmalar Nisan ayının ortalarından bu yana gündemde epeyce yer tutmuştu. Bu arada 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama kararı alan DİSK, KESK ve Türk-İş’in bunun için hükümetle pazarlığa girişmesi ve ilk etapta AKP hükümetinin 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamaları için sendika konfederasyonlarına yeşil ışık yakması haberleriyle toplum oyalanırken, hükümet SSGSS yasasını apar topar Meclis’ten geçirmişti. Birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ın Taksim’de olacağı umut edilirken, 1 Mayıs’a bir hafta kala İstanbul valisinin sessizliğini bozmasıyla, Taksim meydanın yine yasaklanıyor olması karşısında sendikaların gösterdikleri tutumlar, bu kesimlerin militan sınıf sendikacılığından ne kadar uzak olduğunu da bir kez daha gösterdi.
1 Mayıs’a sadece bir gün kala, hükümetin baskısı karşısında geriye doğru önemli bir adım Türk-İş’ten geldi. O güne kadar 1 Mayıs’ta Taksim’de olacağını söyleyen Türk-İş yönetimi geri çekildiklerini bildirdi. Böylece birlik, mücadele ve dayanışma gününde işçi sınıfına ve emekçilere ihanet ederek sermayeyle kol kola olduğunu bir kez daha gösterdi.
Taksim’e 31 yıl sonra geniş bir kitleyle çıkma ümidi içerisinde olan işçi ve emekçi kitleler her şeye rağmen Taksim’de 1977 1 Mayısının hesabını burjuvalara sormak istediler. Ancak, bürokrat sendikacıların sorumsuz tutumlarıyla ancak birkaç bin kişi olarak toplanabilen işçiler ve devrimciler, gaz bombalarına ve tazyikli suya maruz kalarak burjuvazinin zulmüyle ezildi. Taksim civarı ve Şişli savaş alanına döndü.
Sermayedarların sözcüsü AKP hükümeti yaptığı saldırılarla geniş işçi ve emekçi kitlelerin gözlerini korkutmaya ve onları sindirmeye çalışmıştır. Egemenlerin işçi sınıfının haklarına yönelik daha kapsamlı saldırı planları yaptığı bugünlerde, yok sayılan, ezilen, sömürülen işçi ve emekçiler, sorumsuzca sermayenin çıkarları doğrultusunda adımlar atan sendika bürokratlarından hesap sormalıdır. Unutulmamalıdır ki, 1 Mayıs’ta burjuvazinin işçi ve emekçi kitlelerine yaşattığı terör, işçi sınıfının örgütlü mücadelesini yok etmeye ve sindirmeye yöneliktir. Burjuva devletin ve sermaye hükümetinin işçi sınıfının örgütsüzlüğü koşullarından güç alarak takındığı bu provokatif tutum ve sindirme politikaları karşısında işçi sınıfı gün gelecek hesap soracaktır. Örgütsüzlüğümüzden kuvvet alan alçaklara işçi sınıfının örgütlü mücadelesini yükselterek cevap vereceğiz.
Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Örgütlüysek Her Şeyiz! Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
1 Mayıs Coşkusunu UİD-DER’le Yaşadım
Son Eklenenler
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...