Buradasınız
Gebze’de Derneğimizin Düzenlediği 8 Mart Etkinliğine Katıldım
Marmara Üniversitesinden bir öğrenci
Tarih 8 Mart 1857. 40 bin tekstil işçisinin çalıştığı fabrikada başladı her şey. Ağır çalışma koşullarından bıkmışlardı. Emeklerinin karşılığını alamamaktan bıkmışlardı. Parasızlık ve sefalet koşullarında yaşmaktan bıkmışlardı. Eşit işe eşit ücret, daha iyi çalışma koşulları, iş saatlerinin düşürülmesi nidalarıyla çıktılar yola. Kendilerini fabrikaya kapattılar. Çıkan yangın sonucunda polisin barikatından kurtulamayan 129 işçi yanarak can verdi. Ekmekleri ve onurları için can verdiler. Aileleri için can verdiler. Bizlere, güzel bir gelecek bırakabilme umuduyla yandılar. 8 Mart böyle bir günün sembolleşmesidir. Bu günü Gebze temsilciliğimizde işçi arkadaşlarımızın katılımıyla bir kez daha hatırladık.
Müzik grubumuzun “merhaba” şarkısıyla etkinliğimize merhaba dedik. Ardından günün anlam ve önemini belirten slayt gösterimimizle beraber sunum yapıldı. Şiirler okundu. Şarkılar ve marşlar eşliğinde etkinliğimiz devam etti. Akıldan çıkmayacak derin sözler belleklerimize nakış nakış işlendi. Onlardan bir tanesi beni çok etkiledi: “Kapitalist sistemin devamı için oy kullanan bir baba kendi oğlunu öldüren bir katilden farksızdır.” Jones Ana’nın hafızalardan kolay kolay silinemeyecek muhteşem sözü. Kadın erkek demeden eziyor patronlar. Öyleyse bizler de kadın erkek, genç-yaşlı demeden birlik olmalıyız. Birlik olmalıyız ki fabrikalardaki koşullarımız iyileşsin. Birlik olmalıyız ki hayatımız bir parça olsun güzelleşsin. Birlik olmalıyız ki mücadelemiz ve sınıf dayanışmamız yükselsin. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı, kapitalizme karşı savaşmak zorundayız. Mücadelenin ellerinden geçmekte çünkü güzel günler. Kadın işçilerle beraber omuz omuza vererek yıkabiliriz ancak bu sistemi. Ancak o zaman kalkar sınıflar. Ancak o zaman yok olur kadın-erkek eşitsizliği ya da artık adına her ne eşitsizliği diyorsanız o eşitsizlikler.
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü! Yaşasın Sınıf Dayanışması!
İstanbul’da Newroz Coşkusu!
Son Eklenenler
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...