Buradasınız
Kadınlar mücadeleye, özgürleşmeye!
Aydınlı’dan bir kadın işçi
Bu yıl iki ayrı 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlamasına katıldım. Bunlardan ilki işverenin düzenlediği kutlama idi. Vardiyada bulunan bütün kadınlar olarak yemekhanede toplandık. İnsan kaynakları bölümünün kadın müdürü, kadınların kutsallığından, anne oluşundan, sevgili oluşuna kadar kadınlara dair ne varsa dillendirdi. Şiirler okudu. Kutlamanın bitimine doğruysa hediyeler dağıtıldı. Burjuva düzen yıllardır 8 Mart’ın devrimci özüne saldırıp bilinçleri bulandırıyor. Fabrikada yaşadığım kutlama da bu saldırının bir parçasıydı.
İkinci ise, bizi sarıp sarmalayan, bu düzene karşı öfkemizi bileyen, tarihsel hafızamızı tazeleyen, kadınıyla-erkeğiyle tek yumruk oluşturan UİD-DER’in 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlaması idi. 8 Mart kadınıyla, erkeğiyle işçi sınıfının tarihe kazıdığı bir mücadele günüdür. Bizler de, geçmişte emekçi kadınları katleden ve bugün de işçi sınıfını kadın erkek demeden işyerlerinde, sağlıksız yaşam koşullarıyla, emperyalist savaşlarla katleden burjuvaziye ve onun kanlarımız üzerine kurduğu düzenine karşı öfkemizle ve güzel yarınlara inancımızla sıkılı yumruklarımızla hep birlikte haykırdık sloganlarımızı. Sınıfımızın marşlarını tek bir ağız, tek bir yürek olup dillendirdik. Ve işçi sınıfının kültürüne yaraşır bir şekilde paylaştık soframızı. Sınıf kürsümüz coşup taşan nehirler gibiydi. Öyle bir nehirdi ki kızıl yarınları taşıyordu. Ve daha, daha güçlü haykırdık sloganlarımızı.
Burjuvazi bilinçlerimizi her konuda olduğu gibi kadın sorununda da köreltmeye çalışıyor. Kadın sorununu sadece cinsiyet sorunu olarak değerlendirip, sınıfsal temellerini ve boyutlarını yok sayıyor. Ne var ki sınıflarımız aynı olmadığı gibi sorunlarımız da aynı değildir. Bu yüzden işçi sınıfının kadını, tüm sömürüye, ikinci cins ayrımına son vermek ve özgür yarınlara ulaşmak için sınıfının erkeğiyle omuz omuza vereceği bir mücadele yürütmek zorundadır. Ve gerçekten kadını özgürleştirecek olan da, bu vereceği mücadeledir. Bugün bu özgürlüğün ateşini bizlere ulaştıransa UİD-DER’dir.
UİD-DER yaptığı her etkinlikle işçi sınıfının devrimci özüne sahip çıkarak, sınıf mücadelesini daha ileri taşıyacağını şimdiden gösteriyor. Bizlere düşen görevse UİD-DER’in bizlere uzattığı kızıl bayrağı alarak, onu taşıyacak yeni elleri, yeni yürekleri eklemektir.
8 Mart Kızıldır, Kızıl Kalacak!
1 Mayıs’a! Sesini Haykırmaya!
8 Mart karanfilleri
Son Eklenenler
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...