Buradasınız
Gebze’de İşçiler Deneyimlerini Paylaştı
Geçtiğimiz Pazar günü derneğimiz UİD-DER’in Gebze temsilciliğinde, “Grev ve Direnişlerden Süzülenler” adlı bir etkinlik gerçekleşti. Etkinliğimize tekstil, metal ve plastik işkollarına bağlı çalışan işçilerin yanı sıra kriz gerekçesiyle işten çıkartılan ve direnişte olan Akkardan işçileri ve fabrikalarında yeni örgütlenmekte olan işçiler katıldı. Etkinlik, sunumu gerçekleştiren arkadaşımızın grev ve direnişleri konu alan konuşmasıyla başladı. Ardından grev ve direnişleri anlatan belgeselin izlenmesiyle etkinlik devam etti. Sunumu yapan arkadaşımızın sözü bizlere bırakmasıyla başlayan etkinliğimizin ikinci bölümü, duygu ve düşüncelerini paylaşmak isteyen işçi arkadaşlarımızın konuşmalarıyla devam etti. İşçi arkadaşlarımızın konuşmalarından özetler ise şöyle:
Bir belediye işçisi: “Biz işçiler sürekli kandırılıyoruz. O nedenle biz işçilere eğitim verilmeli ve bunu sendikalarımızda hayata geçirmeliyiz. Siyasi görüşümüzden, inancımızdan ve dilimizden dolayı bizleri ayırmaya ve bölmeye çalışan patronlar türlü numaralara başvuruyorlar. İşçi olduğumuzu bilmeli ve çıkarlarımızı öne çıkarmalıyız.”
Metal işkolundan bir kadın işçi: “Bundan 5 yıl önce sanayi dışında, yani köyün içinde bir yerde bir fabrikada çalışıyordum. Koşulları oldukça ağırdı ve öğlen yemekleri kötü çıkıyordu. Bizler de buna karşı bir sabah fabrika önünde toplandık. Bizi gören patronumuz başladı ağlamaya ve yaptığı konuşmayla bizleri ikna etti. Ne olduğunu anlamadan işbaşı yapmıştık. Şimdi daha iyi anlıyorum ki, hakkımızı arayacaksak ve iş durduracaksak eğer, öncesinde bir hazırlığın olması gerekiyormuş.”
Akkardan işçileri: “30 senedir bu fabrikada Birleşik Metal-İş sendikası örgütlü. Patronlar işlerine geldikleri zaman aynı gemideyiz diyorlar ve daha çok fedakârlık bekliyorlar. Ama bugün gemiden atılıyoruz. Neden mi? Çünkü geçmişte bizim olan ne varsa bugün kaybettik. Bizim için bugün katıldığımız bu seminer çok faydalı oldu. Çünkü bizler de bir direniş hazırlığı içersindeyiz. Bugün burada öğrendiklerimiz yarın bize ışık olacak.”
Plastik işkolundan bir işyeri baş temsilcisi: “3 yıl önce fabrikamızda örgütlendik. Bizler daha öncesinde sendika, grev, direniş nedir bilmiyorduk. Fabrikamızda çalışan bir arkadaşımız sayesinde UİD-DER’deki işçi öz-eğitim seminerlerine katılmaya başladık. Bu işçilerden bir şey olmaz diyen sendikacılara, kurduğumuz komitelerle, yaptığımız eylem ve direnişlerle neleri başarabileceğimizi kanıtladık. Bizlerin elde ettiği başarı, aldığımız eğitimin ve deneyimlerin bir sonucuydu.”
Bir havaalanı işçisi: “Gece işe gittiğimde sabah sendikalı oluyoruz dendi. 720 kişi çalışıyorduk ve 670 kişi sendikaya ilk gün üye olduk. Bu süreçte 21 kişi işten çıkarıldı ve bizler tepki gösterdik. Ama yetkililer her fırsatı değerlendirerek bizleri dağıtmayı başardılar. Bizim işimiz fabrika işi gibi değildi ve çok daha tecrübesizdik. Ama bu iş daha bitmiş değil.”
Bir kadın işçi: “Ben bugüne kadar bir grev ve direniş yaşamadım. Ama derneğimizin sayesinde sayısız grev ve direniş ziyaretinde bulundum. İşçi arkadaşlarımla konuştum ve duygularını paylaştım. Böylesi dönemlerde arkadaşlarımıza yalnız olmadıklarını göstermek büyük sevinç kaynağı oluyor.”
Bir metal işçisi: “Ben 4 yıldır Türk-Metal’e bağlı bir fabrikada çalışıyordum. Sendikanın baskılarına karşı bazı arkadaşlar istifa kampanyası başlattılar. İlk gün 75, ikinci gün 380 imza toplandı. Ben ise arkadaşlarıma istifanın yerine ne koyacağımızı sordum. Yani başka bir sendikayı getirecek miydik? Arkadaşlar ise sadece istifa etmeyi ve yerine bir şey koymayacaklarını söylediler. Ben bunun yanlış olduğunu belirttim. Çünkü en kötü sendika bile sendikasızlıktan iyidir. Bu süreçte birçok işçi arkadaşımıza baskı yapıldı. Bizler de buna tepki olarak 400 işçi ertesi gün sendikanın Gebze’de bulunan şubesini bastık. Çünkü başka seçenek bırakmamışlardı. Ben hayatımda ilk defa orada gördüm, en geride duran bir işçinin bile mücadelemiz çetinleştiğinde öne çıktığını. Şimdi daha iyi anlıyorum bir hazırlığımızın olması gerektiğini. Sendikalar bizim evimiz, onları hırsızların soymasına terk etmeyelim.”
Bir Akkardan işçisinin eşi: “Eşimin işten atılacağını duyduğumda çok kötü oldum. Çocuklarımız ise üzgün. Ama üzülerek olanlara çare bulamayız. Bizler eşlerimizin yanında olmalı ve mücadele etmeliyiz.”
Metal işkolundan bir kadın işçi: “Bu yangın sadece düştüğü yeri değil her yeri yakıyor. Önce mutfakta başlıyor, sonra bütün yaşamımızı felç ediyor. Dün ya da bugün bu kavga herkesin kavgası… Bu sessiz çığlığa kulak vermeli, sürece eşlerimizle dâhil olmalıyız.”
Metal işkolundan bir işyeri baş temsilcisi: “Bizler 3 sene büyük kavgalar verdik. Yaptığımız her eylemin kararını tabandan, yani işçi arkadaşlarımla aldım. İşçi arkadaşlarımı yarı yolda bırakmadım. Patronun türlü oyunlarına hep birlikte örgütlü yanıt verdik. Biz işçiler ancak birlikte hareket edersek kazanabiliriz.”
Yeni örgütlenen plastik işkoluna bağlı işçiler: “Sendikalaşma sürecimiz duyuldu ve işten çıkarıldık. 2 arkadaşımız fabrika önünde direnişe geçti ve 5 saat sonra patron görüşmeyi kabul etti. İşçi arkadaşlarımızın kararlı duruşu patrona geri adım attırdı. İşçi arkadaşlarımızın fabrika içindeki tepkileri çok önemlidir. Yarın olacaklar için hazırlık yapmalıyız. Bizler de bugün burada olmaktan onur duyuyoruz.”Bir nakliyat işçisi: “Ben yeni sendikalaşan bir fabrikada taşeron olarak işe başladım. Bizlere iş eğitimi vereceklerini söylediler. Söze başlayan yetkili «içerde tiyatro oyunu var, içerdeki arkadaşlar bu oyunu oynamaya kararlı, sizleri de etkilerler, sakın onlara uymayın sonra oyunu bitiririz» diyordu. Dedikleri aslında şuydu; «sakın sendikalı olmayın». İçeri girdiğimizde gördüğümüz şeyler karşısında hiçbirimiz denilenlere aldırmadık ve işçi arkadaşlarımızla kaynaştık. Yani tiyatroya devam ettik.”
İşsiz bir işçi: “Grev ve direniş süreçlerinde olabildiğince sendikaları, ailelerimizi, diğer fabrikalarda çalışan işçi arkadaşlarımızı, sivil toplum örgütlerini, dernekleri yanımızda olmaları için ikna etmeliyiz. Ancak o zaman başarı kazanma şansımız yükselir.”
Tekimsa direnişine katılan bir işçi: “Fabrikada çıkışlar duyulmaya başlamıştı. Bizleri ücretsiz izinlere çıkarmak istediler. Biz bunun karşısında telafi çalışmasını dayattık ve kazandık. Ardından işten çıkarmalar başladı ve sendikayla masaya oturuldu. Bizlere hiçbir konuda yardımcı olmayan sendikacılar şimdi akıl veriyorlardı, «yapacak bir şey yok, senetlerinizi alın gidin». Bizler fabrika önünde 1 ay süren bir direniş örgütledik ve haklarımızın arkasında olduğumuzu gösterdik. Bu direnişimiz bizlere çok şey öğretti.”
Bir seramik işçisi: “Sendikalar içinde aktif yer almalı ve mücadele etmeliyiz. İşçiler olarak sendikamızı denetlemeli, temsilci arkadaşlarımızı bizleri bilgilendirmeleri için uyarmalıyız.”
İşçi arkadaşlarımızın duygulu ve anlamlı konuşmalarının ardından etkinliğimiz salondaki uzun alkışlar eşliğinde sona erdi.
Marmaray İşçileri Haklarını İstiyor!
Akkardan İşçisi Direniyor
Son Eklenenler
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...
- Sonradan görme bir burjuva olan Turkuaz Tekstilin sahibi Nihat Zeybekçi, asgari ücreti vatan-millet-Sakarya’ya bağlamak için cambazlık yapıyor. Asgari ücret 660 dolara karşılık geliyormuş. 2003’te asgari ücret 100 dolar ediyormuş. Bunlar yanıltıcı...
- Teksif Sendikasında örgütlenen İzmir/Gaziemir’de Digel Tekstil, İstanbul/Tuzla’da TKİS Blinds ve Kayseri’de Almer Tekstil işçileri, patronların sendika düşmanlığına ve işten atma saldırısına karşı mücadele ediyor. İBB’ye bağlı Beltur işçileri, 20...
- Bolu’da Kartalkaya Kayak Merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocakta gece saatlerinde meydana gelen yangında 79 kişi hayatını kaybederken onlarca kişi yaralandı. Yapılan açıklamalara göre yangın sırasında otelde kayıtlı 238 kişi bulunmaktaydı...
- Emekçi kadınlar olarak birçok sorunumuz var. Hayat pahalılığı, yoksulluk, çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayamamak gibi sorunlar yaşıyoruz. İzmir’de tek göz bir evde çıkan yangında hayatını kaybeden beş küçük çocuk hepimizi çok üzdü. Bu çocuklar...
- İşçi sınıfının emeklileri, abi ve ablalarımız, Erdoğan 2024 yılını “emekliler yılı ilan ediyoruz” demişti. Erdoğan’ın o konuşmasını belki de hepimiz dinledik, gazetelerden okuduk. Bazılarımız burjuva siyasetinin zokasını yutarak, “belki bu sefer iyi...
- Baskılara, yasaklara rağmen direnişlerini sürdüren Polonez işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. Metal işçilerinin kararlı duruşu kazanım getirdi. Hitachi Energy grevi 24 Aralıkta, Schneider Elektrik grevi 6 Ocakta, Arıtaş Krijojenik grevi 10...
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası, 19 Ocakta Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaparak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezlerinde çalışan öğretmenlerin ve terapistlerin sorunlarına değindi.