Buradasınız
Gebze’de “Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın” Semineri
Derneğimizin Gebze temsilciliğinde 9 Aralıkta “Asgari Ücret Sefalet Ücreti Olmasın” semineri yapıldı. Seminere metal, petrokimya, hizmet ve daha pek çok sektörden işçiler katılım gösterdi. Direnişte olan Elkim Radyatör işçileri ve DİSK Genel-İş Anadolu Yakası Şube yöneticileri de etkinliğimize katıldılar.
İki bölümden oluşan etkinliğimizin ilk bölümünde şu konulara değinildi: Ücret nedir, ücreti kim belirler? Asgari ücretin toplu iş sözleşmelerine etkisi nedir? Asgari ücretin ilk olarak 120 yıl önce Avrupa’da uygulamaya geçtiği, Türkiye’de ise 40 yıldır uygulandığı aktarıldı. Asgari ücretin artık standart bir uygulama haline getirildiği, her iki işçiden birinin asgari ücretli olduğu anlatıldı. 739 liralık sefalet ücreti bu kadar yaygın iken, sendikaların açıkladığı dört kişilik aile için açlık sınırı 1050, yoksulluk sınırı ise 3.300 liradır. Asgari ücret, açlık sınırının bile oldukça altındadır. Bu rakamlar işçilerin açlığa mahkûm edildiğinin kanıtıdır.
Asgari ücreti belirleyen komisyonda üyelerin 5’i hükümet temsilcisi, 5’i bünyesinde en çok patron bulunduran patron örgütünden, 5’i de bünyesinde en çok işçi bulunduran konfederasyon olan Türk-İş’in tepe kadrolarından oluşmaktadır. Böyle bir komisyonda işçilerin çıkarlarını gözeten bir ücretin belirlenemeyeceği açıktır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bileşimi gösteriyor ki milyonlarca işçinin alacağı ücreti, işçiler değil patronlar belirliyor.
Seminerin sonunda taleplerimiz şu şekilde dile getirildi:
Asgari ücreti işçi kurulları belirlemelidir.
Asgari ücret vergi dışı bırakılsın, vergiler patronlardan kesilsin.
Asgari-temel ihtiyaçları karşılayacak bir asgari ücret.
İkinci bölümde seminere katılan işçiler, konu ile ilgili sorularını sordular, yaşam koşullarından örnekler verdiler. Soruların cevaplanmasının ardından seminer, ücretlerin yükseltilebilmesi için örgütlülüğün güçlendirilmesi çağrısıyla sona erdi.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...