Buradasınız
Genel-İş: Kadın Cinayetlerine, Kayyuma ve Doğa Katliamına Karşı Omuz Omuza!
DİSK Genel-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu Şubeye bağlı işçiler 28 Ağustosta, Kadıköy’de gerçekleştirdikleri basın açıklamasıyla kadın cinayetlerine, kayyumlara ve doğa katliamına karşı omuz omuza mücadele çağrısı yaptılar. Beşiktaş İskelesinde bir araya gelen belediye işçileri, iktidarın emekçiler için yıkım anlamına gelen politikalarına tepki gösterdiler. Basın açıklamasına çeşitli sendikaların, siyasi partilerin temsilcilerinin yanı sıra HDP milletvekilleri de destek verdi.
Eylemde ilk sözü Genel-İş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Arıkan aldı. Arıkan, anti-demokratik saldırılara işaret ederek işçilere birlikte mücadele çağrısı yaptı. Arıkan’ın ardından basın açıklamasına geçildi. Kadıköy Belediyesi İşyeri Temsilcisi Eylem Çevik’in gerçekleştirdiği açıklamada şu sözlere yer verildi: “Dört ay önce halkın sandığa giderek seçtiği Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum atanması demokrasiye, adalete, seçme ve seçilme hakkına yönelik yeni bir darbe olarak tarihe geçti. Yoksul, emekçi halkın kaynaklarını belediye binalarında kendilerine küçük saraylar inşa etmek için harcayanlar, 31 Mart 2019’da halkın oylarıyla sandığa gömülmüş ancak 19 Ağustos 2019’da İçişleri Bakanlığı atamasıyla yeniden yönetime getirilmiştir. Dört ay önce aday olmalarında hukuki bir engel bulunmayan ve halkın ezici bir çoğunlukla seçtiği belediye başkanlarının, herhangi bir yargı kararına dayanmadan bir gecede görevden alınabildiği bir ülkede, hiçbir hakkın güvence altında olmadığı ortadadır. Kayyum işçilerin işine ve ekmeğine el uzatılmasıdır. OHAL döneminde de yüze yakın belediyeye kayyum atanmış, bu belediyelerde çalışan sendikamız DİSK/Genel-İş üyesi 3 bine yakın işçi arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir biçimde işlerinden edilmişlerdi.” Halkın iradesine karşı atanan kayyumların, aynı zamanda Genel-İş üyelerini yandaş sendikalara geçirmeye zorladığını ve işçilerin işine, ekmeğine el uzattığını belirten Çevik, bunların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Son günlerde iyice artan kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzlerin bu politikadan bağımsız tartışılamayacağını düşünmekteyiz. Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri tekil durumlar değil iktidarın ve erkek egemen sistemin yarattığı politikaların bir sonucudur. Hükümetin sık sık kadınlara ve cinsel yönelimlere yönelik ayrımcı bir dille politika geliştirmesi, ülkemizde demokrasiden ve insan haklarından uzaklaşılıp otoriter bir dikta rejiminin kurulmasının sonucudur. Toplumsal cinsiyet eşitliğini yok sayan, İstanbul Sözleşmesini, 6284 sayılı Yasa’yı uygulamayan, kadını korumayan, katillere iyi hal, haksız tahrik indirimi uygulayan, kadının nafaka hakkına göz diken, boşanmayı zorlaştıran siyasi iktidar, yandaşları ve kanun uygulayıcıları kadın cinayetlerinin ortağıdır.”
Çevik, demokrasiden, insan haklarından, işçi haklarından ve kadın haklarından bahsedilmediği, otoriter bir rejimin oluşturulduğu bir ortamda, doğanın da kâr için talan edildiğini dile getirdi. Hasankeyf, Kaz Dağları ve Munzur Vadisi ile doğanın talanı ve katliamının geldiği noktaya tepki gösterdi. “Aslında son bir aydır ortaya çıkan gündemlerin tamamı ‘Yeni Türkiye’ olarak adlandırılan dönemin bir fotoğrafıdır” dedi. Çevik konuşmasının devamında, “Bu fotoğraf ülkede yaratılan yeni rejimin, doğaya, halklara, işçilere, emekçilere, kadınlara yaklaşımını ortaya koymaktadır. Önemli olan bu ülkenin gerçek sahiplerinin yani emekçilerin, gençlerin, kadınların ‘artık yeter’ diyerek kayyum politikaları ve diktaya karşı demokrasiyi, erkek egemenliğine karşı kadın özgürlüğünü, doğa katliamlarına karşı ekolojiyi savunarak mücadeleyi yükseltmesidir” dedi. Çevik sözlerini şöyle noktaladı: “Demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve adaletin hâkim olduğu bir ülke ve dünyayı hep birlikte kuralım.”
Açıklama “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” sloganlarıyla sona erdi.
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...