Buradasınız
Haklarımız İçin HAYIR!
GOSB’den bir kadın metal işçisi
Biz işçiler düşük ücretler yüzünden fazla mesailere kalıyoruz. Fazla mesailer beraberinde iş kazalarını getiriyor. Gün geçmiyor ki fabrikalardan kötü bir haber gelmesin.
Dünyada her 15 saniyede bir işçi, günde yaklaşık 6300 işçi, iş kazaları nedeniyle yaşama veda ediyor. Her yıl 2 milyon 3 yüz bin işçi iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle hayatını kaybediyor. Rakamların dili soğuktur demişler. İş kazalarında ölen işçilerin, savaşta ölenlerden fazla olmasına da artık şaşırmıyor insan. Türkiye’de sadece 2016 yılında 1970 işçi iş kazalarında yaşamını yitirmiş. Hal böyleyken, patronlar cephesinde neler oluyor dersiniz? Ağır cezalar, yasal yaptırımlar mı? Bunların hiçbiri olmuyor, işçilere yıkılıyor bütün suçlar. Patronları koruyan yasalar, işçilere gelince işlemez oluyor. Çünkü patronlar haklı, inşaatın 10. katından düşüp ölen işçi dikkatsiz sayılıyor. Aşağı düşmesin diye bir emniyet kemeri bulundurmak, bir güvenlik iskelesi kurmak patronlara maliyettir. Hele de bu işçi taşeron işçi ise kendi başının çaresine bakmak zorundadır. Maden ocaklarında ölen işçi kardeşlerimiz için de aynı şeyler geçerlidir. Herhangi bir koruyucu önlem almaya, maazallah işi durdurmaya gerek yoktur. Zira yerin metrelerce altına inip oradan sağ çıkıp çıkmamak, bu işin fıtratında vardır! Böyle diyorlar bize…
Bu ne büyük iki yüzlülük, bu ne büyük vicdan yoksunluğudur! Hiç düşünüyorlar mı dersiniz, ölenlerin ardından kalan yakınlarının durumlarını? Hiç düşünüyorlar mı acaba, bu kadar ağır koşullarda çalışıp eve üç kuruş para götürmek için canlarından olanları? Hiç düşünüyorlar mı sahiden, kadro yalanıyla kandırdıkları yüzlerce işçinin her gece kadro hayali kurarak uyuduğunu? Onlar bizi düşünmezler. İşçiyi daima cahil bir sürü gibi görürler. Ancak bize ihtiyaç duyduklarında türlü taklalar atarlar, etrafımızda dolanır kardeş pozları keserler. Tıpkı bugün olduğu gibi kardeşler. Onlarda yalanın bini bir para. Ciğerlerimizi sökmek için şimdilik kadife eldivenlerin altında sakladıkları pençeli ellerine kanmayalım. Onca cinayetin failleri, onca zulmün sahipleri şimdi geçmiş de karşımıza bize “evet” dedirtmeye çalışıyorlar. Soruyoruz onlara, neye evet? Artan iş saatlerine mi? Düşen ücretlere mi? Üstü örtülen, sorumlularından asla hesap sorulmayan iş cinayetlerine mi? Haklı grevlerimizin yasaklanmasına mı? Yasallaştırılan kölelik bürolarına mı? Kıdem tazminatlarımızın fona devredilmesine mi? Hep bir ağızdan söyleyelim kardeşler, milyon kere HAYIR! HAYIR! HAYIR!
Büyüdük
İşsizlik Fonunu Yağmalayanlara HAYIR!
Son Eklenenler
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...
- Türkiye’de seçimler öncesinde çok sayıda emekli eylemi gerçekleşti. Emeklilerin yaşadığı sorunların sandığa yansıyarak yerel seçimleri etkilediği herkesin malumu… Sorunlarımız bitmedi ve seçim sonrasında da emekliler olarak taleplerimizi haykırmaya...
- Merhaba dostlar; bizler İstanbul’dan bir grup öğretmeniz. 1 Mayıs’a yaklaşırken duygularımızı siz işçi kardeşlerimizle paylaşmak istedik. Öncelikle her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs coşkusunu haftalar, aylar öncesinden hissetmeye başladık. O...
- Öz Gıda-İş Sendikasında örgütlü işçilerin 7 Marttan beri grevde olduğu Abalıoğlu Lezita fabrikasında 16 Nisanda jandarma işçileri ve sendikacıları darp etti ve ters kelepçeyle gözaltına aldı. Yaralanan 8 işçi hastaneye kaldırıldı. İzmir Kemalpaşa’da...
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...