Buradasınız
Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
Ankara’dan bir kadın işçi

Emperyalist savaş tüm acımasızlığıyla devam ediyor. Yeni cepheler açılan savaşta milyonlarca insan hayatını kaybetti, milyonlarcası doğduğu topraklardan uzaklara göç etmek zorunda kaldı. Savaş en çok yoksul emekçileri, kadınları ve çocukları vuruyor. Emperyalistler çıkarları için ülkeleri kana bularken milyonlarca çocuk topraksız, ailesiz, geleceksiz kaldı. Suriye savaşı başladığından bu yana 10 yıl geçti. 10 yıl içinde aileleriyle birlikte Türkiye’ye göçen yüz binlerce çocuk burada büyüdü. Yüz binlerce çocuk da Türkiye’de dünyaya geldi.
Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmenler mülteci statüsüne bile sahip değiller. Geçici koruma statüsü altında burada olan ailelerin Türkiye’de doğan çocuklarının büyük bir kısmının resmi olarak hiçbir kaydı yok. Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2019’da yayımladığı bir rapora göre Türkiye’de 0-18 yaşları arasında 1 milyon 750 binin üzerinde çocuk var. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Türkiye’de 450 bin Suriyeli çocuğun dünyaya geldiğini söyledi. Şu an Türkiye’de 5 yaşın altındaki Suriyeli her 5 çocuktan biri kayıtsız. Doğum kaydı olmayan yüz binlerce çocuk var.
Çocukların kayıtsız olması, sağlık, eğitim gibi temel hizmetlerden, haklardan yararlanamamaları demek. Bebekler herhangi bir kayıtları olmadığı için aşı olamıyorlar. İlk 6 ayda yapılması gereken hayati önemdeki pek çok aşının yapılamaması çocuklar için büyük sağlık riskine sebep oluyor. Suriyeli bebek ölümlerinin pek çoğu hastaneye gidilemediği için yaşanıyor. Herhangi bir kayıtları olmayan bu çocukların kaçırılmaları ya da kaybolmaları durumunda takip edilmeleri de mümkün değil.
Avrupa’da son 3 yılda 18 binden fazla kimsesiz göçmen çocuk ve gencin sığınma merkezlerinde kaybolduğu belirlendi. Kayıtsız olan göçmenleri de dâhil ettiğimizde bu sayının çok daha fazla olduğu ortada. Savaşın tüm yaşamlarını altüst ettiği çocukların tek derdi kayıtsızlık değil maalesef. Bu çocukların bir kısmı zorlu ve tehlikeli göç yollarında ailesini kaybetti. Adını dahi bilmediğimiz çocuklar savaştan kaçarken yaşamını yitirdi. Uluslararası Göç Örgütünün verilerine göre 2014-2018 yıllarında 1600 çocuk göç yollarında hayatını kaybetti ya da kayboldu.
ABD’nin çekilme hamlesiyle birlikte Taliban’ın kontrolü ele geçirdiği Afganistan’da da durum farklı değil. Savaşın getirdiği yıkımın altında ezilen binlerce çocuk var. Afganistan’da uzun yıllardır savaş devam ediyor. Geçen 20 yılda 32 bin 945 çocuk öldürüldü ya da sakat bırakıldı. Açlık, yoksulluk ve hastalıklar nedeniyle ölen çocukları da eklediğinizde sayı daha da büyüyor. Afganistan’da her 16 çocuktan biri 5 yaşına bile gelmeden ölüyor.
Rakamların soğuk diliyle anlaşılamayacak büyük bir acı bu. Savaşın henüz kelime anlamını bile bilmeyen ama onun içinde doğan çocukların hayatı daha en başından mahvoluyor. Kimisi küçük bedenleri hiç büyüyemeden hayatını kaybediyor, kimisi gülüp oynaması gerekirken gözyaşı, korku ve endişeyle büyüyor. Temel insani haklardan yoksun kalıyor. Geleceğinden kaygı duymadan, yalnızca çocukluğunun tadını çıkararak yaşamak, al yanaklarla gülümsemek yoksul emekçi çocuklarının da hakkıdır. Savaşsız, sınırsız bir dünyayı kurma mücadelesi çocuklarımıza yepyeni bir gelecek kurmanın onurlu mücadelesidir.
- Savaş Emekçiler İçin Yıkım Demektir! Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşlar Memleket Sormaz!
- Haksız ve Emperyalist Savaşlara Hayır Diyoruz!
- Emekçiler Haykırdı: Rusya Elini Ukrayna’dan Çek! NATO’nun Genişlemesine Hayır!
- İşçi Sınıfının Tek Güvencesi Örgütlü Gücüdür!
- Emekçiler Haksız Savaşlara Hayır Diyor!
- Emperyalist Savaş Emekçiler İçin Yıkımdır! Ukrayna’da Emperyalist Savaşa Hayır!
- Haksız Savaşların Yükü Altında Ezilen Çocuklar
- Hangi Tarafta Yer Almalıyız?
- Bu Sistem Acı Üretiyor!
- Barış Bloku Forumu: İşçiler Barış İstiyor!
Son Eklenenler
- Kapitalizmin dünyanın her yerinde insanlığa cehennemi yaşattığı bir dönemden geçiyoruz. Büyüyen sorunlar karşısında kaçınılmaz olarak mücadele de büyüyor. Fransa’dan İran’a, İngiltere’den Peru’ya dünyanın her yerinde büyük protestolardan grev ve...
- Toplumun geniş kesimlerinin duyduğu hoşnutsuzluğun, öfkenin ve değişim isteğinin farkında olmamak mümkün değil. Değişim isteği özellikle gençlerde ve kadınlarda kendini dışa vuruyor. Özgürlüklerimizin kısıtlanmasına, horlanmaya, aşağılanmaya, yok...
- Türkiye’de gidişattan hoşnut olmayanların, o veya bu konuda değişim isteyenlerin sayısıyla son seçimde mevcut iktidara ve Erdoğan’a oy vermeyenlerin sayısı eşit değil. Şöyle ki; toplumun ekseriyeti yaşamın her alanına damgasını vuran krizlerden,...
- Rosa Luxemburg, yaşamını işçi sınıfının sömürüden kurtuluşu mücadelesine adamış cesur bir kadın ve işçi sınıfımızın sosyalist önderlerinden biri. Bu nedenle UİD-DER’in bizleri Jülide Kural’ın “Ben Rosa Luxemburg” oyunuyla buluşturacağını duyunca çok...
- Türkiye’nin çeşitli illerinde üretim yapan Şirikçioğlu Tekstil’de işçiler 2017 yılından bu yana sendikal mücadele yürütüyor. İşçiler çalışma koşullarının düzeltilmesi, ücretlerinin yükseltilmesi ve iş güvenliği önlemlerinin alınması talebiyle HAK-İŞ...
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...