Buradasınız
“Grev Günlüğü”nü Yaratan İşçilere Selam
İstanbul’dan genç işçi ve öğrenciler

İstanbul’dan genç işçi ve öğrenciler olarak çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlamak için mücadele eden Belkarper ve Adkotürk’ten grevci işçileri selamlıyoruz. Dayanışma TV’nin hazırladığı “Grev Günlüğü” belgeselini izlediğimiz zamanki duygularımızı sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Genç bir kadın işçi: UİD-DER’li işçiler olarak gala için yola çıktığımızda bir ağabeyimiz bize, “grevdeki işçi arkadaşlarımıza destek olmaya gidiyoruz” demişti. Gerçekten bu sözün vücut bulmuş halini ben orada gördüm. Çünkü belgeseli izlerken aynı yerlerde gülüp aynı yerlerde duygulandık. Coşkulu ezgilerimizi birlikte söyleyip halayları birlikte çektik. Hepimizin yüzüne yansımış ayrı bir mutluluk ve samimiyet vardı. Belki de kendi ailemizde bile bulamayacağımız samimiyeti gördük orada. Aslında biz o gece yolda duyduğumuz sözü gerçekleştirdik. Grevdeki ağabey ve ablalarımıza hem destek olduk hem de hep birlikte eğlendik. Hep birlikte diyorum çünkü oradaki insanlara baktığımda o birlikteliği gördüm. Memleketlerimiz ayrı belki, dillerimiz ayrı, ama bizi yine bir araya getiren grev çadırları, çünkü dertlerimiz aynı. Benim için asla unutamayacağım bir gün oldu. İşçilerin birlik olduğunu görünce kendimi çok daha güçlü ve mutlu hissediyorum. Bu çatı altında bana da yer veren UİD-DER’li dostlarıma, grevdeki Bel Karper ve Adkotürk işçilerine çok teşekkür ediyorum.
Üniversite öğrencisi: Galadaki görüntüleri izlerken hayatımın belirli bir döneminde aynı şeyleri yaşadığımı hatırladım ve görüntüler beni beklemediğim kadar duygulandırdı. Ben de sendikalı olmak için direniş gösteren ve bunun sonucunda işinden edilen bir emekçinin kızıyım. Bu süreçte hiç ummadığımız kişilerden tekme yerken, hiç ummadığımız kişilerden de yardım aldık. Bize işçi dayanışmasının ne demek olduğunu gösteren yerlerden biri de UİD-DER oldu. Bizim içinde bulunduğumuz o bıkkınlıktan, vazgeçmişlikten, kısaca olumsuz ruh halinden kurtulmamız için ellerinden gelen desteği verdiler. Bu destekler sonrası umutların yeşermesiyle birlikte babamlar zafere ulaştı. Şu an hem sendikalılar hem de işlerine geri döndüler. Yani, zafer direnen emekçinin oldu! Ben inanıyorum ki mücadele edenler er ya da geç kazanırlar.
Lise öğrencisi: Grevci kadın işçiler patronun aşağılayıcı sözlerine rağmen hem çocuklarına zaman ayırıyorlar hem de yumrukları havada mücadele ediyorlar. Zorluklara karşı direnirken birlikte türküler de söylüyorlar. Belgeselde direnişçi çocuğunun, annesi hakkını savunduğu için gurur duyduğunu söylemesi paha biçilemez bir duyguydu. Düşündüm ki biz gençler böyle okullarda öğrenmeliyiz, çocuklar da böyle güzel duyguların içinde yetişmeli. Dayanışma TV’nin hazırladığı belgesel de UİD-DER Müzik Grubunun şarkıları da biz gençlere böylesi güzel duygular hissettirdi. Grevci işçilerin mücadele azmi bizlere örnek oldu.
İşsiz bir genç: Dayanışma TV’nin Bel Karper ve Adkotürk işçileri için hazırladığı belgeselin ilk gösterimini hep beraber izledik. Belgeseli izledikten sonra grevci işçilerin konuşma yaparken sahnedeki coşkuları beni çok etkiledi. Benim için çok farklı ve özel bir gün oldu. Bir kez daha anladım ki işçilerin yüreği aynı şekilde atabiliyormuş. Salonda belgeseli izlerken her birimiz aynı duyguları besleyerek izledik; gurur duyduk mücadelemizle. Ben belgeseli izlerken diğer işçi abla ve ağabeylerimi de izledim. Herkesin yüzünde aynı tebessüm vardı. Ne mutlu ki bize dayanışma azmimizle bu kadar güzel bir aile olup çok güzel kazanımlar elde ediyoruz hep birlikte. Bir kez daha anladım, biz haklıyız ve çok gerekli, doğru bir kavganın peşinden gidiyoruz. Bu mücadeleyi UİD-DER’le sürdürmenin gururu da sardı içimi. Bir kez daha doğru yerde, doğru aileyle olmanın sıcaklığını taşıdı yüreğim. Bu sıcaklığı yüreklerinde taşıyanlara selam olsun.
Genç bir metal işçisi: Bel Karper ve Adkotürk işçileri için yapılan Grev Günlüğü belgeselini gala salonunda izleyen şanslı kişilerdenim. Duygu dolu bu belgeseli bizlere sunan Dayanışma TV’ye teşekkür ediyorum. Bu belgeselin kahramanları grevci arkadaşları, kadınıyla, erkeğiyle, çocuğuyla vermiş oldukları bu onurlu mücadeleyi saygıyla selamlıyorum. Belgeseli izlerken dikkatimi çeken, beni duygulandıran, öfkelendiren birçok sahne oldu. Bunlardan biri patronun, “benim gözüm doyduğu zaman sizi de doyururum, merak etmeyin” sözüydü. Bu söz aslında ürettiğimiz zenginliklere el koyan sömürücü, doymak bilmez patronlar sınıfının sözüdür ve bence “neden mücadele etmeliyiz?” sorusunun da küçük bir yanıtıdır. Belgeselde Adkotürk işçisi ablamızın küçük kızının “direnen bir kadının çocuğu olduğum için şanslıyım” sözü beni oldukça mutlu etti. Mücadele belki de bir annenin, babanın evladına bırakabileceği en büyük mirastır. Haklarını savundukları için türlü baskılara maruz kalan kadın arkadaşların “kadın başımıza her şeyi yapabiliriz, nasıl çocuk doğurup ev bakabiliyorsak hakkımızı da çok âlâ savunuruz” sözleriyle tüm salonda müthiş bir alkış tufanı koptuğunda çok etkilendim. Genç bir işçi olarak grevci arkadaşlarıma söylemek isterim ki “Yürüdüğünüz yolda asla yalnız değilsiniz. Zafer direnen emekçinin olacak!”
- Barutçu Tekstil İşçilerinden Direnişin 200. Gününde Açıklama
- Maya Mekanik’te İşçiler Sendika Hakkı İçin Mücadele Ediyor
- AFP’nin Türkiye Ofisi Greve Çıktı
- Gübretaş’ta Grev Kararı Asıldı
- Mata İşçileri: Biz Bitti Demeden Bu Mücadele Bitmez
- Kartonsan Grevi Kazanımla Sonuçlandı
- Mata Direnişçisi Kadın İşçiler: Bu Bir Onur Mücadelesi!
- Mata Direnişi ve Sermayenin Fıtratı
- Mata İşçileri Direnişlerinin 30. Gününde Ankara’daydı
- Mata İşçileri Hakları İçin Ankara’ya Yürüyor!
- Satera Elektrik ve Mata İşçilerinden Cengiz Holding Önünde Kitlesel Eylem
- Birleşik Metal-İş İstanbul 1 No’lu Şube 8. Genel Kurulunu Gerçekleştirdi
- İşçiler Sendikal Hakları İçin Mücadele Ediyor
- Mata İşçileri Kararlı: Sıkışan Patron Güçlü Görünmeye Çalışıyor!
- Mata İşçileri 8 Mart’ı Direniş Alanında Kutladı
- MKS Transformatör’de Sendika Hakkı için Mücadele Sürüyor
- Mata Otomotiv İşçileri Ek Zam Talebiyle İş Durdurdu
- Mil-May Tekstil Patronu Geri Adım Attı
- MKS Transformatör’de Direniş Devam Ediyor
- Sendikalaşma Mücadelesinde Bir Direniş, Bir Kazanım
Son Eklenenler
- İşçi sınıfımızın üç yürek işçisini Haziran ayında kaybettik. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet, 2 Haziran 1970’te Orhan Kemal, 2 Haziran 1991’de ise Ahmed Arif’in güzel yüreği artık atmaz oldu, söylenecek sözleri yarım kaldı. Fakat kalemlerini...
- Ben metal sektöründe çalışan bir işçiydim. İşçiydim diyorum çünkü hakkımızı aradığımız için işten çıkarıldık. İşveren biz işçilerin ve temsilcilerimizin taleplerini karşılamamak için her yola başvuruyordu. Sorunları çözmek bir yana daha fazla baskı...
- Seçimlerden önce siyasi iktidar türlü vaatler sıralamış, 24 Nisan-31 Mayıs tarihleri arasında kullanılan doğalgazın tamamının ve gelecek yıl Mayıs ayına kadar kullanılacak gazın ise ay bazında 25 metreküplük kısmının ücretsiz olacağını duyurmuştu. “...
- İşçi ve emekçileri ilgilendiren tüm alanlarda devasa bir sorunlar yumağı her geçen gün büyüyor. Ama bunlar seçim meydanlarında gündem olmadı. Sorunların üstü milliyetçilikle, hamasetle örtülmeye çalışıldı.
- Yunanistan'da Pire Emek Merkezi’nin çağrısıyla düzenlenen ve binlerce emekçinin, çeşitli sendikalardan temsilcilerin ve işçilerin katıldığı yürüyüşte “iş cinayetleri durdurulsun” denildi.
- Fransa’da Disneyland Paris işçileri artan hayat pahalılığına ve düşük ücretlere karşı ücret artışı ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle 30 Mayısta iş durdurdu.
- İşçi ve emekçilerin ezici çoğunluğu gidişattan endişeli, hoşnutsuz, sorunların çözülmesini, ekonominin düzelmesini istiyor. Ama öte yandan çok sayıda işçi ve emekçi sorunlarımızın kaynağında olan, hoşnutsuzluğumuzun nedeni olan mevcut iktidara oy...
- İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı bir şirkette çöp işinde çalışan bir işçiyim. Dışarıdan bakıldığında, belediyede çalıştığımız için, insanların gözünde güzel bir işimiz var gibi algılanıyor ve sohbetlerde de dile getiriliyor. Ama işin iç yüzü...
- Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır ve sendika yöneticileri Soma Yeni Anadolu Madencilik’te üyelerine yönelik baskı, mobbing ve EYT kapsamındaki ayrımcılığa karşı maden önünde açıklama yapmak istediler. Ancak jandarma tarafından...
- Zorlu bir seçim sürecini geride bıraktık. Seçim sonuçlarının olumsuz etkilerini asıl olarak önümüzdeki dönemde yaşayacağız. Ancak şimdiden toplumun çoğunluğunda giderek baskın hale gelen bir duygunun açığa çıktığını görüyoruz: Umutsuzluk. Tek adam...
- Toplum örgütsüz olsa bile kendisi örgütlü olan bir işçi umutsuzluğa düşmez. Umutsuzluğun panzehirinin örgütlülük olduğunu, sadece istemekle baskı ve zorbalığın son bulmayacağını, bunun için sorumluluk almak ve mücadele etmek gerektiğini bilir....
- İnsanların, toplumların bir tarihi vardır, sınıfların da öyle. Ve bu tarih geleceğe yürürken o sınıflara yol gösterir. Dünya işçi sınıfının bir parçası olan Türkiye işçi sınıfımızın tarihi de bugüne ve geleceğe ışık tutan, unutulmaması gereken...
- Ben 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılan gençlerden biriyim. Gençlerin artık seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Sesimizi boğmaya çalışanların tuzaklarını aşıp, hiçlik duygusundan çıkıp değişimin öznesi olmak istiyoruz. 1 Mayıs’ta yaşadığımız coşkuda bunu...