Buradasınız
Hava-İş’te AKP Yanlısı Yönetim İşbaşında
Genel Kurula DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, SGBP Dönem Sözcüsü Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Bilal Çetintaş, DERİTEKS Sendikası Genel Başkanı Musa Servi, Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Direnişçi Punto Deri işçileri katıldı.
Kongreyi Hava-İş Genel Sekreteri Mustafa Yağcı açtı. Divan oluşturulması için Hava-İş yönetiminin önerdiği Mustafa Öztaşkın başkanlığındaki liste ile “Reform Grubu”nun önerdiği Faruk Büyükkucak başkanlığındaki liste oylamaya sunuldu ve Faruk Büyükkucak başkanlığındaki liste oy çokluğuyla kabul edildi.
Faruk Büyükkucak açılış konuşmasında, burada gördüğü tablodan rahatsız olduğunu dile getirdi. Kendi önerisinin birleşmekten yana olduğunu, fakat bunun sağlanamadığını belirterek, hayırlı bir genel kurul temennisinde bulundu.
Konuşmasını yapmak üzere kürsüye davet edilen Atilay Ayçin “AKP Elini Sendikamdan Çek”, “Zafer Direnen İşçilerin Olacak!” sloganlarıyla karşılandı. AKP iktidarının baskılarına karşı verdikleri mücadeleden ve iktidarın ceberutluğundan bahseden Ayçin; AKP, THY yönetimi ve Türk-İş yönetiminin desteklediği “Reform Grubu”nun protestosuyla karşılaştı. “Reform Grubu” salonu terk etti. Bu arada grevci işçiler sloganlarla AKP’li grubu protesto ederken bir arbede yaşandı. Kürsüden salon kapısına yönelen Ayçin kitleyi sakinleştirdi.Delegeler üzerindeki işveren baskısı nedeniyle Genel Kurulda özgür bir işçi iradesiyle hareket edilmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek çekildiğini açıklayan Gökkuşağı Grubu’nu ve “Reformcularla” birleşen Emek Meclisi’ni eleştiren Ayçin; işçilerin yoksullaşmasına, ağır çalışma koşullarına, neo-liberal saldırılara ses çıkarmayan, işçilerin mücadelesine sahip çıkmayan Türk-İş yönetiminin, Hava-İş’in iç işlerine karışmasını kınadı. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın Ankara Hava-İş’i ve Gökkuşağı Hareketi Sözcüsü Bahadır Altan’ı arayıp “Reform Grubu’nu desteklemeyi düşünür müsünüz?” diye sorduğunu aktaran Ayçin, “Reform Grubu” etkisi altındaki işçilere bir mesaj vererek tamamladı sözlerini: “Burası işçi sınıfının genel kuruludur. İşçilerin, özgür iradeleriyle bir seçim yapacaklarına inanıyorum.”
THY yönetimi, 100’den fazla delegesi olduğu ileri sürülen Gökkuşağı Grubunun temsilcilerine, Genel Kurul öncesinde tehdit mesajlarını iletmişti. Genel Kurula katılan delegelerin 5’er 10’ar işten çıkartılacağı; “Reform Grubu” seçilmezse Yüksek Seçim Kurulu’na gidilerek seçimlerin iptal ettirileceği; sonraki seçimlerde delegelerin İstanbul dışı görevlere gönderilerek Genel Kurula katılmalarının engelleneceği ve nihayetinde seçimleri şu ya da bu biçimde “Reform Hareketi”nin kazanmasının sağlanacağı; Gökkuşağı’nı destekleyen delegelerin de atıldıklarıyla kalacağı söyleniyordu. Nitekim Gökkuşağı Grubu, bir açıklama yaparak Genel Kurul’dan çekildiğini ifade etti.
Ayçin’in konuşmasının ardından söz alan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, hükümetin artan baskılarından, Hava-İş’in sürdürdüğü grevin öneminden bahsetti ve dayanışma mesajlarını iletti. Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, konuşmasında sendikaların işlevinin ne olması gerektiğini belirterek Türk-İş yönetimini eleştirdi. Öztaşkın; “Türk-İş kendi bünyesindeki sendikaların birliğini sağlayamıyor, zaten sağlamak da istemiyor. SGBP Türk-İş’i bölüyor diyorlar. Aslında Türk-İş’i biz kurtarıyoruz” şeklinde konuştu. Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş ise Hava-İş’in yaptığı tüm eylemlerin hükümet tarafından suç sayılmasını ve Türk-İş yönetiminin tutumunu eleştirerek şöyle konuştu: “SGBP’nin asli görevlerinden bir tanesi, daha çok mücadele etmek, daha çok sokaklara çıkmak ve daha çok eylem yapmaktır. Sermayeye ve iktidara karşı bir eylem başlamalıdır.”
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da konuşma yapmak üzere kürsüye geldi. Konuşmaya geçmeden önce Divan’dan “Reformcuları” içeri davet etmesini, politikacı kimliğiyle orada bulunmadığını ve onlara da seslenmek istediğini söyledi. Fakat salona pek gelen olmadı.
Grevci THY işçilerinden Sevda Bozbey Yılmaz, grev sürecini ve yaşadıkları zorlukları aktardı. Yılmaz, hem kendisinin hem tüm iş arkadaşlarının haklarını savunmak için mücadele etmesinden duyduğu mutluluğu, içinin rahat olduğunu ifade etti. Yanlarında olmayan arkadaşlarına sitem eden Yılmaz “iyi ki onların arasında değilim” dedi. Yılmaz’ın ardından sözü 557 gündür direnişte olan 305 işçi adına Deniz Eralp aldı. Eralp, gerçek sendikacılık yapacaklarını ve işçilerin haklarını savunacaklarını belirterek mevcut yönetime muhalefet edenlere tepkisini dile getirdi. Eralp, “Samimiyseniz 19 aydır nerelerdeydiniz? Biz işçi sınıfı olarak buradayız” şeklinde konuştu. Konuk konuşmacı olarak söz alan eski İSG işçisi Reyhan Kadirhan da kısa bir konuşmayla Genel Kurulu selamlayarak başarılar diledi. Kadirhan’ın konuşmasının ardından ara verildi.
İkinci oturum başlarken Reform grubu, seçim listelerinin ayrı ayrı listeler şeklinde ve ayrı renklerde olmasını talep etti. Bu durumun hukuka aykırı olacağının belirtilmesine rağmen öneride ısrar edilmesi üzerine gerginlik yaşandı. Ayrı listelerin ayrı renklerde olması, sandık başına giden delegelerin ne oy attığının görülebilmesini, böylelikle “Reform Grubu”nun delegelerini denetleyebilmesini sağlayacaktı. Gizli oy ilkesi ihlal edileceği için bu uygulama hukuka aykırıydı. Nihayetinde Divan Başkanı seçime çarşaf liste ile gidileceğini açıkladı. Atilay Ayçin, “Reform Grubu”nun mali raporları kabul ettiği halde kurulda daha sonra yeniden tartışmaya açmak istemesini eleştirerek “Siz Hava-İş’i bu bilinçle mi yöneteceksiniz?” dedi. Ayçin kapanış konuşmasında başta Gökkuşağı olmak üzere tüm muhalefete yüklendi. Genel Kurulun ilk günü sloganlarla sona erdi.8 Aralık Seçimleri
Hava-İş yönetim kurulu seçimleri 8 Aralık Pazar günü saat 9.00-17.00 arasında gerçekleşti. 17.15’te zarflar açılmaya başlandı. Toplam 211 delegenin oy kullandığı seçimde 5 oy geçersiz sayıldı. AKP’nin desteklediği “Reform Grubu”nun adayı Ali Kemal Tatlıbal 133, Atilay Ayçin ise 73 oy aldı.
Bu seçimlerle birlikte bir sendika daha hükümetin denetimine girmiş oldu. Bu noktaya varılabileceğinin işaretleri yıllar öncesinde zaten ortaya çıkmaya başlamıştı. AKP ve THY yönetimi Hava-İş’i ele geçirmek üzere uzun zamandır çalışıyordu. İstanbul’u uluslararası ticaret ve finans merkezi haline getirme projesinin önemli bir ayağını da THY oluşturuyor. İstanbul’un tüm dünya ile havayolu bağının kurulması için büyük yatırım hamleleri yapıldı. THY sürekli büyüdü. Çalışanlarının önemli bir kısmı taşeronlaştırılarak sendikasızlaştırıldı. Sendika aktivistleri ve bilinçli işçiler işten çıkartılarak çalışanlar arasında güvensizlik yaygınlaştırıldı. Sendika yönetimini yıpratmak, işçilerle sendikanın arasını açmak üzere çeşitli yöntemler izlendi. Hükümet ve THY sendikalı işçilerin bölünmesi ve birbirine düşmesi için elinden geleni yaptı.Sendika yönetimi ancak taban örgütlülüğünü güçlendirerek bu gidişata karşı koyabilirdi ama bunu başaramadı. Sendika tabanındaki rahatsızlıkları giderecek, farklı eğilimleri ve güçleri kucaklayacak ve THY yönetiminin saldırıları karşısında işçileri birleştirecek bir politika izleyemedi. Çalışanların sendikalarına duyduğu güvenin zayıflamasının önüne geçemedi.
Mevcut yönetim karşısında daha iyi bir alternatif oluşturduklarını iddia eden gruplar ise hükümetin sendikayı bitirme niyeti ortadayken sorumlu bir davranış gösteremedi. Gökkuşağı grubu, Ayçin ekibinin yıprandığını görüyor, kendisinin tek alternatif olacağını söylüyordu. Gökkuşağı grubunun işten atma tehditlerine boyun eğmesi ve “delegelerin işten atılmaması adına” Genel Kuruldan çekilmesinin ise mazur görülebilecek bir yanı bulunmamaktadır. Bu çekilme kararının sonucunun sendikanın patronların ve hükümetin adamlarının eline geçmesi olacağı gayet açıktı. Üstelik söz konusu delegelerin, Genel Kurula katılmadıkları halde önümüzdeki dönemde işten atılma tehdidiyle yüz yüze kalmaktan kurtulamayacakları da açıktır. Hem bu delegeler, hem de greve çıkan işçiler ve patronun kişilikli, onurlu, duyarlı olduğunu tespit ettiği tüm işçiler işten atılma tehdidiyle karşı karşıya kalacaklardır. Çünkü hükümet, havacılık gibi kritik bir sektörde haklarını savunma iradesine ve cesaretine sahip olan işçileri barındırmamaya kararlıdır. İşten atma saldırıları karşısında işçiler tümüyle silahsız bırakılmıştır.
Hükümetin Hava-İş’i teslim almasının sadece havayolu çalışanları için değil, işçi hareketi ve sendikal hareket açısından da son derece olumsuz sonuçları olacaktır. Hükümet, kendisinin veya patronların güdümüne girmemiş bir avuç sendikaya gözdağı vermiştir. Sendikal Güç Birliği Platformu yara almıştır. Önümüzdeki yakın dönemde kıdem tazminatı başta olmak üzere işçi sınıfının kazanılmış temel haklarını gasp etmeye niyetlenen hükümet cesaret kazanmıştır.
Sendika yönetimleri yok olmak veya teslim olmakla sonuçlanan süreci görmeli ve ibret almalıdır. Sendikaların mücadeleci işçilere açılması, taban örgütlülüğünün güçlendirilmesi, mücadeleci bir sendikal anlayış temelinde hareket edilmesi, patronların saldırılarına karşı koymanın olmazsa olmaz koşullarını oluşturuyor.
Güne Hazırlan
Büro İşçilerine Maniler
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Dev Maden-Sen: “İliç’te Toprak Altındaki 8 Maden İşçisi Sahipsiz, Maden İşçileri de Çaresiz Değildir”
- BİRTEK-SEN’e Verilen Para Cezası Çalışma Bakanlığı Önünde Protesto Edildi
- Agrobay İşçileri Ankara’da Basın Açıklaması Yaptı
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- İktidarın ve Sermayenin Saldırılarına Karşı Mücadeleler Sürüyor
- Borusan Lojistik’te Sendika Düşmanlığına Karşı Eylem
- Belediye İşçileri, Öğretmenler, Emekliler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- İzmir, Manisa, İstanbul, Denizli: İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı Derhal Serbest Bırakılsın!
- Emekçi Kadınlar 8 Mart Coşkusuyla Alanlardaydı
- Güvenlik-Sen Vakıfbank’ta Mobbing ve Sürgünleri Protesto Etti
- Patronların Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçilerin Mücadelesi Sürüyor
- Patronların Saldırılarına Karşı İşçi Direnişleri Sürüyor
- Tekgıda-İş’ten Perfetti Van Melle’de Basın Açıklaması
- Esitaş İşçileri Sendikalı Olma Hakkını Mücadeleyle Kazandı
- Antep’te Düşük Ücret Dayatmasına Karşı İş Bırakma Eylemleri
- İşçiler Patronların Düşük Ücret Dayatmasına Boyun Eğmiyor
Son Eklenenler
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...