Buradasınız
Hükümetin Yeni Hedefi: Kıdem Tazminatını Yok Etmek

AKP hükümeti referandumdan önce, kıdem tazminatının fona devrinin 16 Nisandan sonra gündeme alınacağını açıklamıştı. İşçilerin iş güvencesini yok edecek bu uygulama için referandum sonrası beklendi. Çünkü iktidar işçilerden oy almak istiyordu.
Şaibeli referandumdan hemen sonra AKP hükümeti kolları sıvadı ve ilk iş olarak kıdem tazminatını yok etme planını işletmeye başladı. Hükümet, kıdem tazminatını fona devrederek patronları memnun etmeyi hedefliyor.
Patronlar, kıdem tazminatına el koymak için uzun yıllardır hükümetlere baskı yapıyorlar. 1970’li yıllardan bugüne patronların değişmez gündemlerinden biridir bu. Ancak kıdem tazminatını ortadan kaldırma planları her seferinde işçilerin, sendikaların tepkisiyle karşılaşmış ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
İşçilik maliyetlerini daha da düşürmek ve iş güvencesini yok etmek isteyen sermaye sınıfı, kıdem tazminatını bu hedeflerinin önünde en büyük engel olarak görüyor. Çünkü kıdem tazminatı nedeniyle patronlar, işçileri istedikleri gibi, kolayından işten atamıyorlar. Şimdiki haliyle kıdem tazminatı bir yıl için bir aylık brüt ücret şeklinde hesaplanıyor. Patronlar işçilere verecekleri parayı ceplerine indirmek, işçilik maliyetlerini azaltmak ve böylece kârlarını büyütmek istiyorlar.
16 Nisan öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kıdem tazminatı fonu konusunda çeşitli açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar, hem sermayenin beklentilerini içeriyordu hem de işçilerin tepkisini çekmeyecek laf oyunlarıyla doluydu.
Müezzinoğlu, işçilerin alın terinin güvencede olmasını istediklerini iddia ederek işçileri düşünüyormuş pozları kesti. Bakana göre mevcut uygulamada işçilerin yüzde 80’i mağdur oluyordu ve hükümet bu mağduriyeti gidermek istiyordu. Bakan, kıdem fonuyla birlikte tüm işçilerin kıdem payının fonda birikeceğini, hatta işçi 1 gün çalışmış olsa bile kıdem tazminatı alabileceğini iddia ediyor. Yersen!
İlk yapılan açıklamalarda fonda birikecek tazminatın bir yıl için yarım aylık brüt ücret üzerinden hesaplanacağı ifade edilmişti. Buna yönelik düzeltmelerin yapılacağı söylense de, denetimi işçilerde olmadığı sürece, fonun akıbetinin ne olacağı açık değil mi? Geçmişteki fon uygulamalarının başına ne geldiği, fonlarda toplanan paraların nasıl da kuşa çevrildiği, o dönemi yaşayanların hatırındadır.
İşsizlik fonunun başına gelenler kıdem tazminatı fonu için de geçerli olacaktır. İşsiz kalan işçinin İşsizlik Fonundan faydalanabilmesinin önüne pek çok engel dikiliyor. Biriken milyarlarca lira tutarında paranın çok küçük bir bölümü işsiz kalan işçilere veriliyor. Ekonomik kriz gündeme gelince fon kesesinin ağzı patronlar için sonuna kadar açıldı. Nitekim geçtiğimiz günlerde hükümet, referandumda evet oylarını artırmak ve işsizlikten kaynaklı tepkileri düşürmek için istihdam seferberliği başlattı. Elbette kaynak yine işsizlik fonu oldu. Patronların işe yeni alacakları her bir işçinin asgari ücret tutarındaki ücretinin 3 ay boyunca işsizlik fonundan karşılanacağı açıklandı. 3 ayın sonunda ise bu işçinin sigortası 1 yıl boyunca devlet tarafından yine işsizlik fonundan karşılanacak. Bu sürenin sonunda işçinin akıbetinin ne olacağına, iş güvencesinin olup olmayacağına dair bir açıklama tabii ki yok. Bu sürenin sonunda işçi işten çıkarılacak ve yerine ücreti işsizlik fonundan karşılanacak yeni bir işçi alınacak.
Bu örnek kıdem tazminatı fonunun nasıl kullanılacağını gözler önüne seriyor. Kıdem tazminatı fonu, açıkça sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçiriliyor. Hükümet işçilerin örgütsüzlüğünü fırsat olarak kullanıyor ve fon uygulamasını iyi bir şeymiş gibi sunuyor. Yıllardır sendikaların ve işçi örgütlerinin tepkisi nedeniyle hayata geçirilemeyen uygulama, işçiler anlamlı ve örgütlü bir tepki vermezlerse yürürlüğe sokulacak. İşçi sınıfının en önemli kazanımlarından biri olan kıdem tazminatı hakkını korumanın tek yolu, tepkimizi dile getirmek ve mücadeleyi büyütmektir. Ancak bu yolla sermaye sınıfının yalanları boşa çıkarılabilir ve hükümetin sermaye yanlısı politikaları engellenebilir.
Umut Bizde
ABB Elektrik’te İşçi Kıyımı
- 12 Eylül’den Önce 12 Eylül’den Sonra
- “Yaşam Adil Olmadan Ölüm Adil Olur mu?”
- Hak İstiyorsak Sorumluluk Almalıyız
- Pazar Yerinden Sesler: “Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!”
- Erizihson Efsanesi ve Açgözlülük Meselesi
- Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım!
- İşçi Dayanışması 185. Sayı Çıktı!
- “Yolun Karanlığı Olmaz, İyi Bir Arkadaşla Yürüyene”
- Sınırdışına Çıkmak mı Sınırları Aşmak mı?
- Dünya Meydanlarından Yükselen Sesler Bize Ne Anlatıyor?
- “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…”
- Titan’dan Titanik’e Kapitalizmin Akıl Dışı Hikâyesi
- “Büyük Türkiye”den “Türkiye Yüzyılı”na Hayatımızda Ne Değişti?
- Kıdem Tazminatına Ne Oldu?
- Saldırılara Nasıl Karşı Koymalı? Maden-İş Örneği Yol Gösteriyor!
- İşçi Dayanışması 184. Sayı Çıktı!
- Asıl Değerli Olan…
- Neden ve Nasıl Değiştim?
- Birimize Yapılan Hepimize Yapılmış Demektir!
- Armut Ağacı ve Bilinç Meselesi
Son Eklenenler
- Ben kendi harçlığımı çıkarmak için yazları çalışan bir öğrenciyim. Hayat pahalılığından dolayı çalıştığım yerde bazen mesailere kalıyorum. Hem bedenen hem de psikolojik olarak o kadar çöküyorum ki o günlerde! Ruhumu dinlendirebileceğim, rahat bir...
- Fabrikamızda bir haftadır ek zam alabilmek için mücadele ediyoruz. Umut da cesaret de bulaşıcıdır derler. Biz çevremizdeki fabrikalarda işçi arkadaşlarımızın verdiği mücadelelerden etkileniyoruz. Onları yakından takip ediyoruz. Özellikle geçim...
- İşçiyi köle gibi çalıştırmayı kendilerine hak gören patronların pervasızlıkları, işçilerin haklarına yönelik saldırıları bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde BİM (BİM Birleşik Mağazaları A.Ş.) Balıkesir Bölge Müdürlüğü, Balıkesir Bölge Deposu...
- Agrobay Seracılık’ta sendikalı oldukları için tazminatsız işten atılan işçiler direnişlerinin birinci ayında İstanbul’da Almanya Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması yaptılar. Toplu iş sözleşmesinden doğan geriye dönük alacakları için eylemler...
- Libya’da 10 Eylülden bu yana etkili olan şiddetli yağış ve seller sonucunda meydana gelen felaketin boyutu giderek ağırlaşıyor. Libya’nın doğusunu vuran, 100 bin kişilik liman şehri Derne’nin büyük bir bölümünü sulara gömen sel felaketinde 10 binden...
- İsviçreli işçiler 16 Eylülde talepleri için meydanlara çıktı. İsviçre Sendikalar Federasyonu (USS) ve demokratik kitle örgütlerinin çağrısıyla Bern kentinde toplanan işçiler artan hayat pahalılığına karşı ücretlerin arttırılmamasına tepki gösterdi.
- Ben Bilecik/Bozüyük’te metal fabrikasında sendikalı olarak çalışan bir işçiyim. 2023-2025 yılları için yapılacak olan grup toplu iş sözleşmesi sürecinden geçiyoruz. Bugün oluşturulan taslak zaman zaman iyi gibi görünebiliyor. Ancak kesinlikle...
- DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, tersane taşeronlarının sendikalarına yönelik saldırılarını protesto etmek için Tuzla Gemi Tersanesi önünde bir eylem düzenledi.
- Bu yaz gerek ülkemizde gerek dünyada sıcaklıklar artınca çalışma koşulları iyice zorlaşmıştı. Açık alanda güneşe direkt maruz kalan çalışanlarda sıcak çarpması, mide bulantısı ve başka rahatsızlıklar baş göstermişti. Benim çalıştığım şantiyede de bu...
- Ankara’da emekçi kadınlar olarak bir araya geldik, “Diren” filmini izledik. İşçi Dayanışması’nın 184. Sayısında, Emekçi Kadın köşesinde çıkan “Bu Hayatı Yaşamanın Başka Bir Yolu Olmalı…” yazısında anlatılanlar üzerine filmi merak etmiştik....
- İşçi sınıfının şairi Nâzım Hikmet’in bu dizeleri yazmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Burjuvazi, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere razı edebilmek için işçi sınıfını yalanla beslemeye devam ediyor. Burjuvazi işçi sınıfına sopa göstererek...
- Birleşik Metal İşçileri Sendikası Gebze 1 No’lu Şube, 17 Eylülde, sendika yöneticileri, delegeler ve çeşitli sendikalardan, emek örgütlerinden, sosyalist partilerden konukların katılımıyla 15. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. “Gelenekten...
- ABD’nin Detroit kentinde “3 Büyükler” olarak adlandırılan General Motors, Ford ve Stellantis otomobil fabrikalarında çalışan işçiler toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve gitti. 15 Eylülde, Birleşik Otomotiv İşçileri...