Buradasınız
İşçi Dayanışması Şenliğinde Direnişçi İşçilerle Söyleşi
“Krize ve Savaşa Karşı Haydi 1 Mayıs’a” şiarıyla düzenlediğimiz “İşçi Dayanışması Şenliğine aileleriyle birlikte 1000’i aşkın işçi katıldı. Şenliğimize katılan işçiler arasında Marport ve Sinter Metal direnişçisi işçiler de vardı. UİD-DER şenliğine katılan direnişçi işçilerin bir kısmı ile söyleşi yaptık. Etkinliğe katılan 30 Sinter işçisi adına söyleşimize üç direnişçi katıldı. Kriz, emperyalist savaş, yaklaşan 1 Mayıs ve etkinlik üzerine sohbet ettik.
UİD-DER: Kendinizi tanıtır mısınız, hangi bölgeden geliyorsunuz?
Sinter işçileri: Biz 119 gündür direnen Sinter Metal işçileriyiz. Üçümüz de şenliğe Sultanbeyli’den geldik. Fabrikada araba parçası üretiyorduk, pres ve kompresör bölümlerinde çalışıyorduk.
Birinci Marport Liman işçisi: Ben Esenyurt’tan katılıyorum.
İkinci Marport Liman işçisi: Ben Yenibosna’dan katılıyorum. Şu anda Marport’a açtığımız işe iade davamız sürüyor. Fakat patron limanın adını değiştirdi. Bu mahkemelerden beşini kazandık, ikisini kaybettik. Bizler mahkemeyi kazandık. Patronlar davayı Yargıtay’a götürdüler, şimdi onun sonuçlarını bekliyoruz.
UİD-DER: Daha önce UİD-DER’in düzenlediği herhangi bir etkinliğe katıldınız mı?
Birinci Sinter işçisi: Evet. Kocaeli’de düzenlenen Kriz karşıtı mitinge sizinle birlikte katılmıştım.
İkinci Sinter işçisi: Ben ilk kez katılıyorum.
Üçüncü Sinter işçisi: Bostancı’da direnişçi işçilere verilen kahvaltılı sohbete katıldım. Direniş yerinde düzenlediğiniz 100. gün dayanışma etkinliğine de katıldım.
Birinci Marport Liman işçisi: Evet, dayanışma için, kalem satmak için UİD-DER’in Gebze, Aydınlı, Bostancı, Esenler ve Gazi şubelerinde etkinliklere katıldık. Etkinliklerden bilgilendik, eksikliklerimizi tamamladık. Öğrendiğimiz bilgileri bilmeyen işçi arkadaşlarımıza anlatıyoruz.
İkinci Marport Liman işçisi: Bunlara ek olarak sizler direniş yerinde bizlerle birlikte bir dayanışma etkinliği düzenlediniz ona da katılmıştım.
UİD-DER: UİD-DER’in çıkarttığı İşçi Dayanışması bültenini okuyor musunuz? Nasıl buluyorsunuz, hangi yazılar dikkatinizi çekiyor?
Birinci Sinter işçisi: Sinter işçileriyle ilgili yazılan yazıları okuyorum. İşçilerin birliğini ve mücadelesini anlatan yazıları okuyorum.
İkinci Sinter işçisi: Dünya işçilerinin mücadelelerini anlatan yazıları okuyoruz. İşçilerin uluslararası birliğini anlatan haberleri okuyoruz.
Üçüncü Sinter işçisi: Ben birkaç sayıyı alıp okudum.
İkinci Marport Liman işçisi: UİD-DER’li arkadaşlardan alıyoruz, Gazi şubenizden bülteni alıyoruz ve internet sitenizden bülteni takip edip okuyoruz. Dikkatimizi çeken yazıların ortak noktası, işçilerin mücadele etmeden hiçbir şeyi kazanamayacakları. Şöyle bir örnek verirsem, televizyonda her gün Lassa reklâmlarında “kontrolsüz güç güç değildir” diye bir reklâm yayınlanıyor. Düşünüyorum ki o deyim yanlış kullanılmış. Ben bu reklâma şöyle bir cevap vermek istiyorum: ÖRGÜTSÜZ GÜÇ GÜÇ DEĞİLDİR. Bu da işçilerin birliğinden geçer.
UİD-DER: Krizden nasıl etkilendiniz? Sizler direniştesiniz, sizin gibi ailenizde de kriz gerekçesiyle işten çıkartılanlar var mı?
Üçüncü Sinter işçisi: Evet benim amcamın çocukları kriz nedeniyle işten atıldılar. Gece gündüz çalıştıkları halde kriz nedeniyle işten atıldılar. Uzun saatler çalışmalarına rağmen 80 işçi birden işten atıldı. 25/2. maddeden daha dün işten atıldılar.
Birinci Marport Liman işçisi: Krizden etkilenen çok sayıda kişi var. Bizler 8 aydır dışarıdayız. Dışarıda kalan arkadaşlardan 20-30 kişi iş bulmuş ve çalışıyordu. Oysaki bugünlerde onların da çoğu işsiz, çalışanlarsa çok düşük ücretle çalışıyorlar. Her şeye, doğalgaza, telefona, elektriğe zam geldi. Kriz dolayısıyla bu zamların etkilerini çok daha belirgin yaşıyoruz. Hayat daha da çekilmez hale geldi. Bence krizi işçiler çıkarmadı. Krizi patronlar çıkardı. Krizi kim çıkardıysa faturasını da o ödesin.
UİD-DER: Krizin faturasını ödememek için mücadele etmek gerekiyor, sizce işçiler başka neler yapabilirler?
İkinci Sinter işçisi: Bizce krize karşı işçilerin birlik ve beraberliğinin bozulmaması gerekiyor. Örgütlü işçiyi hiçbir kuvvetin yenemeyeceğini düşünüyoruz biz. İşçilerin mücadelelerine daha fazla dayanışmanın gelmesi gerekiyor. İşçilerin aileleri de onlara destek vermeli. Annelerin, babaların ve kardeşlerin de direnişçi işçilerin yanında olması çok önemli. Herkesin bilinçli olmasını istiyoruz.
UİD-DER: Krize karşı 1 Mayıs’ta alanlara çıkacağız, daha önce 1 Mayıs mitingine katıldınız mı?
Birinci Sinter işçisi: Ben katıldım.
İkinci Sinter işçisi: Hayır, ben katılmadım.
Üçüncü Sinter işçisi: Ben de katılmadım.
İkinci Marport Liman işçisi: Bu 1 Mayıs’ta işçiler, krizin faturasını patronların ödemesi gerektiğini haykırmalılar. İşçilerin birlik ve beraberlik içinde 1 Mayıs’a katılması gerekiyor. Tüm işçiler alanda seslerini duyurmalıdır. Temennimiz 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına izin verilmesidir.
Birinci Marport Liman işçisi: Daha önce 1 Mayıs’a hiç katılmadım. 1 Mayıs’ı bilmeyen kimi işçiler o günün teröristlerin, solcuların bayramı olduğunu sanıyorlar. Tabii daha önce ben de öyle biliyordum. Ama ben, 2008 yılında çalıştığım Marport Liman işyerinde sendikalı olmak için mücadeleye katılınca, mücadelenin, direnişin, grevin ve 1 Mayıs’ın işçilerin bayramı olduğunu öğrenmeye başladım. 1 Mayıs günü işyerinde çalışırken çocuğum merdivenden düşmüştü. Eşim beni arayıp durumu anlattı. Ben de çocuğumu hastaneye götürmek için müdür yardımcısından üç saatliğine izin istedim. Müdür başka bir müdüre yönlendirdi. Ben o gün üç saatliğine izin alıp çocuğumu hastaneye götüremedim. Demek istediğim 1 Mayıs hangi güne gelirse gelsin o gün bütün işçilerin tatil günü olsun ki hepimiz 1 Mayıs’a hep birlikte katılalım.
UİD-DER: İşyerinizde 1 Mayısa hazırlanıyor musunuz, sendika bir hazırlık yürütüyor mu?
Birinci Sinter işçisi: Sendikamızı kötülemek için söylemiyoruz, fakat henüz 1 Mayıs’a yönelik bir hazırlık yok. Üstelik 10 gün kala yapılan hazırlığın da yetersiz olduğunu söylemek istiyoruz.
Üçüncü Sinter işçisi: Genellikle sendikamız bu tür etkinliklere hazırlıkları cep telefonu mesajlarıyla bildiriyor.
UİD-DER: Bugün düzenlemiş olduğumuz İşçi Dayanışması Şenliğimizi nasıl buldunuz?
Birinci Sinter işçisi: Sizler direnişimizin başından bu yana bizlerlesiniz. Ben isterdim ki bütün direnişçi işçiler de buraya gelseydi, bu etkinliği izleselerdi.
İkinci Sinter işçisi: Öncelikle bu etkinliği düzenleyen arkadaşların emeklerine teşekkür ediyoruz, muhteşem bir etkinlik oldu. Bizim de bir gecemiz oldu, fakat sizin etkinliğiz onu ona katladı. Bizden 30 arkadaşımız geldi ve biz çok beğendik.
Üçüncü Sinter işçisi: Çok güzel bir etkinlik oldu. Bugün yapılan etkinlikte işçilerin uluslararası dayanışma, birlik ve mücadelesi anlatıldı. Çok güzeldi, görev alan ekiplerin hepsi çok güzeldi.
Birinci Marport Liman işçisi: Etkinlik çok güzeldi. Çok coşkulu bir şekilde geçti.
İkinci Marport Liman işçisi: Çok kalabalıktı. Emeği geçen tüm arkadaşlara teşekkür ederiz.
UİD-DER: Teşekkür ederiz, 1 Mayıs’ta görüşmek üzere.
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...