Buradasınız
Mücadele Yolunda İnatla, İnançla Yürüyenlere Bin Selam!
Gebze’den UİD-DER üyesi işçiler
Merhaba dostlar. UİD-DER üyesi işçiler olarak 1 Mayıs’a yönelik yürüttüğümüz çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Öncelikle 19 Nisanda Orhanlı Belediyesi Kültür Merkezinde derneğimizin merkezî olarak gerçekleştirdiği “İşçi Dayanışması Şenliği”nde emeği geçen kadını erkeği, genci yaşlısı tüm işçi arkadaşların emeklerine ve yüreklerine sağlık.
Bu şenlik için diğer temsilciliklerimizde olduğu gibi biz de Gebze’de hummalı bir çalışma yürüttük. Hafta içinde işçi arkadaşlarımızla birlikte sendikalara ve köy derneklerine giderek yanımızda getirdiğimiz senlik afişlerini duyuru panolarına astık. Bunun yanı sıra gece demeden gündüz demeden Gebze’deki tüm işçi mahallelerinde şenliğimizin davetiyelerini işçilere ulaştırdık. Bunları yaparken hem 1 Mayıs’ın önemini anlatıyor hem de öncesinde gerçekleşecek İşçi Dayanışması Şenliğimizin duyurusunu yapıyorduk.
O gün için yapılması gereken hazırlıklar neredeyse bitmişti ama bizim sabırsızlığımız ve heyecanımız bitmek bilmiyordu. Nihayet 19 Nisan Pazar sabahı olmuştu. Mahallelerde bekleyen otobüslerde yerimizi almış, işçi arkadaşlarımız, eşleri, çocukları, bir bayram neşesinde içimiz kıpır kıpır hareket saatini bekliyorduk. Yola çıktığımızda, otobüslerde söylediğimiz türküler ve şarkılarla heyecanımızı biraz olsun yatıştırmaya çalıştık. Şenliğin olacağı yere geldiğimizde bizleri İstanbul’un farklı bölgelerinden gelen işçi arkadaşlarımız büyük bir sıcaklıkla karşıladı. Salona girdiğimizde, “Enternasyonalle Kurtulur İnsanlık”, “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Başka Bir Ulusu Ezen Ulus Özgür Olamaz”, “Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey”, “Yaşasın Militan Sınıf Sendikacılığı” pankartlarının duvarları süslediğini gördük. Şenlik için her şey düşünülmüştü. Etkinlik boyunca çocukların bahçede oyun oynaması için bir grup dernek üyesi görevlendirilmişti. Dışarıda ayrıca yiyecek standı ve kitap stantları yer alıyordu. UİD-DER Resim ve Fotoğraf Kolunun hazırlamış olduğu, resim ve fotoğraf sergisi de yoğun ilgi çekti.
Bölgelerden gelen işçi arkadaşlarımızla salon tıklım tıklım dolmuş ve artık nefesimizi tutmuştuk. Şenliğimiz UİD-DER İşçi Korosunun ve Yıldızlara Özgürlük grubunun seslendirdiği “Merhaba” parçasıyla başladı. Devrim şehitleri için saygı duruşundan sonra açılışı derneğimizin temsilcilerinden bir kadın işçi arkadaşımız yaptı. Kısa ve anlamlı ajitatif konuşmasıyla salondan büyük alkış aldı. Sonra direnişçi işçiler adına Sinter Metal direnişçisi bir kadın işçi konuştu. Koromuzun ve Yıldızlara Özgürlük grubunun 10 dilde söylediği parçalarla hem duygulandık hem de coştuk. UİD-DER şiir topluluğunun söylediği şiirlerle ise bir kez daha mücadeleye olan inancımızı perçinledik. Slayt gösterimi ve yapılan konuşmalarla 1 Mayıs’ın önemi anlatılırken, sınıfımızın mücadele deneyimine vurgu yapıldı. Şenlikte yarım saatlik arayla birlikte 4 saat boyunca coşku hiç dinmezken koro ve müzik grubumuz sergilediği performansla büyük ilgi topladı. Şenliğimiz, sloganlarla ve Enternasyonal marşının coşkuyla söylenmesiyle son buldu.
UİD-DER Yürüyor, Mücadele Büyüyor!
UİD-DER’le 1 Mayıs’a
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...