Buradasınız
İşçiler Krizin Bedelini Ödememek İçin Alanlardaydı
Gebze’den bir grup işçi
Dünya ölçeğinde yaşanan ekonomik krizin yükünü işçilerin sırtına yıkmaya çalışan patronlar sınıfına karşı on binlerce işçi tepkilerini bu hafta sonu alanlarda gösterdiler. 29 Kasım cumartesi günü Ankara Sıhhiye Meydanında düzenlenen mitinge katılan yaklaşık 80 bin işçi krizin faturasının patronlar tarafından ödenmesi gerektiğini haykırdı.
DİSK ve KESK öncülüğünde düzenlenen “İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Karşı Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi”ne sendikaların yanı sıra çeşitli parti ve demokratik kitle örgütleri ile birlikte derneğimiz UİD-DER de katıldı. Katılımın yüksek olduğu mitingde Sıhhiye Meydanına doğru ilerleyen kortejimiz yaklaşık bir saat sonra alana girebildi. Yaklaşık 80 bin işçinin katıldığı mitingde hep bir ağızdan KRİZİN FATURASI PATRONLARA sloganını haykırdık. Sınıf dayanışmasının güzel örneklerinin de yaşandığı mitingde patronlar sınıfına karşı ortak sloganlarımızı hep bir ağızdan haykırdık. Çektiğimiz halaylarla son bulan miting sonrası UİD-DER olarak Ankara Üniversitesi’nde direnişte olan TADAL işçilerini de ziyaret ederek sınıf dayanışmasını güçlendirdik. “TADAL İşçisi Yalnız Değildir, Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganlarını atan biz UİD-DER’li işçiler için daha önce İşçi Dayanışması bültenimiz aracılığıyla haberdar olduğumuz TADAL işçilerinin mücadelesine, yaptığımız bu ziyaretle destek olmak bizler açısından çok anlamlıydı.
UİD-DER olarak Ankara mitingi dönüşünde 30 Kasım Pazar günü Gebze Sendikalar Birliği tarafından zam, işsizlik ve krize karşı düzenlenen mitinge de katıldık. Saat 12’de trafo meydanından başlayan mitinge Gebze Sendikalar Birliğine üye sendikalar, emekten yana partiler ve dernekler katıldı. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı mitingde yürüyüş sırasında atılan sloganlarla krizin bedelini ödemeyi reddeden işçiler, bedelin patronlara ödettirilmesi gerektiğini haykırdı. “UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor” sloganıyla alana giren UİD-DER, gerek kortej disipliniyle gerekse de attığı sloganlarla mitinge katılan işçilere iyi bir örnek sergiledi. Metal işçilerinin ağırlıklı olduğu Gebze bölgesinde Birleşik Metal-İş ve Petrol-İş işçileri de kitlesel katılımlarıyla dikkat çekti. Miting Gebze Sendikalar Birliği dönem sözcüsü Şerafettin Koç’un konuşması sonrası çekilen halaylarla son buldu.
Son günlerde giderek ağırlaşan krizin yükü işsizlikle, ücretsiz izinlerle, yapılan zamlarla biz işçilerin sırtına yüklenmeye devam ediliyor. Şu ana kadar dünya genelinde yüz binlerce işçi işten çıkartıldı. ILO, 2009 yılında 20 milyon işçinin işini kaybedeceğini öngörüyor. Buna karşı işçilerde hoşnutsuzluk giderek artmaktadır. Fakat bu biriken öfke ancak örgütlü bir mücadele ile bir güce dönüşebilir ve patronlar sınıfına ağır bir tokat indirilebilir. Hafta sonu yapılan Ankara ve Gebze mitingleri bu bakımdan anlamlıydı. Biz işçiler alanları daha da doldurmalı ve krizin faturasını ödemeyi reddetmeliyiz. Özellikle metal işçilerinin MESS ile yapılan görüşmelerinin greve doğru gittiği bir dönemde sınıf dayanışmasını güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun için tüm işçilere sorumluluk düşüyor. UİD-DER’li işçiler olarak buna yönelik çalışmalarımız ve mücadelemiz zafere kadar sürecektir.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Krizin Faturası Patronlara!
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
Son Eklenenler
- 17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Türkiye’nin pek çok kentinde sağlık emekçileri basın açıklamaları gerçekleştirdi. 12 yıl önce Gaziantep’te görev sırasında katledilen Dr. Ersin Arslan ve sağlıkta şiddet sonucu yaşamını...
- Bursa’da faaliyet gösteren Durak Tekstil’de 6 işçi Öz İplik-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılmış ve fabrika önünde direnişe geçmişlerdi. 6 Şubattan itibaren direnişlerine kararlı bir şekilde devam eden Durak Tekstil işçileriyle dayanışma...
- Sermaye sınıfı ve iktidar bizi bir birey, bir insan olarak değil sadece ucuz işgücü kaynağı olarak görüyor. Çok çocuk doğurmamızı, gelecek işçi kuşaklarını yetiştirmemizi beklerken, kadın istihdamını teşvik ettiklerini söylerken, doğum ve emzirme...
- Adıyaman’ın Besni ilçesinde bulunan Mega Polietilen fabrikasında 2 aylık ücretleri gasp edilen işçiler 8 Nisanda iş bırakarak direnişe başladı. 15 Nisanda BİRTEK-SEN’in çağrısıyla fabrika önünde bir dayanışma eylemi yapıldı. 5 Nisandan bu yana...
- İşçi sınıfının 8 saatlik işgünü için mücadelesinden doğan 1 Mayıs’ın 138 yıllık bir tarihi var. Kuşaklar boyunca kadın ve erkek işçiler işgününü 8 saate indirmek için mücadele ettiler ama bu mücadele işgününün kısaltılması talebiyle sınırlı kalmadı...
- Hepimiz artan hayat pahalılığından şikâyet ediyoruz. Geçimimizi sağlamakta, ay sonunu getirmekte zorlanıyoruz. Çarşı-pazarda, marketlerde hep aynı sohbeti yapıyor, aynı dertten yakınıyoruz: Hayat çok pahalı! Çoğumuz için tatil yapmak, hafta sonu...
- İsrail’in Gazze’ye saldırıları altıncı ayını geride bırakırken altı aydır meydanları dolduran İngiltereli işçi ve emekçiler “acil ve kalıcı ateşkes” ve “İsrail’e silah satışının sonlandırılması” talepleriyle bir kez daha meydanlara çıktı. 13 Nisanda...
- Otuz yıl boyunca kesintisiz çalışmış, ücreti daha cebine girmeden SGK primleri ve vergileri kesilmiş, EYT’li emekli bir işçiyim. 2024 yılı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından emekliler yılı ilan edildi ama emekliler sefalet içinde yaşamaya mahkûm...
- Ezilenlerin safında mücadele eden, şiirlerini ve oyunlarını işçi sınıfına adayan Bertolt Brecht, “Yarının Büyüklerine Şiirler” kitabında, beşiğinin başucunda oğluna seslenen bir ananın ninnisine yer verir. Geçmişten bugüne ninniler, çocukların...
- Sevgili işçi kardeşlerim, hepinize merhaba. Bu mektubumda sizlerle sözü eğip bükmeden konuşmak ve gerçekler üzerine hasbihal etmek istiyorum. Yani gerçekleri olduğu gibi konuşalım. Biliyorum ki kursağınıza giren her lokmayı alın teriniz, elinizin...
- Adnan Yücel, Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiirinde “saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün, zulüm biter” der. Yeryüzünde “aşkın” yani özgürlüğün, barışın, mutluluğun hâkim olacağı günler için ve o günlere kadar mücadelenin devam edeceğini...
- Bugün dünyanın pek çok yerinde savaş naraları yankılanıyor. Filistin, Ukrayna, Suriye, Lübnan, Yemen ve daha birçok ülkede emperyalist savaşların getirdiği yıkımlara, acılara, ölümlere tanık oluyoruz. Şimdilik televizyon ekranlarında, gazetelerde...
- Portekizli yazar Jose Saramago “Körlük” romanında toplumsal körlüğü, bu kitabın devamı olan “Görmek” romanında ise ezilenler gerçekleri görmeye başladıklarında neler olduğunu anlatır. “Körlük” romanı 1933-1974 yılları arasında Portekiz’de hüküm...