Buradasınız
İBB Ağaç A.Ş. İşçileri: “Verilen Sözler Tutulmalıdır!”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Ağaç A.Ş.’de çalışan ve DİSK/Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-Sen) üyesi işçiler Haziran ayında yaşadıkları sorunlar nedeniyle çeşitli eylemler yapmışlardı. Kendilerine verilen sözlerin ardından eylemlerine son vermişlerdi. İşçiler verilen sözlerin tutulmaması üzerine ve açlık sınırında kalan ücretlerinin arttırılması talebiyle eylemlerini tekrar başlattılar. 5 Eylülde iş bırakarak İBB karşısındaki Saraçhane Parkında bir araya gelen işçiler sendikalarının öncülüğünde basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Eylemde konuşan BTO-Sen Sendikası örgütlenme sorumlusu Erkan Urel, verilen sözlerin tutulmamasına tepki gösterdi. Sendikalı olduğu için işten atılan işçilerin ve yine işten çıkarılan engelli 7 işçinin geri alınacağına, sendika üyesi işçilere hakaret ve küfür eden, baskı uygulayan, tehdit eden, haklarında yolsuzluk iddiaları olan amirlere yönelik soruşturma açılacağına, muvazaalı taşeronluk uygulamasının kaldırılacağına dair sözler verilmiş olmasına rağmen aradan geçen 3 ayda bu konularda bir gelişme olmadığını vurguladı. Urel, Ağaç A.Ş. bünyesinde çalışan işçilere İBB yönetimi tarafından ayrımcılık yapıldığını, temel sorunun da bu olduğunu belirtti. İBB bünyesinde 8 bin lira altında çalışan tek işçi grubunun Ağaç A.Ş. işçileri olduğunu ifade etti. Ağaç A.Ş. işçilerinin ikramiye ödemesi ve sosyal haklarının da olmadığını belirten Urel, İBB Başkanının “İBB çalışanlarına enflasyon farkı kadar zam uygulanacak” talimatının da Ağaç A.Ş. işçilerini kapsamadığını söyledi. Ağaç A.Ş. işçilerinin sendika hakkının sürecin yargıya taşınmasıyla 5 yıl ertelendiğini yani sendika hakkının gasp edildiğini vurguladı.
Urel konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Verilen sözler tutulmalıdır. Ayrımcılık son bulmalıdır. Açlık sınırı altında bir ücret önermekten ve işçiye yalan söylemekten vazgeçilmelidir. İnsan onuruna yakışır ücret için makul bir ücret zammı verilmelidir. Ağaç A.Ş. işçileri arasında hak eşitliği sağlanmalıdır. Diğer İBB ve iştirak şirket işçileri gibi bizlerin de enflasyon farkı alması sağlanmalıdır. Toplu sözleşme hakkı tanınmalı ve imza altına alınmalıdır. Tüm İstanbullular gibi Ağaç A.Ş. işçileri için de her şeyin güzel olması sağlanmalıdır.”
Geceyi Saraçhane Parkında geçiren işçilerin direnişi devam ediyor.
Butimar, Sen Safi Bir Kuş musun?
Gözlerimizdeki Bağı Atma Zamanı Geldi
- Belediye Çalışanlarından İş Bırakma Eylemleri
- Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Yalçınkaya ile Söyleşi
- KESK’ten “Gazze’de Kıtlık Yaşanıyor” Protestosu
- Uşak’tan Kayseri’ye Sendika Düşmanlığına, Sefalet Dayatmasına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kamu Emekçileri Sefalet Dayatmasına Karşı İş Bıraktı, Alanlara Çıktı
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- KESK’ten Birlikte Mücadele Etme Çağrısı
- Kuryeler, Depo İşçileri ve Öğretmenler Hakları İçin Eylemde
- KESK İktidarın Sefalet Dayatmasını Protesto Etti
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- Tez-Koop-İş Sendikasına Üye Kamu İşçileri ODTÜ’de Greve Çıktı
- Tekstil ve Belediye İşçileri Sendika Düşmanlığına, İşten Atmalara, Düşük Ücretlere Karşı Mücadele Ediyor
- Belediyelerde Ücret Gaspına, İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Tepkisi Büyüyor
- Kayseri ve İzmir’de İşçi Eylemleri
- İşçiler Sendika Düşmanlığına Karşı Mücadele Ediyor
- Omsa Metal İşçileri Sendika Hakları İçin Direnişte
- KESK’ten Çalışma Bakanlığı Önünde TİS Eylemi
- Akkuyu İşçilerine Jandarma Saldırısı
- SES: “Grevli Sendika Hakkı, Gerçek Toplu Sözleşme!”
- Cam İşçileri Grevde, İzBB İşçilerinin Direnişi Sonuç Verdi
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...