Buradasınız
İktidar’ın “Vergide Adalet” Yalanı
Ankara’dan bir genç

Siyasi iktidarın vergi politikası doğrudan emekçileri hedef alıyor. Hemen her şeye yapılan fahiş zamlar yetmiyormuş gibi bir de durmaksızın vergi ödemek zorunda bırakılıyoruz. Açlık sınırındaki ücretlerle geçim mücadelesi verenleri vergi rekortmeni hâline getiren iktidar, kâr rekorları açıklayan sermaye sınıfından ise neredeyse tek kuruş vergi almıyor.
Geçenlerde bir TV programına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz yarım ağızla da olsa kurumlar vergisi ödemeyen yüzlerce şirketin olduğunu itiraf etti. “Bazı firmalar gerçekten vergi ödemiyor” diyen Yılmaz, yeni vergi paketine atıf yaparak vergide adaleti sağlayacaklarını söyledi. Pakete göre sermayeden artık vergi alınacak. “Artık” diyoruz çünkü Türkiye’de yüzlerce şirketin 2021 yılından beri kurumlar vergisi ödemediği belgeleriyle ortaya serildi. Yılmaz’ın “bazı firmalar” diyerek geçiştirmeye çalıştığı şey, ülkenin sermaye sınıfı için dikensiz gül bahçesine dönüştürüldüğü gerçeğidir.
Vergi vermeyen bu şirketlerin arasında kimler yok ki! Yandaş müteahhit firmalardan tutun da Turkcell, Türk Telekom gibi operatör şirketlerine, Ülker’den Zorlu Enerji’ye, Yemeksepeti’nden Getir’e, Cargill’den EnerjiSA’ya aralarında Türkiye’nin en büyüklerinin de olduğu yüzlerce şirket. Sadece bunlar da değil. Türkiye’nin 12 ilindeki sanayi odaları başkanlarına ait şirketlerin yüzde 54’ü de bu yıl hiç vergi vermedi.
İktidar sözcüleri yeni vergi paketinde yer alan “yerel ve küresel asgari kurumlar vergisi” sayesinde bu durumun önüne geçeçeklerini iddia ediyorlar. Sorunu çözmek için hangi teşvik ve indirimden faydalanırlarsa faydalansınlar yerli şirketlerin en az yüzde 10 oranında yabancıların ise yüzde 15 oranında kurumlar vergisi ödeyeceğini ileri sürüyorlar. Üç kuruşla geçinmeye çalışan işçiye gelince en az yüzde 15 oranında vergi alan, gelir vergisi dilimlerini bilerek düşük tutarak işçinin ödediği vergiyi yüzde 30’a kadar çıkaran iktidarın lütfuna bakın! Milyarlarca lira kâr açıklayan koskoca şirketler en az yüzde 10 vergi verecekmiş! Ne adalet ama!
İşin trajikomik yanı ise iktidar gerçekte bu kadarlık vergiyi bile sermayeden almamak için uğraşıyor. Zaten Mehmet Şimşek paketi getirmeden önce sermaye sınıfına seslenerek “müsterih olun” mesajı vermişti. Mayıs ayında söz konusu pakete ilişkin konuşan Şimşek, küresel asgari kurumlar vergisinin Türkiye’ye yatırım yapan çok uluslu şirketlerin sadece yüzde 2,5’ini ilgilendirdiğini söylemişti. Yani daha en baştan yabancı sermayenin yüzde 97,5’i bu düzenlemeden muaf tutuluyor. Üstelik aynı konuşmasında vergi alınacağı iddia edilen bu yüzde 2’lik kesimin vergi teşviklerinin nasıl korunabileceği konusunda alternatif modeller tasarladıklarını da eklemişti. Yani söz konusu paket uygulansa bile gerçekte yabancı sermayeden kurumlar vergisi alınacağı falan yok!
Gelelim “yerli ve milli” sermayeye. Pakette yer alan kurumlar vergisindeki düzenleme ile hâlihazırda sermayenin hizmetindeki yatırım teşvik sistemi birbiriyle açıkça çatışıyor. Yatırım teşvik sistemi sermaye için tam bir vurgun kapısına dönüşmüş durumda. Mesela Koç Holding’in Ford’u 2020’de Kocaeli’de yeni nesil ticari araç projesiyle ilgili bir teşvik yardımı aldı. Kurumlar vergisinden de yüzde yüz muafiyet aldı. Yani bol bol teşvik aldı neredeyse hiç vergi ödemedi.
İşçi ve emekçiler olarak, iktidarın benzer paketlerle her daim sermayeyi kolladığına defalarca şahit olduk. Bu seferki vergi paketi de farklı olmayacak. Sermaye sınıfı büyürken, işçi sınıfı iktidarın tercihleri sonucu yoksullaşmaya devam edecek. Vergi yükü her zamankinden daha fazla biz emekçilerin sırtına bindirilecek. Her zaman söylediğimiz gibi: Sorunun kaynağı olanlar sorunları çözemezler. “Vergide adalet” için de sermayenin ve iktidarın saldırılarına karşı birlikte mücadele etmekten başka çıkış yolumuz yok.
- Tüm İnsanlık İçin Atan Kalplerin Anısına
- Enflasyonun Bize Faturası
- Örgütlü Gücümüzden Korkuyorlar Kardeşlerim
- TPI Compozit Grevcilerinin Anlattıkları
- İşçiler Grevi Nasıl Yürütmeli?
- Yönetmen ve Senarist Ali Özgentürk’e Veda
- Sırrı Abi, Beynelmilel ve İşçi Sınıfının Enternasyonali
- Yaşasın Sınıf Dayanışması
- Soma Katliamının 11. Yılında 301 Madenci İçin Eylemler Yapıldı
- Erol Eğrekler Katlediliyor, Holdingler İşçilerin Kanıyla Büyüyor!
- Benim Onurlu ve Dirençli Devrimci Hasan Dayım
- ERLAU Direnişinde İşçinin Gücü
- Koca Yürekli İnsan, Güle Güle…
- “Gerçek Enflasyonun Altındaki Zammı Kabul Etmiyoruz!”
- “Deprem Siyaset Üstüdür” Yalanına Kanmamak İçin Örgütlü Mücadeleye
- On Binler Sırrı Süreyya Önder’i Sonsuzluğa Uğurladı
- Sırrı Süreyya Önder’i Kaybettik, İşçi Sınıfı Anısını Yaşatacak
- 1 Mayıs 1977’de Yaşamını Yitirenler Anıldı
- İSİG Meclisi ve İTO’dan Ortak Açıklama: “Çocuk İşçiliğiyle Mücadeleye!”
- Sırrı Süreyya Önder’in Kalbi ve İşçilerin Mücadelesi
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...