Buradasınız
İlk 1 Mayıs Heyecanı
Kurtköy’den bir matbaa işçisi
Merhaba işçi kardeşlerim,
Ben matbaa sektöründe çalışan bir işçiyim. Arkadaşımın daveti üzerine UİD-DER’e geldim. Derneğe gelip ortamı görünce ve 1 Mayıs hakkında anlatılanları dinleyince ben de 1 Mayıs’a katılmaya karar verdim. Benim ilk 1 Mayıs’ımdı ve Taksim Meydanı'ndaydım. Orada olmanın coşkusu anlatılmaz, yaşanır. En çok etkilendiğim şey yüz binlerce insanın 1 Mayıslarda hayatlarını kaybeden işçi kardeşlerimiz için saygı duruşunda bulunması ve o anda yaşanan sessizliğin ardından bütün isimlerin hep bir ağızdan haykırılmasıydı. Buradan beni UİD-DER’le tanıştıran arkadaşıma “iyi ki varsın” diyorum.
Geçmiş yıllarda 1 Mayıs’ı medyadan takip ediyordum. Sürekli şiddet kısmını gösteriyorlardı. O nedenle de hep uzak duruyordum. Ama insan 1 Mayıs alanına gidince daha iyi anlıyor 1 Mayıs’ın ne anlama geldiğini. Ne mutlu biz işçilere ki böylesine coşku dolu bir günümüz var. Senede bir gün de olsa bizler birlik ve beraberlik içinde olduğumuz sürece bizi kimse yıldıramaz. Ayrıca UİD-DER’e işçilere verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum. Şimdiden 2013 1 Mayıs’ı için sloganlar düşünmeye başladım bile: “DUR DİNLE, KİM GELİYOR, KİM GELİYOR, İŞÇİSİYLE MEMURUYLA UİD-DER GELİYOR!”
Yarın
İlk 1 Mayıs, İlk Mektup
Son Eklenenler
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...