Buradasınız
İlk 1 Mayıs, İlk İstanbul, İlk Taksim!
Sincan Organizeden UİD-DER’li bir işçi
İlk kez katılacağım 1 Mayıs kutlamaları için Cuma günü akşam iş çıkışı, derneğimizin önünden kalkan otobüsle çıktık yola. Hem heyecanlıydım hem de biraz tedirgin, günlerdir televizyonlarda Taksim’deki 1 Mayıs kutlamalarında çıkabilecek olaylar hakkında yorumlar dinliyordum çünkü. Biraz da buruktu içim, 7 yaşındaki oğlum biraz hastalanmıştı bir önceki gece, daha çok hastalanırsa yanında olamayacağım diye düşünüyordum. Ama bir yıldır beklemiştim 1 Mayıs’ı, gitmemek olmazdı, oğlan da zaten annesinin yanında, en güvenli yerdeydi. İstanbul’a kadar şarkılar türkülerle gittik. İstanbul’da dernekten arkadaşlar karşıladı bizi sıcacık çorba ve sıcacık gülümsemeleriyle. Koltuklarda uyuklayarak sabahı ederiz diye düşünmüştüm ama arkadaşların davranışları, herkesin yardımlaşarak yatak yapması, yemek yapması… Sıcacık bir uyku uyuduk dostların arasında olmanın verdiği huzurla.
Sabah alana ilk giden ekip bizdik, görevimiz pankartı kortejdeki yerine yerleştirmekti. Biz 25-30 kişiydik, düşündüm kendi kendime; 25-30 arkadaş daha gelir 60 kadar arkadaşla yürürüz herhalde, yanımdaki kortejlere bakınca biraz az oluruz, kayboluruz bu kalabalığın içinde diye de düşünmedim değil. Ama bir müddet sonra bir baktım geriye, arkayı görünce şaşırdım, yüzlerce kırmızı şapkalı vardı (Bizim fabrikada UİD-DER’lilere kırmızı şapkalılar diyor arkadaşlar). Çok büyük cesaret hissettim, çocukları, teyzeleri görünce daha çok cesaretlendim, boşa çalışmamışız diye düşündüm. Kadın erkek ayrımı yapmadan arkadaşların zincir yapıp bizi koruması çok güzeldi, çevredekiler hep gülümseyerek bakıyordu bizim korteje, çok disiplinliydik, zincirdeki arkadaşlar bizi koruyordu, biz de hep birbirimizi koruyup kollayarak gidiyorduk. Alandan ayrıldıktan sonra kortejimizin coşkusu daha bir artmıştı sanki. Alandan çıkınca herkesin yanına bir arkadaşını alıp sohbet ederek çıkacağını yani herkesin tek başına çıkacağını düşünmüştüm. Ama hep beraber sloganlarımızla caddeleri inleterek yürüdük. Otobüslere yaklaştığımızda biz Ankaralı UİD-DER’lileri alkışlarla uğurladı diğer arkadaşlarımız, çok hüzünlendim.
Biz işçiler haklarımızı almak için örgütlü olarak mücadele ettiğimizi göstermek için alandaydık. Biz mücadelemize olan inancımız ve örgütlü gücümüzle haklarımızı alacağız.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
Yaşasın 1 Mayıs!
Ben de Maaşımı İstiyorum!
Son Eklenenler
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...
- Kısa bir zaman öncesine kadar direnişte olan, direniş boyunca pek çok kez polis saldırılarıyla yüz yüze gelen bir işçi kardeşimizle 19 Mart’tan sonra yaşanan protestolarla ilgili haberleri izliyor, sohbet ediyorduk. Bir anda öfkeyle, “şunlara bak,...
- Siyasi iktidar yoksullaştırma politikalarını sürdürüyor. Enflasyon balyozunu işçi ücretlerine, emekli aylıklarına, kamu çalışanlarının maaşlarına indiriyor, ücretleri tuzla buz ediyor. İşçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin cebinden çalınan...
- TPI Kompozit işçileri grevlerinin 19. gününde İzmir Çiğli Kasaplar Meydanında buluşma gerçekleştirdi. İstanbul Şişli Belediyesinde çalışan Genel-İş Sendikası İstanbul Avrupa Yakası 3 No’lu Şube’de örgütlü işçiler, ödenmeyen alacakları için 30...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Tavşan korktuğu için kaçmaz, kaçtığı için korkar. Patronlar ve onların devleti de işçi sınıfının örgütlü gücünden ölümüne korktukları için saldırıyorlar. Örgütlü değilken bile bu kadar korkuyorlarsa, bir de işçi sınıfı...