Buradasınız
İnsanca yaşamak ya da savaşarak ölmek!
Gebze’den bir hizmet sektörü işçisi
Parisli işçiler “insanca yaşamak ya da savaşarak ölmek” şiarıyla göğü fethe çıktılar. Paris Komünü işçi sınıfının ilk iktidar deneyimiydi. Bu yüzden sınıf mücadelesinin hangi temellere oturtulması, nasıl olması gerektiği hakkında unutulmaz dersler bıraktı. Nasıl ki işçi sınıfının tarihi haklı mücadelelerle, haklı savaşlarla dolu ise; burjuvazinin de tarihi, işçi sınıfına karşı, katliam, kıyım ve cinayetlerle beraber haksız savaşlarla dolu bir tarihtir.
Geçmiş geleceğe ışık tutar. Bu yüzdendir ki ezici, sömürücü olan burjuva sınıf olduğu sürece emeğin haklı kavgası da devam edecektir. Yıl 1871’miş, 2007’ymiş sömürülenler için hiç fark etmiyor. Geçmişin kralı, padişahı bugünün kapitalisti olmuş durumda. Sömürü sistemi, geçmişe nazaran daha gelişmiş durumdadır. Burjuvazi egemenliğini kan ve alın teri üzerinde giderek yükselmektedir. Karşısındaki sınıfın yani işçi sınıfının mücadelesi ise dağınıklık ve örgütsüzlük nedeniyle gerilere savrulmuş durumda. Burjuvazi 1871’de de işçi-emekçileri sömürüyordu şimdi de sömürmeye devam ediyor. Burjuvazi işçileri sömürdüğü gibi doğayı da sömürüyor ve dünyayı bir yok oluşa doğru sürüklüyor.
Bu sömürü düzenini ortadan kaldıracak tek şey, işçi sınıfının devrimci mücadelesidir. Nasıl ki burjuvazi tarihten dersler çıkarak, ister ulusal isterse uluslararası olsun; daha fazla kâr etmenin yollarını, dünyanın dört bir tarafına yayılabilmenin yollarını arıyorsa, biz işçiler de mücadele tarihimizi unutmamalı, ondan dersler çıkarmalıyız. Atalarımız 1871’de, 1917’de ve daha birçok yerde canları pahasına, emeğimize el koyan, her türlü kazanımlarımıza saldıran, biz işçileri insan yerine koymayıp iliklerimize kadar sömüren kan emici burjuva sınıfa karşı mücadele bayrağını açtılar. Kan emici burjuvaları hak ettikleri çöplüğe fırlatıp, sömürüsüz, sınıfsız, bütün insanlığın mutlu olabileceği bir toplumun kurulması için savaştılar. Bizler de gücümüze, örgütlülüğümüze ve sınıf kavgamıza güvenerek, mücadele bayrağını onlardan devralmalı ve “insanca yaşamak ya da savaşarak ölmek” şiarıyla hep birlikte mücadeleye sarılmalıyız. Sınıfsız, sömürüsüz daha güzel bir dünyanın kurulabilmesi için mücadele bayrağını yükseltmeliyiz.
Sömürüye Karşı Devrimci Mücadele Bayrağını Yükselt!
Yaşasın Sosyalizm!
Kahrolsun şovenizm!
Yaşadım diyebilmek için
Son Eklenenler
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...