Buradasınız
İş Aynı, Ücret ve Yaşam Koşulları Farklı
Kars’tan bir kamu emekçisi

Geçen gün ücretli öğretmenlik yapan bir arkadaşla sohbet ettim. Bu sohbet sırasında kendi çalışma koşullarından bahsetti. Köy okulunda öğretmenlik yapıyor. Okulun iki tane lojmanı var. Evi okula uzakta olduğu için bunlardan birinde kalıyor. Birinci lojmanda öğretmenlerin yanı sıra okul müdürü kalıyorken, öteki lojmanda sohbet ettiğim öğretmen arkadaşla birlikte iki ücretli öğretmen daha kalıyor.
Burada havaların soğuk olmasından dolayı ısınma sorunu başta geliyor. Okul müdürü okula gelen kömürden faydalanırken, ücretli öğretmenler faydalanamıyor. Arkadaşımın anlattığına göre müdür kendi lojmanında yarı çıplak dolaşacak kadar ısınıyor. Ücretli öğretmenler ise kömür ve odun verilmemesinden dolayı üşüyorlar ve hastalanıyorlar. Elbette burada mesele okul müdürünün ısınma sorununun olmaması değil. Burada asıl sorun okul müdürünün faydalandığı imkânlardan ücretli öğretmenlerin yararlanamıyor oluşudur.
Ücretli öğretmenler verdikleri ders başına ücret aldıkları için hasta oldukları halde derse gitmek zorundalar. Ellerine geçen aylık ücret ortalama asgari ücret kadar. Maaşlarını artırabilmek için tıpkı fabrikalarda çalışan işçilerin fazla mesai kalmak istemesi gibi onlar da hafta sonları ek ders verme ve kurslarda görevlendirme talep ediyorlar.
Arkadaşımın anlattıklarından kadrolu öğretmenlerle ücretli öğretmenler arasında ciddi bir fark olduğu ortaya çıkıyor. Yaptıkları iş aynı olmasına rağmen aldıkları ücret ve dolayısıyla yaşam koşulları arasında azımsanmayacak bir eşitsizlik var. Bu eşitsizliği yaratan sömürü sisteminin kendisidir. Bu sömürü sistemine son verecek olan kadrolu-ücretli ayrımı yapmaksızın tüm işçilerin birleşmesidir.
Haydi Sesimizi Yükseltelim
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...