Buradasınız
İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ına Sahip Çıkıyor!
Gebze’den kadın metal işçisi
Merhaba işçi, emekçi kardeşlerim,
İlk kez 1 Mayıs’a 2010 yılında kutlamalar Taksim’de yapıldığında davet edilmiştim. O zaman sendikalı bir işyerinde çalışıyordum. Temsilci arkadaş elinde listeyle dolaşıyordu. Bana da geldi, sordu: “1 Mayıs’a gelecek misin?” “Ne var ki 1 Mayıs’ta?” “Sendika Taksim’e götürecek” dedi. “Ne yapacağız Taksim’de?” dedim. “Halay çekeceğiz eğleneceğiz, konuşma yapılacak sonra döneceğiz” dedi. Hiç bir şey anlamadım. Neden 1 Mayıs, neden Taksim, neden eğlenmek için oraya gidiyoruz? Beni doyuracak bir cevap alamadım. Zaten 1 Mayıs’la ilgili bildiğim tek şey biber gazı, TOMA’lar, çatışma, kavga, alabildiğine savaş alanı. “Ne gerek var?” diye düşündüm. “Yok, ben gelemem” dedim. “Hem ne değişecek oraya gidince?” Ama bu soruma da bir cevap alamadım. “O zaman mesaiye kalacaksın, gelmeyenler mesaiye kalıyor, çalışma var” dedi. “He, o olur işte” dedim. “En azından paramı alırım, hem de % 100.” Asgari ücretle çalışan bir işçi için gayet kârlı. Ondan sonraki yıllarda katılmadım, ya mesaiye kaldım ya da eşek gibi yattım o gün. Utanarak söylüyorum bunları. Yattım, tarihimden geçmişimden habersiz. Tek başınaydım, yalnızdım, bilinçsizdim, kördüm, bencildim. İşçi sınıfından habersiz yalnızca kendi çıkarlarım, menfaatlerim için yaşıyordum. Çünkü bu lanet olası çürümüş kapitalist sistem bunu öğretiyor bize.
Üç yıl önce UİD-DER’li bir arkadaşla tanıştım. Her şeyin en doğrusunu bildiğimi sanan ben hiçbir şeyi bilmediğimi öğrendim. 1 Mayıs’ın eğlence yeri olmadığını öğrendim. Okumaya, araştırmaya başladım. 1886 yılında Amerika’da 8 saatlik işgünü için dört işçi önderinin asılarak can verdiğini öğrendim. 1 Mayıs’ın tarihi bize daha güzel yarınlar verebilmek için mücadele eden işçilerin kanıyla yazılmış. İşte bu yüzden 1 Mayıs, hesap sorma günüdür, 1 Mayıs birlikte omuz omuza mücadele etme günüdür, 1 Mayıs burjuvaziye gücümüzü birliğimizi gösterme günüdür, 1 Mayıs tarihimize sahip çıkma, dünyanın her yerinde aynı talepleri haykırdığımız tek yumruk olduğumuz gündür.
İki yıldır bu bilinçle UİD-DER’in kortejinde yerimi alıyorum. 1 Mayıs’ı tatil bilip yatmak uyumak mı, mesaiye kalıp patronları biraz daha sevindirmek mi? ASLA. Ne mi değişir kardeşim, eğer el ele verirsek bu çarkı bozuk dünyanın her şeyi değişir. Boşuna demiyoruz, “örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey.”
Korkunun ecele faydası yok, kaybedecek bir şeyimiz de kalmadı zaten. Kıdem tazminatına eller uzandı, kölelik büroları yasallaştı, taşeron aldı başını gidiyor, bitmez tükenmez iş cinayetleri, ikramiye desen silip süpürdüler, sendikalı işyerleri yok denecek kadar azaldı. Kadın cinayetleri sıradan bir durum haline geldi. Neyimiz kaldı? Bugünün işçilerine bırakılan değerlerin hepsini yitirdik neredeyse. Peki, biz yarının işçilerine yani çocuklarımıza, torunlarımıza ne bırakacağız?
Bir 1 Mayıs’ı daha yaşadık coşkuyla, omuz omuza. Ama önümüzde yeni 1 Mayıslar var. Gelin UİD-DER’de örgütlenip yeni 1 Mayıslara hazırlanalım, el ele verip gücümüzün farkına varalım. İşçi sınıfının tarihini öğrenelim, geleceğimize ve mücadele geleneğimize sahip çıkalım.
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER’in Kızıl Karanfilleri
İlk Defa 1 Mayıs’a, İlk Defa UİD-DER’le
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...