Buradasınız
İşçiler Krizin Bedelini Ödemeyi Reddediyor, Avrupa’yı Siyasi Kriz Sarsıyor!

Ekonomik kriz bütün dünyayı sarsmaya devam ediyor. Krizin sarstığı ülkelerde ekonomik büyüme durdu, kamu borçları ödenemiyor, enflasyon yükseliyor, işsizlik ve yoksulluk artıyor. Hükümetler canhıraş bir şekilde patronların kârlarının düşmemesi için yeni saldırı yasaları çıkartıyorlar. Patronları kurtarmak için hazırlanan yeni yasalar, işçi sınıfının haklarını gasp ediyor. Emeklilik yaşının yükseltilmesinden işgününün uzatılmasına kadar pek çok saldırıyla işçi sınıfının hakları elinden alındı, daha da alınmaya çalışılıyor.
Kasım ayında dünyanın en gelişmiş ülkeleri artan işçi eylemlerini, ekonomik ve siyasi krizleri konuşmak için toplandılar. Örneğin Fransa’da toplanan G-20 ülkeleri, Yunanistan’a baskı yaparak kemer sıkma saldırılarının referanduma sunulmasına karşı çıktıklarını ilan ettiler. Türkiye’nin de aralarında olduğu G-20 ülkelerinin hükümet başkanları “kemer sıkma” politikalarının tavizsiz uygulanması baskısında bulundular. Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesinin hükümet başkanları bir kez daha işçi sınıfını açlık ve yoksulluğa mahkûm etme politikalarına son sürat devam edilmesi gerektiği konusunda anlaştılar. Özetle dünya üzerinde emekçilerin yaşadığı hayat her geçen gün daha çekilmez hale geliyor.
Fakat diğer taraftan dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca işçi meydanlara çıkıyor, protesto gösterileri düzenliyor, hak gasplarına karşı seslerini yükseltiyor. Bu isyan dalgasının en büyüklerinden biri 15 Ekim günü 82 ülkede eş zamanlı gerçekleştirildi. ABD’de “Wall Street’i İşgal Et!” eylemcilerinin çağrısıyla 15 Ekimde tam 951 şehirde işçiler düzenledikleri eylemlerde patronların ve hükümetlerin artan saldırılarına şiddetle karşı çıktılar. İşçiler patronların açgözlülüğüne, sefalete ve dayanılmaz iş koşullarına karşı seslerini yükselttiler.
Yıllar sonra rüyalar ülkesi denen Amerika’da eylemlerin yapılması oldukça anlamlıdır. Bu eylemler ilk ortaya çıktığında çok cılızdı, fakat çok kısa bir süre içinde ABD’nin diğer eyaletlerine yayılmakla kalmadı, tüm dünyaya yayıldı. 17 Eylülde Amerika’da bir avuç insan ülke ekonomisinin kalbi olan Wall Street’e geldi. Finans kuruluşlarının çalışmasını tıkamak isteyen bu inatçı azınlığa polis acımasızca saldırdı. Birçoğunu yerlerde sürükleyerek tutukladı. Ancak polisin saldırısı, copu, gazı onları vazgeçiremedi ve birkaç gün sonra çadırlarını alarak gelen binlerce insan “Özgürlük” adını verdikleri parka yerleşti. Eylemler yalnızca New York’a değil, Oakland, California, Teksas, Chicago, Boston, Seattle gibi pek çok kent ve eyalete yayılmış durumda. Oakland gibi kentlerde ise liman ve sanayi işçileri de eylemlere katılarak mücadelede yerlerini almış bulunuyorlar.
Dünyada yükselen işçi mücadelesi Yunanistan’da daha da kızışmış durumda. Yunan hükümetinin krizin faturasını işçi sınıfının sırtına yıkma saldırısı sürüyor. Ancak işçi sınıfı gerçekleştirdiği peşpeşe grevlerle bunu kabul etmiyor. 19 ve 20 Ekimde gerçekleştirilen 48 saatlik genel grev oldukça sert bir içeriğe büründü. İşçiler iki gün boyunca ülkenin her yerini eylem alanına çevirdiler. Yunan işçileri, Atina’da parlamentoyu kuşattılar, Girit Adası’nda ve Lamiya’da bölge sekreterliği binalarını işgal ettiler. Kamu çalışanları, emekliler, doktorlar, banka çalışanları, öğretmenler, küçük işletme sahipleri, benzin istasyonu çalışanları, fırıncılar, temizlik işçileri... Neredeyse her meslek grubundan işçi ve emekçilerin geniş katılım sağladığı grevler nedeniyle ülkede hayat durdu. Havaalanı çalışanları da greve giderek 12 saat boyunca uçuşları durdurdular. İki metro istasyonu işlemezken, resmi dairelerde de işçiler işbaşı yapmadılar. Pire limanında liman işçileri, Adalet Bakanlığı önünde ise gardiyanlar eylemler yaptılar.
Kriz dünyanın gidişatını öylesine ters yüz etti ki işçi düşmanı sermayenin emrindeki hükümetlerin hiçbirinin başına yarın ne geleceği belli değil. Avrupa’nın birçok ülkesinde krizle birlikte iktidar partileri oy kaybetti ve hükümetten düştü. Son olarak Yunanistan ve İtalya’da işbaşında bulunan sermaye yanlısı hükümetler peş peşe istifa ettiler. Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreou aylardır işçilerin grevleriyle sarsılan ülkeyi yönetemeyeceğini açıkladı ve nihayetinde istifasını sundu. Yerine Avrupa Birliği Merkez Bankası başkan yardımcısı olan Lucas Papademos geçti. Papademos ilk olarak 139 milyarlık yardım paketini alabilmek için şart koşulan “kemer sıkma” programını uygulayacağını açıkladı.
İtalya’da Silvio Berlusconi hükümeti de artan işçi mücadeleleri karşısında pes etti ve istifa edeceğini duyurdu. Sırada İspanya, Portekiz gibi krizin pençesinde kıvranan yeni ülkeler var. Yani Avrupa, ekonomik krizin yanı sıra siyasi krizin de etkisine girmiş durumda.
Dünya sokaklarında “işgal” ve “artık yeter” nidaları yükseliyor. İşçi ve emekçiler gibi onların çocukları da mücadeleden başka yol olmadığını genç yaşlarda fark ediyorlar. Şili’de, İngiltere’de ve daha dünyanın birçok ülkesinde öğrenciler meydanlara çıkıyor. Gençler, pembe gelecek düşleri kurmak yerine parasız eğitim istiyor ve harçlara yapılan zamları protesto ediyorlar.
Rüyalar ülkesi denen Amerika’dan Kuzey Afrika’ya kadar dünya işçi sınıfının mücadelesi yükseliyor. Kapitalist krizin önümüzdeki sene daha da büyüyeceği söylenmektedir. Kapitalizm işçi ve emekçilere asla müreffeh bir yaşam sunamaz, sunamıyor. Dünyanın dört bir köşesinde işçi sınıfı krizin bedelini ödememek için grevlere gidiyor, meydanları işgal ediyor. Bizler de bu topraklardan mücadeleyi yükseltmeli, kapitalist krizin bedelini ödemeyi reddetmeliyiz!
- Madrid Ayakta: “Sağlık Haktır, Satılamaz!”
- Hollanda’da 100 Bin Kişi Filistin Halkı İçin Yürüdü
- Nakba’nın 77. Yılında İngiltere’de Yüzbinler Meydanlara Çıktı
- Peru ve Almanya’da Grev, İspanya’da Protesto
- Arjantin’de İşçiler Üçüncü Kez Genel Grevde!
- Yunanistan’da Kemer Sıkma Politikalarına Karşı Genel Grev
- ABD, İspanya ve İtalya’da Emekçiler Meydanlarda
- İşçilerin Kemer Sıkma Politikalarına ve Anti-Demokratik Uygulamalara Karşı Mücadelesi Sürüyor
- Sırbistan’da Hükümet Düştü!
- Sırbistan’da Tarihi Protesto Gösterisi
- İngiltere’de On Binler Yeniden Meydanlarda!
- Örgütlüysek Her Şeyiz!
- Almanya’da Havayolu İşçileri Uyarı Grevi Yaptı
- Dünya Meydanlarında Emekçi Kadınlar: Şiddete, Baskıya, Sömürüye, Emperyalist Savaşa Son!
- Gürcistan’da Maden İşçileri Ayakta!
- Kadınıyla Genciyle İşçi Sınıfı Mücadeleyi ve Umudu Büyütüyor!
- Finlandiya’da Birçok Sektörden İşçiler Grevde
- İngiltere’de Yükselen Ses: “Gazze’den Elinizi Çekin!”
- Almanya’da Yükseltilen Irkçılığa Karşı Kitlesel Eylemler
- Örgütlü İşçiler Unutmuyor, Hesap Soruyor! Sömürüye ve Haksızlıklara Karşı Mücadeleyi Büyütüyor!
Son Eklenenler
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırıma karşı her Cumartesi günü yüz binler olup meydanlara çıkıyorlar. Ulusal Demiryolu, Denizcilik ve Ulaştırma İşçileri Sendikası (RMT), bu eylemlere geniş katılım sağlıyor. UİD-DER,...
- Otobüs yolculuğunda 81 yaşında Menemenli bir Yörük amca ile tanıştım. O yaşında hâlâ kâğıt toplayarak geçimini sağlamaya çalıştığını anlattı. Çocukları olmamış. Eşinin küçük tarlalarının işlerinin dışında çalışmasına karşı çıkmış. “Benim kazandığım...
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/